Editör

Matematik te dünya ikinciliÄŸiTÃœBÄ°TAK tarafından Türkiye’nin seçkin okulları arasında yapılan bir dizi sınav sonucu, ülkemizi Dünya Matematik Olimpiyatları’nda temsil eden milli takımda yer alan Manisa Özel Åžehzade Lisesi son sınıf öğrencisi Fatih Ölmez, Yunanistan’ın Atina ÅŸehrinde 11-18 Temmuz tarihleri arasında yapılan 45. Dünya Matematik Olimpiyatı’nda dünya ikincisi olarak gümüş madalya kazandı. Fatih Ölmez’i olimpiyatlara hazırlayan matematik öğretmeni Ä°lker KAPLAN ‘Bugüne kadar yapılan dünya bilim olimpiyatlarında üç büyük ilimizin okulları çeÅŸitli madalyalar kazanırken, ilk defa üç büyük ilimizin dışındaki bir ilimizin okulu dünya ikinciliÄŸine ulaÅŸmış oldu’ dedi. 86 ülkeden 516 öğrencinin katıldığı ve birinciliÄŸi Rus, üçüncülüğü Amerikalı öğrencilerin kazandığı Dünya Matematik Olimpiyatları, lise öğrencileri arasında düzenlenen dünyanın en önemli bilimsel yarışması olarak kabul ediliyor. Fatih Ölmez gelecekte bilgisayar mühendisi olarak ülkesine yararlı bir bilim adamı olmak istiyor. Arkeolojik yerleÅŸmeler ProjesiTürkiye Arkeolojik YerleÅŸmeleri çerçeveside yıllardır sürdürülen çalışmaların bu yaz sürdürülen bölümü de sona erdi. Ekip, araziden döndü. 2004 yilinda Iç Ege ve Batı Iç Anadolu’da 9563 km yol yaptılar. 254 yerleÅŸme belgelendi. 3671 sayısal ve analog fotoÄŸraf arÅŸive katıldı. Tahribatı izlemek için, 38 yerleÅŸme yeri ikinci kez ziyaret ettikedildi. 5 yıllık çalışmanın tüm TAYEx verileri veri tabanlarına ekleniyor... 132 yerleÅŸme güncellendi, 287 yerleÅŸme eklendi, TAY veri tabanları tazelendiBilgilere http://tayproject.org sitesinde ulaşılabilir.Hematologlar ulusal kongredeHematoloji konusunda Türkiye’de düzenlenen en geniÅŸ kapsamlı kongre olan,‘XXXI. Ulusal Hematoloji Kongresi’, 23-28 Eylül 2004 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleÅŸtirilecek. Hematoloji konusunda ihtisas yapmış, alanında söz sahibi, tanınmış uzmanların katılacağı kongrede, ‘Lenf Kanseri, Kan Kanseri ve Tedavisi, Non Hodgkin Lenfomada Radyoterapi, Kordon Kanı Bankacılığı’nın Önemi, Kanser ve Tromboz, KLL Biyolojisi ve Tedavisi gibi pek çok konuda bir çok bildiri, panel ve konferans düzenlenecektir. Kongre’de ayrıca IV. Hematoloji Ä°lk Basamak Kursu ve VIII. Mezuniyet Sonrası EÄŸitim Kursu da gerçekleÅŸtirilecek. Maden kaynaklarını deÄŸerlendirmeTürk Mühendis ve Mimar Odaları BirliÄŸi’ne baÄŸlı Maden Mühendisleri Odası, 21-23 Nisan 2005 tarihlerinde, Diyarbakır’da, DoÄŸu ve GüneydoÄŸu Anadolu Maden Kaynaklarının DeÄŸerlendirilmesi Sempozyumu düzenliyor.Sempozyum ile, bölgenin maden potansiyelinin ortaya konularak, gerek ülke gerekse bölgenin geliÅŸimine en yüksek yararı saÄŸlayacak ÅŸekilde kaynakların en uygun kullanım olanaklarının saptanması amaçlanmakta. Sempozyum süresince, teknik ve bilimsel geliÅŸmelerin geniÅŸ kitlelere aktarılması, ilgili kuruluÅŸlar ve sivil toplum örgütlerinin de katılımıyla çözüm önerilerinin geliÅŸtirilmesi ve sektörde yer alan çeÅŸitli tarafların aynı platformda buluÅŸturularak yakın bir iletiÅŸimin saÄŸlanması planlanmaktadır.Genel olarak sempozyum konuları; DoÄŸu ve GüneydoÄŸu Anadolu Bölgelerinin ekonomik maden rezervleri, bölgedeki sorunların madencilik sektörüne etkileri, madenlerde iÅŸ saÄŸlığı ve güvenliÄŸi, madencilik ve çevre, madencilik sektörünün sanayileÅŸmedeki rolü, madencilik politikaları ve maden mevzuatı, DoÄŸu ve GüneydoÄŸu Anadolu Bölgesi’ndeki yapı malzemeleri potansiyeli, bölgede yapılan yatırımların deÄŸerlendirilmesi ve öneriler ÅŸeklindedir.Madalyonun diÄŸer yüzüŞimdi, erkeklik ve kadınlık hormonu üzerine sohbetimizde sondan bir önceki yazıya vardık. Haftaya bu konuyu kapatıyoruz; hepimiz sıkılmış olabiliriz testosteron ve östrojen sözcüklerinden! Dünyayı Äžve toplumu- biz mi kurtaracağız allahaÅŸkına! (çok şükür, burada böyle bir amaç hiç mi hiç gütmüyoruz!)Bugüne kadar testosteron hormonunun özellikle savaşçı niteliÄŸinden ÅŸikayet edip durduk. Bu hormonun yarattığı erkek kültürünün, dünyanın bu halinden Äžben ÅŸikayetçiyim!- sorumlu olduÄŸunu ileri sürdük.Bu hormonu eleÅŸtirdik. Yerden yere vurduk..Bir, kafasına kurÅŸun sıkmadığımız kaldı!* * *Ama madalyonun bir de diÄŸer yüzü var. Arka yüzü demiyorum, belki de önyüzü!Orada ÅŸu yazıyor: Dünyada varoluÅŸumuzu, uygarlığımızın bugün ulaÅŸtığı yeri, büyük ölçüde ve esas olarak, bu savaşçı hormona borçluyuz (sevelim veya sevmeyelim!)Çünkü bu hormon, risk alıyor, risk almayı seviyor..Uç noktaları merak ediyorEn tepede.En derinde.Pek evcil deÄŸil, kendini durmadan dışarı atıyor!Avcı besleyici.Yemek getiren, paylaÅŸtıran, bu anlamda sorumluluk duyan.Ölüm olasılığını sürekli göze alan.Gözüpek atılgan.Zekasını, aklını, durmadan bu ‘mücadele’ ortamında bileyen ve geliÅŸtiren.DoÄŸada ve toplumda oyunun kurallarını iyi öğrenmiÅŸ.Varolma ve hayatta kalma konusunda sanki çok daha uzmanlaÅŸmış.* * *Ä°nsanoÄŸlunun risk almadan bu gezegende varlığını sürdürmesi zordur. Bilgi imparatorluÄŸunun kurulmasında ve doÄŸaya karşı varoluÅŸta bu riskin payı olaÄŸanüstü büyüktür.Bu nedenle testosterona biyolojik olarak bir sınırlama getirmek düşünülemez bile... O, bu anlamda hep özgür kalmalıdır!DiÄŸer yandan, risk almanın, bu anlamda en büyük mücadeleyi vermenin, toplumsal egemenliÄŸin karakterini, kimliÄŸini belirlemesi de doÄŸal bir sonuçtur (erkek egemenliÄŸi!)...Ancak, bu egemenliÄŸin, kadın üzerinde, onun yaratıcılığı, giriÅŸimciliÄŸi üzerinde büyük baskıya dönüştüğü, diÄŸer bir gerçektir. Zaten bütün mesele, bu baskıyı yok etmek ve kadının önünde, artık çağımız uygarlık düzeyine uyumlu, eÅŸit koÅŸulları açmak, deÄŸil midir?Gelecek cumartesiye kadar sevgi ve dostlukla...EditörÂ