En pahalı duş

Güncelleme Tarihi:

En pahalı duş
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 06, 2005 00:00

TANITIMI için büyük çaba harcanan güzel İstanbul, salı günü BBC’nin internet sitesinde kendine şöyle bir haberle yer bulmuştu:‘İstanbullular elektrik ve su kesintilerine alışıktır. Ancak bu kadar fazla kişinin etkileneceği bir kesinti son dönemde yaşanmamıştı...’Salı günü başlayan ve perşembe günü sona eren 40 saatlik su kesintisiyle ilgili haberde eksikler vardı. Mesela daha bundan birkaç ay önce yine böyle bir kesinti yaşanmıştı.O kesintiden haberim olduğu için, ‘Sinir uçlarını yıpratmaktansa suyu akan bir otel bulurum’ diyerek kurtulmuştum. İnsanın evinin olduğu bir şehirde otelde kalması tabii kendi içinde hayli enteresan bir durum ama, dediğim gibi en azından akıl sağlığımı korumuştum.***40 saatlik kesintiden haberim olmadı. Herhalde duyuruları kaçırdım. Sabah uyandığımda, musluktan akan su miktarının ‘Usta ben biraz sonra kesiliyorum, ne zaman dönerim belli olmaz’ dercesine süratle azaldığını fark ettiğimde artık çok geçti.Süt banyosundan sonra dünya tarihinin en pahalı kişisel temizlik yöntemini uygulayarak içme suyuyla yüzümü yıkadım.Kesintinin ne kadar süreceğini öğrenmek için İSKİ’yi aradım. Böyle kesintiler sırasında İSKİ’de telefonunuza karşılık verecek canlı bir insana ulaşma çabası da kendi içinde bir sabır testine dönüşüyor.Müzik dinliyorsunuz, arada ‘Bekleyiniz, geliyoruz’ gibilerden konuşan mekanik kadın sesini dinliyorsunuz, okkalı bir küfür savurmayı düşünüyor fakat vazgeçiyorsunuz vesaire.Defalarca denedikten sonra vazgeçtim tabii. Hem karşına biri çıksa ne diyecek ki? Bir keresinde adamcağız panikle ‘Verdik suyu... Yolda, geliyor!..’ demişti. Refleks olarak ‘Nerededir şimdi?’ diye sorduğumda da ‘Pangaltı’ demişti. Telefonu kapattıktan sonra suyun Pangaltı’da olduğunu nasıl bilebildiğini kısa bir süre düşünmüş, sonra da baştan savma amaçlı yalan söylediğine kanaat getirmiştim.***İSKİ’nin web sayfalarında durumla ilgili bir açıklama var mı diye baktım, varsa bile rastlayamadım. ‘Bunları biliyor musunuz?’ köşesinde Haliç’te 33 tür balık yaşamaya başladığını okuyarak manasız bilgiler dağarcığımı zenginleştirdiğimle kaldım.Tam o sırada her su kesintisinde bir klasik olarak ‘Kerbela’ya döndü şehir kardeşim’ muhabbeti yaptığım komşum aradı ve ‘Usta su 40 saat yokmuş’ dedi.Ona verdiğim karşılığı burada tekrarlayarak İSKİ’cilerin kalbini kırmak istemem.‘Ne yapacağız?’ dedim. ‘Karşı tarafta akıyormuş, ben bir arkadaşımdan sığınma talebinde bulundum’ dedi.Benim böyle bir durumum yok. Evde oturmam ve çalışmam gerekiyor. Kendime hedefler koymuşum, ‘Şu saate kadar bitirirsem bir film seyredeceğim, şu saate kadar bitirirsem iki film, şu saate kadar bitirirsem üç film...’ şeklinde.Sistemime yönelik bir saldırı yani bu su kesintisi!***Gidip bir otelde kalıp turizm sektörüne katkıda bulunmak var yine ama canım öyle bir organizasyonla uğraşmak istemiyor. Bir de geçen sefer çok para bayıldım.Bu durumda, kaçınılmaz noktaya geldiğimi anladım: Spor yapacağım! Küçük bir spor çantası yapıp eve en yakın otele gittim, spor salonuna çıktım ve bünyenin ‘Abi sen durup dururken niye zorluyorsun beni?’ şeklindeki haykırışlarına kulak asmadan 1 saat spor yaptım kendimce. Görenler yeni bir teknik uyguladığımı filan düşünmüştür ama tamamen bilinçsizdi hareketlerim.Spor sonrasında, hayatımın en pahalı duşunu aldım ve eve döndüm. Faturayı İSKİ’ye yollasam, tepkileri ne olur acaba.Tarih düşelim: 2005 yılının Mayıs ayında İstanbul’un Avrupa yakasına tam 40 saat su verilemedi. Başka bir şey demiyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!