Ekibin en başarısız kişisiyim
Güncelleme Tarihi:
Yıllarca gazetecilik, ardından spor müsabakası sunumları yapan Orhan Ayhan, son olarak “Wipeout”un muzip sesi olarak TV izleyicisine ulaştı. Eğlenceli yorumlarıyla programın başarısında büyük pay sahibi olan Ayhan’ı Endemol Stüdyoları’nda ziyaret ettik.
Orhan Bey, buraya daha birkaç dakika önce geldiniz, elinize metinleri verdiler ve şimdi stüdyoya giriyorsunuz. Bir ön çalışmaya gerek duymuyor musunuz?
- Hayır... Ayrıca seslendirme yapmadan önce programları da izlemiyorum ben... Buna imkanım ve zamanım yok. Yarışmanın vitrin ve mutfak kısmında en az 15-20 kişi var ve hepsi tam randıman çalışıyor. Ekipteki en başarısız kişi kim derseniz, benim!
Estağfurullah, sizin deneyiminiz yeter... Ne kadar sürüyor bir programı seslendirmeniz?
- 7,5 saat kadar. Bu da benim haftanın beş günü stüdyoya gelmem demek oluyor. Her bölüm için 350 sayfa okunuyor. Gerçekten son derece titiz bir çalışma. Ben bu seslendirmeyi yaptıktan sonra montaja giriliyor ve karikatürler ekleniyor. Ama programın final bölümlerinodeki seslendirmeler tamamen doğaçlama. Yani sadece finalleri izleyebiliyorum.
Sizin için zorluğu mu keyfi mi daha ağır basıyor bu işin?
- 54 yıllık gazeteci, 48 yıllık da radyo-tv yayıncısıyım. Ben mesleğe başladığımda daha TRT yoktu, ıstanbul Radyosu vardı. şunu söyleyebilirim ki, bu işteki kadar başarılı bir mekanizmaya daha önce rastlamadım. Çok güzel bir proje, tam bir aile projesi. Bizim için önemli olan asık suratları güldürmek. Televizyon nedir? Bir eğitim, kültür aracı, fakat aynı zamanda da eğlence...
ARJANTİN’E GİDECEĞİME AVUSTRALYA’YA GİDERİM
Bu ekibe nasıl dahil oldunuz?
- Aybars Hünalp vardır, Show TV spor servisinin başındaki kişi... “Wipeout”u seslendirecek birini arıyormuş ve tam o yumruk duvarı bölümünü izlerken “Aaa Orhan abi” demiş...
Nasıl yani?
- Ben Show TV’de uzun yıllar boks maçları anlattım. Oradan aklına gelmiş.
Siz izliyor musunuz yarışmayı?
- Gayet tabii. O kadar titizlenmeme rağmen orada da yakaladığım şeyler oluyor. Bakıyorum bir kelimem anlaşılmamış mesela... Hatasız iş olmaz tabii.
Arjantin’e gidip program çekimlerini izleme fırsatınız oldu mu peki?
- Yok. En son 1971’de gitmiştim oraya. Zaten benim görmediğim yer yok ki... Arjantin’e gideceğime Avustralya’ya giderim ayrıca...
Neden?
- İki oğlum da orada yaşıyor.
İLTİFATLAR BENİ UTANDIRIYOR
Sizi sokakta sesinizden tanıyorlar mı?
- Evet otobüste, takside konuştuğum anda laflar atılır bana. “Siz Orhan Ayhan’sınız, bu sese hayranız” derler. Beni utandıracak derecede iltifat ederler.