Daha önce hiçbir Türk iÅŸ baÅŸvurusu yapmadığı için beni iÅŸe aldılar

Güncelleme Tarihi:

Daha önce hiçbir Türk iş başvurusu yapmadığı için beni işe aldılar
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 26, 2005 00:00

Donna Karan New York’un (DKNY) tasarım ekibindeki tek Türk o. Bir yıldır Donna Karan erkek koleksiyonunu tasarlıyor. ‘Umut vaat eden genç tasarımcı’ deyince herkesin aklına o geliyor. Tasarım piyasasındakiler onun bir dünya markası olacağını düşünüyor. Bu yüzden ‘Hayattan Coca-Cola ÅžiÅŸeleri’ projesinde Atıl KutoÄŸlu, Rıfat Özbek, Hakan Yıldırım, Yaz Bükey, Dice Kayek gibi modacıların içindeki tek genç oydu. Biz de bunu fırsat bilerek Elif CığızoÄŸlu ile (27) röportaj yaptık.Sizi tanıyabilir miyiz? Nasıl bir ailenin çocuÄŸusunuz? Nerede doÄŸdunuz? - Adana’da doÄŸmuÅŸum. Hiç Adana’da yaÅŸamamışız ama anneannem ve dayım ordalar. Sanatçı bir ailenin çocuÄŸuyum esasında, annem de babam da mimarlık okumuÅŸlar. Onlardan etkilenmiÅŸ olmalıyım ben de küçükken mimar olmak istiyordum. Annem ve babam ÅŸu anda mimarlık yapmıyor. ‘Patates Baskı’ adında bir baskı ÅŸirketleri var. Ayrıca Türkiye’nin ilk sesli kör kütüphanesini kurmak için proje geliÅŸtirdiler. Her insanın yardımda bulunacağı bir proje. Pek kimse yardımda bulunmuyor ama onlar için fark etmiyor, kitapları annem okuyor. Tasarımla iliÅŸkiniz ne zaman, nerede, nasıl baÅŸladı? - Tasarımla iliÅŸkim ablam Seden’in üstünde baÅŸladı. Ä°lk kurbanım oydu. Onu ilk önce giydirir sonra fotoÄŸraflarını çekerdim. ‘Bak iÅŸte ne güzel oldun, iÅŸte senin böyle giyinmen gerekiyor’ derdim. Bence tasarımcı giydirdiÄŸi kiÅŸinin cazip yönlerini ortaya çıkarmayı bilmeli. Bazı insanlar yakışanı deÄŸil, pahalı ya da son moda olanı giymeye önem veriyor. Bu yüzden herkes birbirine benziyor. Ablamdan sonra kendime kardeÅŸimi kurban seçtim. Akrabalar, arkadaÅŸlar derken kendimi Marmara Ãœniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Giyim Tasarımı Bölümü’nde buldum. Tasarım yaparken nelerden besleniyorsunuz? - Her ÅŸeyden. Bütün algılarınızın açık olduÄŸunu düşünün. Her ÅŸeyi duyuyor, görüyor, kokluyor ve kaydediyorsunuz. Bir an yani o an geldiÄŸinde o anları toplayıp, bölüp, çarpıp bir hikaye yazıyorsunuz. Önce sahneyi kuruyor, ardından oyuncuları bulup hayat vermeye baÅŸlıyorsunuz. Yaptığınız tasarımın giyilebilir olması ne kadar önemli? -Hiç önemli deÄŸil. Åžimdi bana ‘nasıl önemli deÄŸil, giyilemezse para da kazanılamaz’ diyeceksiniz. Biliyor musunuz bazı tasarımcılar, kağıttan kıyafetler yapıp, müzelerde sergiliyor ve para kazanıyorlar. Bence enerjinizi koyarak yaptığınız her ÅŸeyin bir alıcısı vardır.Amerika’da Türk olmak yaptığınız iÅŸi etkiliyor mu? -Kesinlikle iyi yönde etkiliyor. BambaÅŸka bir kültürden farklı bir bakış açısı. Zaten kültürümüzle çok ilgileniyorlar. Benim bile Türkiye’de görmediÄŸim ilginç ilginç Türk kitapları var. Hatta yeni koleksiyonda Türk bir motiften esinlenildi. Burada bir sürü insan, Türküz diye bize kötü davranıldığını iddia ediyor. Ben buna kesinlikle katılmıyorum. Giyinmekle aranız nasıl? Yoksa siz de moda tasarımcılarının birçoÄŸu gibi örtünmek için mi giyiniyorsunuz? -Yok canım, gayet giyinmek için giyiniyorum, çok da seviyorum. Ä°nsanın tamamen karakterinin bir parçası ve çok da eÄŸlenceli bir ÅŸey bence. Kendinize özel tasarım yapıyor musunuz? -Genelde hazır alır, üstünde oynarım. Ya orasını burasını keserim ya bir yerlerini dikerim. Donna Karan ile çalışmaya nasıl baÅŸladınız? -Bir yıl önce stajyer olarak baÅŸladım. CV’mi yolladım ve kısa süre sonra görüşmeye çaÄŸrıldım. Çünkü çok merak etmiÅŸler. Daha önce tasarım bölümüne hiçbir Türk baÅŸvurmamış. Görüşme gününün akÅŸamında arayıp pazartesi baÅŸlayabileceÄŸimi söylediler. Ä°nanılmaz iyi davranıyorlardı. Ama ilk baÅŸta ciddiyetsiz gibi geldi bana. ‘10 gibi gelebilirsin’ dediler. Önce acaba iÅŸ mi 10’da baÅŸlıyor diye düşündüm, meÄŸerse ben stajyer olduÄŸum için bana istediÄŸin saatte gel diyorlarmış. Hemen ‘Siz kaçta geliyorsunuz?’ diye sordum ve tabii onlar saat kaçta gidiyorsa o saatte gittim. Ä°lk önce haftada iki gün staj için gidecektim. Ä°kinci gün, her gün gelmek istediÄŸimi söyledim. Olur dediler. Ä°ÅŸi severek yaptığınız zaman, fark edilmemeniz imkansız. Zaten bir buçuk ay sonra onlarla çalışmak isteyip istemediÄŸimi sordular. Tasarımcıya nasıl bir güven verdiniz ki sizi erkek koleksiyonunu emanet ediyor? -Tam bir koleksiyon emanet edilmiyor aslında. Ben zincirin bir halkasıyım, daha yapılacak çok ÅŸey var, sadece çok çalışıyorum ve yaptığım ÅŸeyi çok severek yapıyorum. Orada iÅŸler nasıl yürüyor, tasarımlarınıza son onayı Donna Karan mı veriyor? -Tabii ki o veriyor en son kararı ama ona gelene kadar elenen çoktan elenmiÅŸ oluyor. Büyük bir kuruluÅŸ ve başımızdaki insanlar çok iyi yerlerde çalışmış büyük tasarımcılar ama hiç biri ukala ve kendini beÄŸenmiÅŸ deÄŸil. Bence buradaki en büyük fark herkesin fikrine önem verilmesi. Tüm koleksiyon bittiÄŸinde herkesin katılmak zorunda olduÄŸu büyük bir toplantı oluyor, son koleksiyon bütünlüğünün tartışılması gerekiyor ve hiç kimse kimseye neden bunu böyle dedin demiyor. Neden erkek tasarımları yapıyorsunuz? Bu hep istediÄŸiniz bir ÅŸey miydi yoksa hayat sizi bu yöne mi savurdu? - Yok ben normalde kadın tasarımı yapıyordum. Fakat buraya baÅŸvurduÄŸumda erkek bölümünde staj için birine ihtiyaçları vardı, ben de erkek bölümünde hiç çalışmamıştım. Merak ettim. Bence erkek giyim sektöründe inanılmaz büyük bir eksik var. Çok da zevk alıyorum. Türk erkeklerinin nasıl giyindiÄŸi hakkında bir fikriniz var mı? -Bence Türk erkekleri giyinmenin eÄŸlenceli bir ÅŸey olduÄŸunun farkında deÄŸil pek. Daha çok görev gibi yapıyorlar. Hadi bugün de üniformalarımızı giyelim de çıkalım gibi. Gelecekle ilgili hedefleriniz neler? -Bir gün kendi markamı yaratmak istiyorum ama asıl hedefim tasarımla ilgili her türlü hizmetin verildiÄŸi bir tasarım stüdyosu kurmak. Sahne Coca-Cola ÅŸiÅŸesi oyuncular ise taÅŸlarGeçen yıl Ä°TKÄ°B’in genç tasarımcılar yarışmasına katılan Elif CığızoÄŸlu o yarışmada fark edildiÄŸini düşünüyor. ‘Yarışmadan bir hafta sonra, Coca-Cola’nın danışmanı Murat Pilevneli aradı ve 6 büyük tasarımcının yanısıra benimle de çalışmak istediklerini söyledi.’ CığızoÄŸlu nasıl bir ÅŸiÅŸe tasarladığını şöyle anlatıyor: ‘Güzel bir günün hikayesini anlatıyorum. Sahne Coca-Cola ÅŸiÅŸesi, oyuncular ise taÅŸlar. Benim ÅŸiÅŸemde her biri birbirinden farklı büyük, küçük, kare, yuvarlak, renkli, renksiz her zıtlığı içinde barındıran, yer yer bir anlık bir paylaşımla çiçeÄŸe dönüşen taÅŸlar var. Bu taÅŸlar gün içinde birbirine teÄŸet geçen insanların farklı duygularını anlatıyor. Sonuçta ortaya büyük bir yansıma, pırıltılı bir an, paylaÅŸtıkça artan bir tat kalıyor.’ Elif CığızoÄŸlu’nun tasarladığı 2 metrelik dev ÅŸiÅŸenin 250 ml’lik cam versiyonu 10 bin adet üretilecek. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!