Doğduğu günden beri evlatlıktan ret davasıyla karşı karşıya

Güncelleme Tarihi:

Doğduğu günden beri evlatlıktan ret davasıyla karşı karşıya
Oluşturulma Tarihi: Haziran 24, 2007 00:00

Sevcan doğduğu günden itibaren babası Kazım Tavlı, "bu kız benden değil" dedi. Sevcan’ın bebekliği, çocukluğu, ergenliği mahkeme ve laboratuvar koridorlarında geçti. Bu arada bilim ilerledi, iki kez DNA testi yapıldı.

DNA’ların uyuşmadığı görüldü. Sevcan şimdi 26 yaşında. Üç yaşında bir kız annesi oldu ama yasal babasının babalık davası bitmedi. En son AİHM’ye giden dava, alınan kararla yeniden Türkiye’de görülecek. Duruşma 28 Haziran’da.

Kazım Tavlı, 1962’de doğduğu Almanya-Dortmund’da işçi. 25 Aralık 1980’de, memleketi Aksaray’ın Doğantarla Beldesi’nde, amcasının ve teyzesinin kızı Aynur’la evlenir. Düğün sonrası eşini babasına annesine emanet edip Almanya’daki işine döner.

Altı ay sonra, 30 Temmuz 1981’de, Aynur’un doğum yaptığını öğrenir. Bir kızı olmuştur. Hemen Aksaray’a döner. Sevcan adını verdikleri bebek gayet sağlıklıdır, erken doğmuşa hiç benzememektedir. Köyde dedikodu vardır. Beyninden vurulmuşa döner.

28 Eylül 1981’de Aksaray 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne nesebi ret ve boşanma davası açtığında 26 yıl sürecek hukuk savaşına başladığından habersizdir. O zamanki kanunda "Evlilik içinde doğan çocukların nesebi babaya aittir. Aksini iddia edenler ispatla yükümlüdür" karinesi vardır. Ve yine o zamanların teknolojik imkanlarıyla adli olaylarda DNA testi yapılamamaktadır. İspatın tek yolu, kan grubu tespitinden geçmektedir.

5 Ocak 1982’de Ankara Üniversitesi Adli Tıp Kürsüsü’nde, Kazım, Aynur ve Sevcan Tavlı’nın kan örnekleri alınır. 4 Mayıs 1982’de çıkan sonuç, "Kazım Tavlı’nın Aynur Tavlı’dan doğma çocuk Sevcan Tavlı’nun babası olmasının mümkün olduğu, bunun fennen ve tıbben reddine imkan olmadığı, ancak bu gruplara uyabilen herhangi bir şahsın çocuğu da olabileceği" yönünde olur. Mahkeme, 1 Haziran 1982’de bu sonuca dayanarak Kazım Tavlı’nın nesebi ret ve boşanma davasını reddeder.

Mahkeme kararına rağmen Kazım Tavlı, eşinin kendisini aldattığını düşünmektedir. Aradan geçen yıllar içinde ikisini de arayıp sormaz. 1986’da Medeni Kanun’da yapılan bir değişiklikle üç yıl bir araya gelmeyen çiftlerin boşanması mümkün olunca, hemen mahkemeye başvurur. 6 Haziran 1989’da boşanmasına, o zamanın parasıyla Aynur’a bir buçuk milyon, kanuni kızı Sevcan’a da iki buçuk milyon lira nafaka ödemesine karar verilir.

Sevcan 16 yaşına bastığında teyzesini ziyaret için Almanya’ya gider. Kazım’ın babası Afettin Tavlı, dindardır. Sevcan’ı bulup "Kızım, bu dünyada bir hata yapıyorsak, bunun öbür tarafı da var. Ölüp gitmeden bu meselenin doğrusunu bulalım. Avrupa’da ilim daha ileri. Kanın bizden çıkarsa senden özür dileyelim. Sen de bizi affet. Düğün derneğini yaparız" der.

KILIÇLAR ÇEKİLİYOR

4 Mart 1997’de Almanya’da yapılan DNA testinde Sevcan’ın Kazım’dan olmadığı ortaya çıkar. Tavlı Ailesi, Türkiye’de bir daha nesebi ret davası açmak için harekete geçer. Ancak kanuna göre mahkemece sonucu kesinleşmiş nesebi ret davaları yeniden açılamaz. Yine de avukatı İbrahim Baykan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 445. Maddesi’ne göre, yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunur. Sebep olarak DNA testi sonucunu gösterir. 10 Nisan 1997’de kabul edilmez.

Bu aşamada Selcan’ın annesi Aynur Hanım eski kocası Kazım Tavlı’nın kendisine ve kızına ödediği nafakanın artırılması için dava açar, Yargıtay’ın onamasıyla nafaka aylık toplam 10 milyon liraya çıkar.

DNA testinin Türk adli sisteminde uygulanmasına başlanmıştır. Kazım Tavlı’nın başvurusu üzerine Aksaray 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, anne-baba ve kızın kollarını mühürleyip DNA testi için İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderir. 19 Ağustos 1998’de çıkan rapor, Almanya’da alınan sonucu doğrular. Sevcan Tavlı’nın Kazım Tavlı’nın çocuğu olamayacağı belirtilir. Buna karşın mahkeme, Yargıtay’ın "Doktor raporları mahkemenin yeniden görülmesine esas olmaz" kararını emsal gösterir. Kazım Tavlı Yargıtay’da üçe iki oyla kaybeder. Babalık davası kapanmıştır. Nafakayı ödemeyince de eski eş Aynur Tavlı’nın girişimiyle Aksaray’daki mallarına haciz konulur.

AİHM, YENİDEN DEDİ

Avukat Baykan’ın tek yolu kalmıştır: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurup Türkiye’deki yargılamanın yenilenmesini talep etmek. AİHM geçtiğimiz günlerde, duruşma yapmadan, evrak üzerinden karar verir. Türkiye, AİHS’nin 8. Maddesi’ni ihlalden 5 bin Euro’ya mahkum olur. Tavlı’ya Türkiye’de tekrar yargı yolu açılır. İkinci duruşma, 26 yıl aradan sonra 28 Haziran’da 1. Aile Hukuk Mahkemesi’nde.

Sevcan’ın avukatı Hüseyin Karacaer ise, "Mahkemeler, görüldükleri tarihte yürürlükte bulunan kanunlara göre davaları çözer. 30 sene sonra bir başka teknoloji çıkar da Sevcan, Kazım Tavlı’dan derse ne olacak? Bunun sonu olmaz ki. Mahkeme kararı kesindir, sulandırmaya namüsaittir" diyor.

Annemin intikamını benden alıyor

Bir evlat olarak babanı tarif eder misin?

- Bana onun adını söylemeyin. Öyle bir baba tanımıyorum. Beni rahat bıraksınlar. 26 yıldır yoruldum. Şimdiye kadar babalık yapmadı ki bundan sonra babam olsun. Tarikata bile üye ama içinde Allah korkusu yok.

Kazım Tavlı en son ne zaman kızım, yavrum diye seni sevdi, kucakladı?

- Hiç sevmedi ki. Görmedim zaten. Ben doğduktan altı ay sonra kan testine gitmişler. Dört defa DNA testine gitmişiz. Ben altı aylıkken yapılanda babam çıkmış. Sonrakilerde değil.

Babanı kaç kez gördün?

- İlk gördüğümde 7-8 yaşındaydım. Belki üç dört kez gördüm. 10 yıldır nafaka vermiyor. Beni görmek için hiç gelmemiş.

İlk gördüğünde ne yaptığını hatırlıyor musun, sarıldın mı babana?

- Hayır, öyle bir şey yok. Sadece baktık birbirimize, ben de kaçtım. Öyle sarılma, konuşma, hediye yok. Babam köye gelmişti. Bir iki saat görmüştüm. Her yıl köye gelirdi ama ben görmezdim. Yanıma hiç gelmezdi.

Çocuk kalbin ne hissederdi başka baba ve kızlarını gördükçe?

- Başından beri görmediğim için bir şey hissetmedim, bilmedim. Dedem, dayım vardı beni seven. Belki o yüzden bir şey hissetmedim. Ama kızgınım. Başta öyle değildim. Ama büyüyüp anladıkça kızgınlığım, sinirim yükseldi. Onun tarafından kimseyle konuşmuyorum. Babam annemden boşandıktan sonra evlendi. Evi var burada.

Kazım Tavlı’nın gerçek baban olmadığı iddiasını ilk kimden duydun?

- Annem "Bunların kağıtları var, seni kabul etmiyorlar. Sen de onlarla konuşma" dedi. Zaten mahkemelerden yazı geliyordu sürekli. O adam Almanya’dan köye geldiğinde annem beni dışarı çıkarmazdı.

Babanın seni kızı kabul etmemesinin nedeni ne olabilir sence?

- Annem onu sevmediği, istemediği için. Dedemin zoruyla evlenmiş. Beni istememesi gururumu kırdı. Annem de namus bakımından zorda kaldı. Psikolojimi bozuyor, sinir geliyor. Almanya’dan dönüşte böyle oldum. Peterborn’daki teyzeme gitmiştim. Üç ay kaldım. Amcam Dortmunt’a götürdü. Dedem, babaannem bana soğuk durdu. Babamı bir ay sonra özel klinikte kanımız alınırken gördüm, konuştuk biraz. Babamın yerine amcam Ramazan kan verdi. O yüzden rapor hileli çıktı. Babaannem, annem Almanya’da yaşamayı ve babamı istemediği için bunların olduğunu anlattı. O adam annemden intikam alıyor, kendisinden yaşlı adama vardı diye şimdi hiç çekemiyor. Acısını benden çıkarıyor.

Bütün köy bana inanıyor, alnım açık

ANNE AYNUR TAVLI (47): Kazım’ın çocuk kadar aklı yok. 15 yaşında evlendik. Yaşı tutup Almanya’da oturma izni alınca üç buçuk yıl sonra geldi, resmi nikah yaptık. Onu hiç sevmedim, çocuk olunca katlanmak zorunda kaldım. Kazım saftı. Annesiyle geçinemedim, annemin evine döndüm. Kazım, Almanya’ya gidince Sevcan karnıma düşmüş. Hamileliğim, geldiği, gittiği tarih belli. Benim alnım açık. Çocuk altı aylık değil, günü gününe çıktı. Çocuk ondan mı diye dört kere kan verdim. Dördü de temiz çıktı. Bütün köy bana inanıyor. Başka yol bulamadılar, iftira attılar, sahte rapor aldılar. Her mahkeme reddetti bunları. Nafakayı icra yoluyla ödediler. Onun yüzünden yeşil kart alamıyorum. Halbuki 13 yıldır ne kızıma ne bana nafaka veriyor. Bu yüzden ölmeyi çok düşündüm ama şimdi çok pişmanım eziyet çektiğim için. Onun öfkesi, 18 sene sonra Yunus’u sevdiğim, evlendiğim için. Elinden gelse kızının canını alacak, mirasından mahrum kalsın diye.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!