Evini, arabasını sattı, yola çıktı altı ayda üç bin kilometre yürüdü
Güncelleme Tarihi:
Seyit ERÇİÇEK
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2006 00:00
Danimarkalı biyolog Thomas Nielsen Letonya’dan 24 Nisan’da başladığı Avrupa gezisini geçen gün İstanbul’a gelerek tamamladı. Beş bin kilometrelik yolun üç bin kilometresini yürüyerek kat eden Nielsen, dokuz ülkeyi gezerek Türkiye’ye geldi.
Danimarka’daki evini ve arabasını satarak bu yolculuğa çıkan Nielsen, "İnsanlar doğanın güzelliklerinin farkına varamıyor, yüzyıllarca savaştık ama artık beraber yaşamayı öğrenmeliyiz" diyor.
Macerasına Letonya’dan başladı. Beş bin kilometrelik yolun yaklaşık iki bin kilometresini feribot, tren ya da otobüsle gittiğini fakat Litvanya’dan itibaren yolun geri kalanını yürüdüğünü söylüyor. Bu arada hayatının en mutlu anlarını yaşamış: "İlk başlarda bir tedirginlik vardı. Letonya’dan yola başladığımda geceleri ıssız yollardan geçtiğim zamanlar. Fakat daha sonra alıştım, bana doğanın vermiş olduğu mutluluğu tarif edemem" diyor.
Gezdiği dokuz ülkede farklı kültürler, farklı insanlar tanıdığını, karşılaştığı her şeyden kendisine bir şeyler kattığını belirtiyor Nielsen: "Türkiye sınırlarına girdiğimde beni yolda yürürken arabalarına davet edenler oldu. Kahvelerde oturan insanlar bana çay verdiler. İşte o zaman bir çaydan daha fazlasını aldığınızı anlıyorsunuz."
Her ülkenin farklı güzelliklerini görmüş. O güzelliklerin fotoğrafını çekmek yerine kar ya da yağmur demeden resimlerini çizmiş. Böyle olunca daha değerli ve akılda kalıcı olduğunu düşünüyor. Yolculuğu sırasında hiç zorluk çekmediğini de söylemiyor. "Karşıma köpekler çıktı, korktum ama yoluma devam etmek zorundaydım, çünkü yaptığım işten mutluluk duyuyordum" diyor.
Macerasına Letonya’dan başladı. Beş bin kilometrelik yolun yaklaşık iki bin kilometresini feribot, tren ya da otobüsle gittiğini fakat Litvanya’dan itibaren yolun geri kalanını yürüdüğünü söylüyor. Bu arada hayatının en mutlu anlarını yaşamış: "İlk başlarda bir tedirginlik vardı. Letonya’dan yola başladığımda geceleri ıssız yollardan geçtiğim zamanlar. Fakat daha sonra alıştım, bana doğanın vermiş olduğu mutluluğu tarif edemem" diyor.
Gezdiği dokuz ülkede farklı kültürler, farklı insanlar tanıdığını, karşılaştığı her şeyden kendisine bir şeyler kattığını belirtiyor Nielsen: "Türkiye sınırlarına girdiğimde beni yolda yürürken arabalarına davet edenler oldu. Kahvelerde oturan insanlar bana çay verdiler. İşte o zaman bir çaydan daha fazlasını aldığınızı anlıyorsunuz."
Her ülkenin farklı güzelliklerini görmüş. O güzelliklerin fotoğrafını çekmek yerine kar ya da yağmur demeden resimlerini çizmiş. Böyle olunca daha değerli ve akılda kalıcı olduğunu düşünüyor. Yolculuğu sırasında hiç zorluk çekmediğini de söylemiyor. "Karşıma köpekler çıktı, korktum ama yoluma devam etmek zorundaydım, çünkü yaptığım işten mutluluk duyuyordum" diyor.