Gece hayatım yok

Güncelleme Tarihi:

Gece hayatım yok
Oluşturulma Tarihi: Haziran 13, 2012 00:00

Uzun yıllardır DJ’lik, aranjörlük ve prodüktörlük yapıyordu. Sonunda kendisi için de bir albüm hazırladı. Ve bu albümde Sezen Aksu, Tarkan gibi müzik dünyasının dev isimlerini bir araya getirdi. Ozan Çolakoğlu ile ilk albümü “01”i konuştuk.

Haberin Devamı

İlk kez kendiniz için bir albüm yaptınız. Nasıl ortaya çıktı bu fikir?    

- Aranjör olmadan önce de vardı kendi müziğimi yapma fikri. Ama daha çok enstrümantal tarzda çalışmalar yapıyordum, o tarzı çok seviyorum. Sonra aranjörlük başlayınca, profesyonel müzisyenlik de başladı onunla beraber.

Berklee College of Music geçmişiniz de var. O okula aranjörlüğe başladıktan önce mi gittiniz, sonra mı?

- Sonra... Aranjörlüğe 1991-92 yıllarında Tarkan’ın ilk albümüyle başladım. Berklee’ye de 1996’da gittim.  

Ne üzerine eğitim aldınız?

- Film müziği ve caz kompozisyon üzerine. 2000 yılında da geri döndüm.

Uzun süredir bu işin içindesiniz, albüm biraz geç gelmedi mi?

- Aranjörlük çok yoğun bir iş, projeler arka arkaya geliyor. Biri bitmeden diğeri başlıyor, o yüzden bir türlü fırsat bulup da istediğim gibi bir albüm yapamadım. En son üç-dört sene önce böyle bir konsept yapmaya karar verdim. Fakat yine yoğunluktan zaman ayıramadım, ara ara çalışmalar yaptım. Düşünme aşaması bayağı uzun sürdü. En sonunda Tarkan’la yapacağımız şarkıya karar verdik, sonrası da geldi zaten.

Albümde yeni şarkıların yanı sıra eski şarkıların cover’ları da yer alıyor, değil mi?

- İki tane eski şarkı var. Biri Onno Tunç ve Aysel Gürel’in “Hadi Bakalım”ı. Onu Tarkan okudu. Diğeri de Göksel’in “Sabır” şarkısı. Onu da yine Göksel okudu. İki şarkıyı da çok seviyorum, ikisini de muhakkak yapmak istiyordum.

Yeni şarkılar sizin albümünüz için özel olarak mı hazırlandı?

- Tarkan’la birkaç deneme yaptık, sonra o başka fikirlerle geldi, onları dinledik. Aralarından benim albüm konseptime uyacak olanları seçtik, sonra Tarkan onların üzerine söz yazdı.

GİZLİ AŞK BANA KISMETMİŞ

Tarkan’la uzun süredir çalıştığınızı biliyoruz. Peki ya diğer isimler? Onlarla da daha önce çalışmış mıydınız?

- Ferman Akgül hariç hepsiyle çalışmışlığım var. Ajda Pekkan’la ilk kez “Yakar Geçerim”de çalışmıştık. Sezen Aksu’yla birebir çalışmışlığım yoktu ama onun diğer sanatçılara verdiği şarkılarda çok çalıştım.

Sezen Aksu, albüm için seslendirdiği “Gizli Aşk” şarkısını Meral Okay’la birlikte yazmış. O şarkının albüme girişi nasıl oldu?

- Evet, bir süre önce sözlerini Meral Okay’la birlikte yazmışlar. Bestesi de Yunan “Secret Love” diye bir şarkıdan. Sezen “Bu şarkı uzun zamandır duruyor, sana kısmetmiş” dedi, ben de çok sevdim. Kadermiş bu albüme kalması...

Hep başkalarına albüm yaparken, şimdi kendi albümünüzü çıkardınız. Bir ‘torpil geçme’ durumu söz konusu oldu mu?

- (Gülüyor) Torpil gibi değil de... Aslında ben her işte aynı çalışıyorum. Başkasına yaptığım aranje de benim sunduğum bir şey sonuçta ama tabii insan kendisi için bir şey yapınca daha farklı oluyormuş.

Nasıl farklı?

- Objektif olamıyormuş insan... Böylesi daha zor... Kendi albümüm üzerinde daha fazla uğraşmış olabilirim, çünkü emin olamıyorum. Hatta yıllardır ne yapacağımı bilemediğim için başlayamadım, korkudan. İlk defa bir şey sunacağım için karar vermek zor oldu. Çok özendim tabii yaparken ama yaptığım her işi özenerek yapıyorum.

Peki, sonuçtan memnun musunuz?

- Şu ana kadar olandan çok memnunum. Resmi olarak duyulan üç şarkı var, herkes “Bütün şarkılar A1 (albümün ilk şarkısı) gibi” diyor. Herkesin şarkısı kendine göre bir hit olsun istedim. O da oldu galiba. Kötü bir yorum duymadım birkaç çıkıntı dışında...

Çıkıntılar ne diyor?

- Çok kaale almıyorum onları ben.

Çıkıntılar ne diyor bilmiyorum ama özellikle sosyal medyada aranjörlerin ardı ardında albüm çıkarması eleştiriliyor. Bu konuda fikriniz nedir?

- Bu kimseyi ilgilendirmez ki... Biz insanların ne yaptığına karışmıyoruz. Benim albüm yapma amaçlarımdan biri, kendi projemde sahnede de yer almak. Ben 20 yıldır stüdyodayım, bir yerden sonra sıkıcı olabiliyor bu. Artık biraz da sahnede bir şeyler yapmak istiyorum. Bunun yanı sıra pop müzik aranjörlüğü yaparken belli sınırlarınız var, o sınırlarda kalmak zorundasınız. Yapımcı, sanatçı ve dinleyiciden dolayı. Ama kendi projemi yaparken daha rahatım. Güzel bir şey sunuyorsak, halk da beğenip seviyorsa neden yapmayalım ki?

GÖKSEL’İN ŞARKISINI BEN KESMEDİM

DJ’lik, aranjörlük, prodüktörlük, film müziği, reklam müziği... Bunlardan hangisini yapmayı daha çok seviyorsunuz?

- Tabii hepsinin zevki farklı. Ama en fazla DJ’liği seviyorum, çünkü yabancı main stream ve club müziğini çok takip ediyorum ve onları çalarak insanları coşturmak çok zevkli. Film müziği yapmaya da bayılıyorum.

Film müziği yapmak daha mı zor?

- Film müziğini genelde çok sıkışık zamanda yapmak gerekir. Çünkü montaj çok kısa zamanda biter ve film gösterime dört-beş hafta kala bana gelir. Berklee’ye gitme amacım da oydu zaten, eskiden beri film müziği yapmak istiyordum. Burada sektör çok müsait değil, ancak uygun proje olduğu zaman yapmaya çalışıyorum. Zaten o alanda çok dolu dolu bir kariyer peşinde de değilim. Sadece sevdiğim yönetmenlerle, anlaşabileceğim kişilerle çalışmayı seçiyorum.

İnsanları eğlendirmeyi sevdiğinizi söylediniz, siz eğlenebiliyor musunuz peki DJ’lik yaparken?

- Eğleniyorum tabii ki. Onlar eğlenirse ben de eğleniyorum.

Albümünüzün lansman konseri kısa bir süre önce yapıldı. O gece sahneye çıkan sanatçılar playback yaptı ve bir aksilik yüzünden Göksel’in şarkısı yarıda kesildi.
O konser playback olmayabilir miydi?

- Playback olması gerekiyordu, çünkü çok sanatçı vardı. Çok sayıda sanatçının sound check yapması gibi bir şey söz konusu değildi. Mekân, çok kısa bir süre prova için uygundu. Bir de herkes sesinin albümdeki gibi duyulmasını istiyordu. Elektronik müzik albümü olduğu için bir sürü efekt var ve onları sahnede canlandırmanız mümkün değil. Zaten kimse de bir DJ’in lansman konserinden enstrümantal bir şey beklememiştir. Ama ben yine de sanatçılara “İstiyorsanız şarkının üstüne söyleyin” dedim, o imkânı sundum... Bir de ucu ucuna yetişen bir konser oldu. Bir yandan albümü bitirirken diğer yandan o konsere hazırlanıyordum. Bir de led görüntüler son dakikada geldi. Göksel’in şarkısında led görüntüyle ses dosyası kesilip bitiyormuş, kimsenin haberi yok. İnsanlar şarkıyı ben kestim zannettiler ama benimle hiç alakası yoktu. Bunlar da deneyim oldu...

TARKAN’LA BAMBAŞKA BİR ENERJİMİZ VAR

Kendi albümünüzü dinliyor musunuz?

- Arabada dinliyorum. Çok da dinlememeye çalışıyorum aslında, çünkü kesin hata bulacağım. Bir yıldır dinliyorum zaten, artık bir ay sonra dinlemem herhalde. Bitene kadar her parçayı en az bin kere dinliyorum.

Albümün adı “01”, ikinci de gelecek sanırım...

- Evet, ikinci de “02” olacak ama böyle bir şey mi olur, enstrümantal mı, bilemiyorum...

Diğer aranjörlerin albümlerini dinlediniz mi?

- Dinlemedim. Herkes kendi tarzına göre bir şey yapıyor.

Sizler arasında da bir rekabet ortamı oluştu...

- Rekabet gibi görmek isteyen, öyle görebilir. Bence herkesin bunu yapmaya hakkı var. Rekabet de olsun zaten. Böylece herkes daha iyisini yapmaya çalışır.

Albümdeki isimleri bir araya getirmek zor oldu mu?

- Hepsi isteyerek, gönülden yer aldı bu projede. Aklımda daha fazla isim vardı aslında ama olmadı.

Kimleri düşünüyordunuz?

- Hadise’yle bir şeyler yapmak istiyordum mesela. Twitter’da da “Yıldız Tilbe’yle bir şeyler yap” diyenler oldu.

Tarkan’la uzun süredir işbirliği içindesiniz, onunla çalışmak nasıl?

- 20 yıldır çalışıyoruz. Benim tek başıma aranjörlük yaptığım ilk albüm, onun ilk albümüydü. O yüzden bizim bambaşka bir ilişkimiz, bambaşka bir enerjimiz var. Öyle olunca da bambaşka şeyler yapıyoruz. İkimizin birleşiminden çıkan farklı bir şey var, bunu ne ben başka bir sanatçıyla çıkarabilirim ne de o başka bir aranjörle. Her seferinde eski şeyleri tekrar etmeden yeni bir şey yapmaya çalışıyoruz. Risk alıp farklı şeyler deniyoruz. Bizi mutlu edecek şarkılar yapmaya çalışıyoruz.

Albüm öncesinde sanki siz albüm çıkarmıyormuşsunuz da Tarkan’ın yeni şarkısı çıkıyormuş gibi lanse edildi...

- Şarkının Tarkan’a mâl edilmesi normal. Tarkan çok büyük bir isim. Ama işin yönetiminde de biraz hata oldu. Bu, baştan beri böyle sunuldu. Ama hemen toparlandı ve düzeltildi.

Haberin Devamı

EN ÇOK TARKAN, GÜLŞEN VE YALIN’IN ŞARKILARI SEVİLDİ

En çok hangi şarkılar sevilmiş?

- En çok sevilenler, Tarkan’ın şarkısı dışında Gülşen ve Yalın’ın şarkıları olmuş sanırım. Bence Sezen Aksu’nun şarkısı “Gizli Aşk” da çok sevilecek. Ferman’ın şarkısını da hayranları çok sevdi, bir rock grubu solisti olmasına rağmen elektronik müzik yapması yadırganmadı. Genel olarak tüm şarkılar beğenildi aslında.

Haberin Devamı

O MEKANLAR BANA YORUCU GELİYOR

DJ’ler geceleri kulüplerde çalıp eğlenir, gündüzleri de uyurlar gibi bir algı var. Sizde nasıl durum?

- Benim öyle bir hayatım yok. Gece hayatım da yok. Bir yerde çalmıyorsam evdeyim. Çok gezen biri değilim, ya stüdyoda olurum ya da evde. Hatta çalacağım mekana da son dakika gider, işim bittiği anda da çıkarım. Eğlendirmeyi seviyorum ama o tarz mekânlar eğlence amaçlı sevdiğim ortamlar değil aslında...

Siz nasıl eğleniyorsunuz?

- Film, ev... Nerede huzurluysam oradayım. Çok fazla içki içmediğim için o tür yerler bana yorucu geliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!