Ferzan'la bir sehpayı bile oynayabilirim

Güncelleme Tarihi:

Ferzanla bir sehpayı bile oynayabilirim
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 06, 2007 00:00

"Bir Ömür Yetmez" filminin yönetmeni Ferzan Özpetek, katıldığı bir söyleşide ünlü İspanyol yönetmen Pedro Almadovar'la anısını anlattı.

Haberin Devamı

Ferzanla bir sehpayı bile oynayabilirim
Almadovar'ın benim filmlerimi beğendiğini öğrendim. Sonra Serra Yılmaz'la evindeki partiye davet edildik. Tanıştırdılar ve "Memnun oldum" deyip gitti. Serra'ya, "Beni beğendiği falan yalanmış" dedim. Serra gidip konuştu ve adam geldi, çok özür diledi. Meğerse birkaç gün önce banyosunu yeniden yaptırmış. Konuşmalarımızı İspanyolca'ya çeviren asistanı "Bak Pedro 'El Banyo'yu yapan adam" deyince o da banyoyu yenileyen mimar sanmış beni. Oysa filmim 'Hamam' anlamına gelen "Banyo Turco" dese anlayacak.

Tempo dergisi son sayısında "Bir Ömür Yetmez" filminin oyuncusu Ambra Angiolini ve yönetmeni Ferzan Özpetek’le yapılan özel röportaja yer verdi. Kadın oyuncularını ihya eden Özpetek, Ambra’nın da sinema yolunu açtı. Ambra ise Ferzan’a adeta tapıyor.

Haberin Devamı

n Ferzan Özpetek’le çalışmak nasıldı?

- ’Bir Ömür Yetmez’ benim ilk sinema filmim. Genelde İtalyan televizyonunda program yapıyorum. İtalya’da sinema yapacağımı hiç düşünmüyordum; çünkü orada birkaç şeyi bir arada yapmak çok zordur. İki çocuğum olunca, bir süre işe ara verdim. Annelik yapmak istedim galiba. Bu arada Ferzan Özpetek beni aradı. Ben onun çok büyük bir hayranıyım. Tüm filmlerini gördüm. Onun hakkında her şeyi biliyordum ve onu çok seviyordum.

n Neden seviyorsunuz onu bu kadar?

- Evrensel aşk dilini çok derin biçimde kullanıyor. Acele etmeden, koşmadan öykü anlatmayı biliyor. Ve görüntüleri çok güzel. Yüzleri, uzuvları, vücutları çok seviyor. Bir bakışa derinlik kazandırabiliyor. Vakit vermek, beklemek ve izlediğiniz şeyin tadına varabilmek... Bence bu konuda herkesten, pek çok İtalyan’dan iyi. Zaten biz de ona, "Ne Türk yönetmeni! İtalyan’dan daha İtalyan" diyoruz.

n Özpetek, İtalyan mı, Türk mü?

- İtalya’da çok iyi yönetmenlerimiz var. Ama Ferzan Özpetek hepsinden daha İtalyan. Roma’yı çok seviyor. Biz Romalılar onun filmlerinde, yalnızca Fellini’nin filmlerinde izleyebildiğimiz Roma’yı görebiliyoruz. Bir yönetmenin böylesine güzel, ama son derece karmaşık bir kente duyduğu aşkı hissedebiliyoruz. Bu, fevkalade bir şey; çünkü Ferzan gerçek bir İtalyan değil. O nedenle benimle çalışmak istediğini söyleyince; başka hiçbir şey düşünemedim. Bana bir erkek rolü de verebilirdi. Hatta bir sehpa rolü de olsa olurdu (gülüşmeler).

Haberin Devamı

n İlk kez mi İstanbul’a geliyorsunuz?

- Evet, ilk kez. İki yıl Napoli’de yaşadım. Napoli benim için harika bir şehirdir. İstanbul, özellikle de eski kent merkezindeki kalabalıklar, bana çok sevdiğim Napoli kentini hatırlattı. Kendimi evimde hissettim. Çok hoşuma gitti.

Çok rahat Türk kızı olabilirim

n Kendinizi Türk’e benzetiyor musunuz?

- Biraz Türk’e benziyorum, değil mi? Doğru, Türk de olabilirim. Saçlar, göz renkleri benziyor. Ben çok rahat Türk kızı olabilirdim. Kocam burada muhteşem kadınlar gördü. Gözlerini kapatıp "Tamam yeter" diyorum.

n İstanbul’da neler hoşunuza gitti?

- Çok fazla yer göremedim. BoÄŸaz’da kısa bir tekne gezisi yaptık. Kapalıçarşı’yı gördüm.ÂYemek yemek, alışveriÅŸ çok keyifli burada.

n BaÅŸka?

Haberin Devamı

- Tarkan’a bayılıyorum. Sesi çok güzel, görünümü de öyle.

n Yeniden İstanbul’a gelmeyi düşünüyor musunuz?

- Evet, Ferzan’dan bir ay evini bize vermesini istedim. İstanbul çok büyük, çok farklı yerler var. Bir yanda gökdelenler, çok modern, harika. İnsan eski şehir merkezi görünce böyle bir şeyi beklemiyor. O bölge, tarihi anıtlarla dolu. Diğer taraf Amerikan şehrine benziyor.

Büyüleyici

bir şey oluyor aramızda

n ’Bir Ömür Yetmez’den sonra neler geldi Ambra’nın başına?

- Ferzan Özpetek: Daha ilk basın gösteriminde, herkesin en çok Ambra’nın peşinde olduğu anlaşıldı. Gazeteciler fotoğraf çekmek istiyorlardı. Ardından seyirci üzerinde çok büyük etkisi oldu. Şu anda bir sürü teklif alıyor.

Haberin Devamı

n Filmde 13 oyuncu ve baÅŸrol var. Neden Ambra bu kadar etkiledi?

- İnsanın zayıf yanlarına prim veren bir hali var. Zaaflara karşı çok yumuşak.

n Nasıl yönettiniz Ambra’yı?

- Bütün oyuncuları yönettiğim gibi. Aramızda hep bir aşk doğuyor. Aşk deyince yanlış anlamayın, onun iyiliğini istemek gibi bir duygu doğuyor. Onun üzerine gittim çok.

n Ambra Türkiye’ye ilk kez gelmiş...

- Evet, ilk defa geliyor, çok şaşırdı. Sabaha karşı 04.00’te işkembeciye götürdüm onları. Stefano Accorsi de vardı. Yolda yürürken birden bire yüksek sesle dedi ki: "Yahu ne kadar güzel bir şehir bu İstanbul, ne kadar tapılacak bir şehir,  Ferzan çok sağ ol..."

n Kadın oyuncularla aranız muhteşem...

Haberin Devamı

- Evet, çok iyi. Giovanna Mezzogiorno öteki filmlerinde hiç ’Karşı Pencere’deki kadar başarılı olamadı. Büyüleyici bir şey oluyor aramızda hakikaten.

n Bu filmle hayatımın bir dönemine nokta koydum diyorsunuz. Nedir o?

- Bir değişikliğe ihtiyacım var. İtalya’dan dışarı çıkayım istiyorum. "Şaşırtayım herkesi, bir Türk filmi yapayım" diyorum. Bir Amerikan projesi var, Focus filmin ’Otar Gittiğinden Beri’ diye. Çeşitli yönetmenler aday. Ben de aday oldum sonunda.

Ünlü İtalyan sinema dergisi CIAK’ın yaptığı "Bu sezon İtalyan Sineması’nda en çok kimi görmek istiyorsunuz" başlıklı ankette, Ambra yüzde 64 oy oranıyla kadın yıldızlar arasında açık farkla önde.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!