Derinleri keşfederken vurguna dikkat

Güncelleme Tarihi:

Derinleri keşfederken vurguna dikkat
Oluşturulma Tarihi: Şubat 29, 2004 20:31

Suyun altındaki renkleri keşfetmek merakıyla dalmayı öğrenenlerin sayısı giderek artıyor. Kış aylarında Türkiye sahillerinde dalanların sayısı çok azalsa da tutkularının peşinde sıcak denizlere gidenler de yok değil. Ancak gerek eğitiminiz, gerekse dalış sırasında sağlığınız için dikkat etmeniz gerekenler var. Dalmaya başlamadan önce fizik durumunuzun, kalp ve akciğer fonksiyonlarınızın, kondüsyonunuzun dalışa uygun olup olmadığını test ettirmelisiniz. Ayrıca, dalış eğitimi alacağınız kulüplerin müfredatlarının standart olmasına özen gösterin. Dalış yapacak kişi veya kulüplerin bir tedavi merkeziyle irtibatı olmalı. Tedavi merkezi ve sualtı hiperbarik tıp uzmanının telefonlarını bilmeli ve bilgi alışverişi yapmalısınız.

Deniz ve sualtı hekimi Doç. Dr. Emin Elbüken’in verdiği bilgiye göre, fizik durumu, kondüsyonu iyi olan sağlıklı herkes, her denizde dalış takımlarıyla dalış yapabilir. Ancak epilepsi (sara), astım hastaları, hamileler dalıştan kaçınmalı.

Dalanların kabusu ‘vurgun yemek.’ Vurgunda, sualtındaki basınç ortamına giren dalgıç, su yüzeyine hızlı çıktığında kanındaki erimiş azot, gaz kabarcıkları haline dönüşür. Kabarcıklar damarları tıkayıp felce yol açar. Genellikle dalış kurallarına uyuldukça; dalış derinliği, süreleri aşılmadıkça vurgun hastalığı oluşmaz. Yine de tedbirli olmakta yarar var. Dalış yapılan yerler, en yakın basınç odasına altı saatte ulaşılabilecek mesafede olmalı. Basınç odalarında yapılan hiperbarik tedaviyle baloncuk halindeki azot tekrar sıvı haline dönüştürülebilir.

SOĞUK, VURGUN RİSKİNİ ARTTIRIR

Soğukta dalınması halinde, üşüme ve titremeyi engelleyecek koruyucu tipte elbise giyilmeli. Üşüme ve titreme, vurguna yol açabilecek bazı hormonları tetikler. Bu da vurguna yatkınlığı artırabilir. Su altında üşüyorsanız dalış limitlerini (derinliklerde kalış süresi, koruyucu tip elbise, zaman limitleri gibi) aşmamalı, hatta altında kalmalısınız.

Yorgun dalmayın

Dalarken aşağıdakileri kulak ardı etmemenizi öneriyoruz:

Bilmediğiniz yerlerde tek başınıza dalış yapmayın.

Yorgun, uykusuz ya da alkollüyken, grip veya soğuk algınlığı gibi ateşli bir hastalığınız varken, aşırı tokken dalmayın.

Dalış takımlarınızın tam kontrolünü yaptırın. Özellikle hava tüpünün yeni doldurulmuş olması ve basınç göstergelerinin kontrolü önemli.

Maske, tüp, elbise, palet gibi dalış malzemeleri yapınıza uygun olmalı.

Dalış yapılacak suyun özelliklerini önemseyin. Görüş mesafesinin açık olması, akıntının bulunup bulunmadığı, suyun sıcaklığı dalışınızı etkileyecektir. Örneğin, sıcak suya dalsanız bile bir anda soğuk su katmanıyla karşılaşabilirsiniz. Böyle durumlarda ne yapacağınızı bilin.

Zararsız gibi görülen ama çarpan, zehirli sıvı salgılayan, yırtıcı hayvanlarla karşılaşabilirsiniz. Suyun içinde başınıza gelebilecek sürprizlere karşı hazırlı olun. Paniklememek için suları bilenlerden daha önce bilgi alın veya bilenlerle dalın.

Mağara dalışı yapıyorsanız, yine bölgeyi iyi öğrenin ve iyi aydınlatma desteğiyle dalın.

Dalış en az 2-3 kişiyle yapılmalı. Dalıştakiler birbirlerini görebilecek mesafede olmalı.

Derin dalışlardan önce, özellikle yeni dalıcıların sığ sularda sualtı ortamına iyice adapte olmaları sağlanmalı.

Havanın bitmesi veya dalış takımında teknik arıza gibi nedenlerle acil çıkış yapılması halinde dalıcının mutlaka arkadaşlarının yardımına ihtiyacı olacaktır.

Hava ikmalli dalış yapacak kişinin nitrojen narkozu denilen dip sarhoşluğu yaşamaması için dalış derinliği 100 feet’i (yaklaşık 30 metre) aşmamalı.

Dalıcı tek başına dalış yapacaksa, dalış yapılan yerde kılavuz halat kulanılması, acil bir durumda kurtarıcı olacaktır.

Sualtında haberleşme olanağı varsa yararlanılmalı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!