Deniz koleksiyonuna deniz kadını model

Güncelleme Tarihi:

Deniz koleksiyonuna deniz kadını model
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 20, 2011 00:00

Erol Albayrak yeni kurduğu hazır giyim markasının ikinci koleksiyonunu tamamladı. 2012 İlkbahar-Yaz sezonuna ait ‘Splash’ koleksiyonu denizin altından; palyaço balıkları ve anemon çiçeklerinden ilham alıyor. Çünkü Albayrak’a göre suyun altı hala bakir ve gerçek Avatar orası. Transparanlığın hakim olduğu 70 parçalık koleksiyonun modelliği tam bir deniz kadını olan Çağla Kubat yaptı

Haberin Devamı

18 yıldır haute couture tasarım yapan Erol Albayrak, bir yıl önce karar verdi hazır giyim koleksiyonu da yapmaya. Nedeni basit: Daha çok kişiye değmek, daha çok üretmek, hem maddi hem manevi anlamda daha çok kazanmak. “Herkesin zamanı çok değerli, üç provayla bir elbise diktireceklerin sayısı çok az. Çoğunluk hazır elbiseyi, uygun fiyata almak istiyor” diyor ve hazır giyim markasının kimliğini şöyle anlatıyor: “Ruhumdaki kadını yansıtıyorum yine. Uçuşan ama kalıpları seven, seksi ama kişiliği çok oturmuş, mutlaka renkli bir kadın. Bu kış ilk kez satılacak Jungle koleksiyonunda da, önümüzdeki yazın koleksiyonu Splash’ta da bunu çok iyi yansıtabildiğimi düşünüyorum.”

TRANSPARAN AMA İÇ GÖSTERMİYOR

Splash 2012 yazına ait bir koleksiyon. Fotoğraftakileri ancak seneye satın alabileceksiniz. Tasarımlar ilhamını su temasından alıyor: “Yaratım sürecinde konseptimle alakalı ortamlarda olmak isterim ama bu koleksiyon için özel olarak su kenarına gitmedim. İzmirli olduğum için su her daim içimde. Gerçi son dört yıldır hiç tatil yapamıyorum. Belki de bu özlemle çıktı koleksiyon. Suyun altında müthiş bir değer var, çok renkli bir dünya. Beni etkileyen bin bir şey var suyun altında. Keşfedilmişler bir yana, keşfedilmemişler büyük bir gizem. Ne kadar balık ve su altı canlısı varsa inceledik. Yüzlerce balık desenini altı kişilik grafik ekibimle çıkardık. Bir palyaço balığına bayıldık, kumaşını yaptık. Sonra anemon çiçeği... Bütün balıkları zehirliyor, bir tek palyaço balığına bir şey yapmıyor. Palyaço onun içine girip kamufle oluyor. Denizin altı bir Avatar, buna eminim. Bu da onun koleksiyonu.”
Erol Albayrak’a koleksiyonun en baskın dekoltesini soruyorum, yanıt transparanlık: “Suyun şeffaflığını transparanlıkla verdim ama vücut görünmüyor. Tıpkı balıklar gibi. Onların da içini gördüğümüzü sanırız ama o gördüğümüz içi değildir.”
Beden sınırlaması da yok Albayrak’ın: “36’dan 42’ye kadar uzanıyor. Hiçbir zaman kilolu giymesin diyen tasarımcıları anlamadım. Çünkü esas maharet onların vücudunu güzel göstermek. Çok şükür haute couture deneyimim bunu yapabilme becerisini verdi” diyor.

SUYUN DİBİNİ HİSSEDECEKLER

Haberin Devamı

Splash koleksiyonunda bir kadının tüm zamanları için giysi var: Deri ceket, gömlek, abiye ve elbise.. Ama hepsi sizi cazibeli göstermek için tasarlanmış. Albayrak; “Benim kadınım mekandan girdiğinde bütün kafalar ona döner” diyecek kadar iddialı. Sadece görüntü değil kalite de zengin: “Kumaşları bize özel dokutuyoruz. Tensel dokunun çok önemli olduğuna inanıyorum. Transparanlık kumaşlara yansıyor. Polyester alaşımlı kumaşlardansa ipek ve biraz keten kullanıyorum.”
Koleksiyonun ilk defilesi 21 Eylül’de Collection Premiere İstanbul (CPI) fuarının açılışında olacak. Çok büyük ihtimalle mekan olarak İstanbul Akvaryum kullanılacak: “Defilede izleyicileri güzel sürprizler bekliyor. Benim hayalimin içine onları da alacağız. Sadece modelleri görmeyecekler. Denizi dibine kadar hissedecekler.”

Haberin Devamı

ÇOK ÜRETİP AZ KONUŞAN TASARIMCI

Erol Albayrak’ın tasarımcı duruşu biraz farklı. Mütevazılığı dillere destan. Az iş yapıp kendini çok iyi satanların aksine çok üretip az konuşanlardan. Mesela AB kapsamında verilen 2011 Avrupa Kalite Ödülleri’nde yılın en yaratıcı moda tasarımcısı seçildi ama bunu bilenlerin sayısı çok az. Hollanda’nın önemli bir moda akademisinde ders veriyor, yerli yabancı pek çok markaya tasarım danışmanlığı yapıyor. Yonca Ebuzziya, Emina Sandal, Burcu Güneş, Seray Sever ve Aysu Kayacı gibi isimleri giydiriyor. Kosova, İsviçre, Katar ve Belçika’dan ona gelinlik diktirmeye geliyorlar. Şöhretin ateşten bir gömlek olduğunu düşünüyor. Saf kalarak, işe konsantre olarak, gömleği her daim ıslak tutarak o yakıcılıktan korunduğunu söylüyor: “Ancak böyle olunca yaratıcılığımı da koruyabilirim.”

Haberin Devamı

Bu bir sanat-spor işbirliği
ÇAĞLA KUBAT

İlk kez bir moda tasarımcısının imaj çekimi için poz verdiğiniz doğru mu?
- Evet. Çok fazla teklif almama rağmen daha önce herhangi bir moda tasarımcısı veya tekstil markasıyla bu tarz bir çalışmam olmadı. Erol Albayrak uluslararası bir tasarım markası. Çalışmalarını büyük bir saygı ve hayranlıkla takip ediyorum. Kendi kişisel markamla doğru örtüştüğünü düşündüğüm için teklifi hemen kabul ettim.
Tam da modelliği askıya aldığınız günlerde...
- Bu teklif açıkçası benim için de sürpriz oldu. Erol’un kazandığı bir sürü ödül var. Sanat ya da spor fark etmez. Bu tarz başarılar kolay yakalanmıyor. Hepimiz bu ülkeye hizmet ve temsile çalışıyoruz. Bu işe sanatçı ve sporcu işbirliği dedim ve dolayısıyla teklifi seve seve kabul ettim.
Erol Albayrak’ı nasıl anlatırsınız?
- Son derece içten, bulunduğu noktaya göre son derece mütevazI ve çok duygusal. Sanırım tasarım gücü ve başarısı bu özelliklerinden geliyor. Erol’dan 2002’de Miss Universe Güzellik Yarışması’na çok az bir zaman kala, yarışma gecesi için bir gece elbisesi istemiştim. İnanır mısınız, üç günde hayatımda giydiğim en güzel gece kıyafetini tasarladı. Müthiş bir özgüven duyarak yarıştım. O güveni sağlayan Erol Albayrak için ne yapsam az.

Haberin Devamı

YAPTIKLARINDAN ÇOK ETKİLENDİM

Splash koleksiyonunu nasıl buldunuz?
- Tek kelimeyle muazzam... Hem tasarım anlamında, hem fikir ve renk uyumu bakımından çok etkilendim. Belki denizle bu kadar iç içe yaşamamdan kaynaklanıyordur ancak çalıştığı konseptle ortaya koyduğu ürün bu kadar bağdaşabilir. Açıkçası çok etkilendim.
Bir su insanı olarak bu koleksiyonla bir paralellik kurabildiniz mi?
- Tabii ki kurdum... Özellikle o renklerin insanı olduğumu tekrar fark ettim... Denizle iç içe yaşayanlar bunu çok iyi bilir. Bir gün çarşaf gibidir, içine çeker ve alır götürür, huzur duyarsınız ve her günü öyle düşünürsünüz. Ertesi gün hırçın olur, dalgalanır, ruhunuzun da kabardığını hissedersiniz. Koleksiyon da bu hissi uyandırdı bende. Her elbise değiştirdiğimde çok farklı duygular hissettim. Mesela inci organze elbise kupları ve rengiyle müthiş bir huzur verdi. Kayalıklardaki o mavi elbisede çok duygulandım. Aslında naif bir renk olan mercan ipek takımda çok sert ve keskin hissettim.
En çok hangi tasarıma sahip olmak istediniz?
- Beyaz organze kokteyl elbisesine, kayalara uzandığım mercan rengi deri giysiye ve yine bir kayada oturarak poz verdiğim mercan rengi ipek takıma bayıldım. Zaten o giysileri Erol hemen ayırdı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!