Edison ampuller yine tavandan sarkıyor her tezgáha özel logo tasarlanıyor

Güncelleme Tarihi:

Edison ampuller yine tavandan sarkıyor her tezgáha özel logo tasarlanıyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 29, 2008 00:00

İstanbul’un ünlü Beşiktaş Balık Pazarı, yenilendikten sonra geçtiğimiz hafta açıldı. Uzun zamandır balıkçılar ve müşteriler buranın hijyenik olmamasından, gelen kokulardan rahatsızdı. Esnaf kolları sıvadı, Beşiktaş Belediyesi’nden ve Mimar Gökhan Avcıoğlu’ndan yardım istedi. Üç ay süren çalışma sonrasında, yedi tezgahtan oluşan balık pazarı, deniz kabuğunu andıran yeni görüntüsüne kavuştu. Şimdi esnaf ve çevre halkı çok memnun.

Bundan 10 yıl önce "Kadıköy Meydanı düzenlemesi ve tuvaleti" kamusal projesinde bulunan Avcıoğlu, yaptığı işin riskli olduğunu söylüyor: "Bu tip çalışmalarda herkesin beğenisini yakalamak zor oluyor. Ama burada güzellikten öte amacına uygun bir şeyler yapmak benim için önemliydi."

Mimar Gökhan Avcıoğlu, Beşiktaş Balık Pazarı’nın müdavimlerinden. Evine çok yakın olduğu için alışverişlerinin çoğunu buradan yapıyor. Pazar esnafı da kendisini uzun süredir tanıyor. Avcıoğlu, bir süredir pazar esnafının, büyük marketlerin ve alışveriş merkezlerinin hijyenik balık reyonlarıyla rekabet etmekte zorlandığını gözlemliyordu. Esnaf da aldıkları cezalardan çok şikayetçiydi. Yani Beşiktaş Balık Pazarı güçlü bir geçmişe sahip olmasına rağmen artık yorgunluk dönemine girmişti.

Hijyenik olmayan ortam nedeniyle ödenen cezaların artması ve müşterilerin azalması sonunda esnafın canına tak etti. Önce Beşiktaş Belediye’nin kapısını çaldılar. Ardından dertlerini Mimar Gökhan Avcıoğlu’na anlattılar.

Avcıoğlu, işe bir öneri sunmak üzere başladı, fakat sonrasında kendini konunun içinde buldu. Bu sırada esnaf, işlerin daha hızlı ilerlemesi için kendi arasında para topladı. Eczacıbaşı, seramikler için sponsor oldu. Bir firma da yenilenen alana konacak buzdolaplarını karşılamayı kabul etti. Tam anlamıyla imece usulü bir çalışma ortaya çıktı.

DENİZ KABUĞUNU ANDIRAN ÇATI, BALIK PULU MOTİFLİ SERAMİKLER

Avcıoğlu ve ekibi eski çatıyı değiştirerek dünya standartlarında hijyenik, çağdaş, marketlerde olduğu gibi hem halka hem esnafa rahat alışveriş imkanı tanıyan bir çevre oluşturma fikrinden yola çıktılar. 600 metrekarelik alan içinde neye ellerini atsalar çürüdüğünü gördüler. Bu yüzden üç ay içinde baştan aşağı her şeyi yıkarak yenilediler. Mevcut alanın özellikle çatısının ve metalinin yorulduğu görüldü. Pazarın alt tarafında pek çok canlının yaşadığı da ortaya çıktı.

Balık Pazarı’nın yenilenmesinde öncelikli malzeme olarak hijyenik, uzun ömürlü, kaliteli beton ve paslanmaz çelik kullanıldı. Deniz kabuğundan esinlenerek 26 metreye 26 metre büyüklüğünde, tüm esnafın çalışacağı alanı kaplayan üçgen bir çatı oluşturuldu. Bu kabuğun alanı sarıyormuş hissi vermesi planlandı. Aynı zamanda çatının çok hafif olmasına, kolay müdahale edilmesine ve kolay temizlenmesine özen gösterildi. Hem açık hem de alanı koruyan bir sistem olmasına çalışıldı. Çatının üstüne yuvarlak bir boşluk açıldı. Bu da mekanın gökyüzüyle ilişkinin kopmamasını ve güneşin tezgahlara daha net ulaşmasını sağladı.

Pazarın çarşının içinde varolurken bir yandan dokuyu bozmadan tarihi alana uyum sağlaması hedeflendi. Etrafı Eczacıbaşı’nın balık pulunu andıran seramikleriyle kaplandı. Balıkların uzun süre taze kalmasını sağlamak için tezgahların hepsi alttan soğutmalı yapıldı. Ayrıca balıkçılar için tezgahların olduğu alanlara buzdolapları monte edildi.

Pazarın geçirgen bir yapısı olmasına da özen gösterildi. Avcıoğlu, tasarım sayesinde insanların pazarın etrafındaki restoranlara rahatlıkla ulaştığını söylüyor: "Tezgahlar ve formlar sayesinde içinden insanlar kolaylıkla bir taraftan diğer tarafa geçiyor. Mekan adeta buraya girin, alışveriş yapın, balığı görün restorana gidin, çıktığınızda balık alıp evinize gidin diyor." Balık tezgahlarının şarküteri tezgahlarını andırmasını da Avcıoğlu şöyle yorumluyor: "Aklın yolu bir. Önemli olan müşterilere hızlı ulaşmalarını sağlamaktı."

TASARRUFLU LED YERİNE GELENEKSEL EDİSON
/images/100/0x0/55eb3761f018fbb8f8b2ea7d


Aydınlatmada, günümüzde enerji tasarrufu için sıkça kullanılan uzun ömürlü LED teknolojisi yerine, balıkçıların simgesi olan Edison 150 mumluk ampuller tercih edildi. Turuncu kablolarla tavandan tezgahların üzerine indirildiler. Avcıoğlu, aydınlatma konusunda çarşı kültüründen uzaklaşmamaya çalıştıklarını söylüyor: "Esnafın alışık olduğu bir şey olmasını istedik. Ayrıca elektrik parasını kendileri ödüyor. Bu lambaları istedikleri zaman gevşetiyor veya kısarak yakıyorlar."

Balık Pazarı’nda çalışmalar henüz bitmiş değil. Soğuk kış ve aşırı sıcak günler için çevredeki esnafı rahatsız etmeyecek bir tente ve branda üzerinde çalışılıyor. Kalkan balıklarının nasıl asılacağı ve sergileneceği üzerinde düşünülüyor. Grafikerler Meslek Kurulu (GMK) Başkanı Yeşim Demir, Mimar Sinan Üniversitesi öğrencileriyle Balık Pazarı için özel bir logo, her bir esnaf için ayrı bir kimlik, etiket, paket mühür çalışması yapıyor. Balıkçılar, Avcıoğlu’ndan özel tasarım kıyafetler de istemiş. Bunun içinde tekstil markalarıyla konuşulmaya başlanacak.

ESNAFLA İLİŞKİMİZ UZUN YILLAR SÜRER

Bütün proje Balık Pazarı esnafıyla konuşularak ve fikir alışverişi yapılarak oluşturuldu. Gökhan Avcıoğlu, esnafla yaşadıklarının adeta bir doğum olduğunu söylüyor: " Her birinin günden güne gelişen, değişen istekleri oldu. Her şey onlar için yeni, algılamaya çalışıyorlar. Zamanla yeni fikirler ortaya çıkacaktır. Onları da geliştirmek istiyoruz. Hálá istekleri var. Bence onlarla ilişkimiz yıllarca sürecek."

ŞEHİR, TARİHİNİ HAVALI BİNALARLA DEĞİL BU TARZ ORTAMLARLA YAZIYOR

Gökhan Avcıoğlu, Türkiye’de halka açık yerlerin mimarlar tarafından çok fazla ele alınmadığını söylüyor: "Ders vermek için sık sık Paris’e gidiyorum. Balık pazarları, baharat çarşıları, sebze meyve halleri, ziyaret ettiğimiz ülkelerde ilk uğradığımız noktalar. Bir şehir kendi tarihini çok büyük rezidanslar veya havalı binalarla değil bu ortamlarla yazıyor. Bizde iyi tasarımcı ve mimarlar yerel yönetimlerle, halkla çok kaynaşamıyor, bazı mimarlar film yıldızı gibi yaşıyor. Genelde tasarımlar cam fanuslar içinde gelişiyor. Oysa Türkiye’nin bu tarz projelere daha çok ihtiyacı var."

BALIK PAZARI’NIN BALIKÇILARI

Hürrem Karslı

MÜŞTERİLER KOKUDAN GELMİYORDU

20 yıldır balıkçılık yapıyorum, 15 yıldır da Beşiktaş Balık Pazarı’ndayım. Tarihi bir pazardı ama burada bakım ve hijyen yoktu. Kokudan dolayı müşteriler buradan geçmek istemiyordu. Tarım Bakanlığı kasalarda balık satılmasına karşı. Senede en az üç kere ceza alıyorduk. Şikayetlerimizi defalarca ilettik. Belediye ve Mimar Gökhan Bey’le görüştük. Şimdi soğutmalı tezgahlarımız var. Bu değişiklik şatışlara yaradı. İleride kıyafetlerimizin de yenilenmesini istiyoruz.

Sanlı Arslan

ÇARŞIMIZ MODERN OLDU

20 senedir Beşiktaş Balık Pazarı’nda yeşillik satıyorum. Her taraf pislik içindeydi. Tezgahlar ayarsızdı. Şimdi çarşımız modern bir hale geldi. Yeni tezgahlar sayesinde artık pis koku ve su yok.

Oğuz Zariyan

ÇALIŞMA İSTEĞİMİZ ARTTI

14 senedir burada çalışıyorum. Yeni yapılan sistem bizim ve müşteriler için çok iyi oldu. Çalışma isteğimizi arttırdı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!