Çocukluğa dönüş

Güncelleme Tarihi:

Çocukluğa dönüş
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 09, 1997 00:00

Haberin Devamı

Çoğu insan, ilkgençliğinde büyüdüğünü, çocukluktan çıktığını ispat etmek için, ana babasıyla çatışmaya girer. ‘‘Büyük görünmek’’ için, kızlar ablalarının naylon çorabını yürütür, erkeklerse arkadaşlarının yanında ‘‘babası gibi’’ sigara içer. Benzeri birçok ‘‘ergenlik gösterisi’’ her insanın anılarında önemli yer tutar.

Günümüzde ise durum değişti. Batıda şimdi ‘‘çocukluğa dönüş’’ modası var. Artık hem gençler, hem de orta yaşlılar, çocukluğun, hatta bebekliğin o kaygısız, ama heyecanlı dünyasına dönüyorlar. Tüketicinin eğilimi bu olunca, tasarımcı ve üreticiler de ürünlerini buna göre piyasaya sunmaya başladılar. ‘‘Dâhi çocuk’’ Steven Spielberg'in son çalışması ‘‘Jurassic Park-Kayıp Dünya’’ gişe rekorları kırıyor, dinozor bibloları ve oyuncakları yine yok satıyor. Ama bu ürünleri tüketenlerin büyük bir kısmını artık ‘‘erişkinler’’ oluşturuyor. Çocukluğa dönüşün bir başka güzel örneği ise Fransa'da yaşanmakta. Ülkenin en tanınmış çocuk içgiyim markası ‘‘Petit Bateau’’ artık ‘‘büyükler için bebe çamaşırı’’ imal etmeye başladı. Oysa Petit Bateau, birkaç yıl öncesine kadar ‘‘0-18 yaş grubu çocuklara’’ hitap ettiğini söylese de 4-5 yaş grubunun üzerindekilere ürün satamıyordu. Çocuklar ‘‘çocukluktan mümkün olduğu kadar çabuk kurtulmak için’’ bu markadan ‘‘kurtulmayı’’ tercih ediyor ve Petit Bateau ürünlerini giymiyorlardı.

Ama birkaç yıl önce bir manken, bir kadın dergisine Petit Bateau iç fanilasıyla poz verdi ve beklenmedik bir şey oldu. Firma kelimenin tam anlamıyla satış patlaması yaşadı. Üç ay sonra ise fabrika stokları tükendiği için taleplere cevap veremez hale geldi. 1994'te yaşadığı bu kültür şokunu çabuk atlatan Petit Bateau, bugün yine bebe çamaşırı üretiyor. Ama büyükler için. Uzmanlar insanlardaki bu çocukluğa dönüş eğilimini sıkıntı, hapsolmuşluk ve kısırlık duygularından kurtulma isteğine bağlıyorlar.

Psikologlar, ‘‘Gençler ve orta yaştakiler, tüketimde çocukluğa dönerek belli bir yaş grubuna ait olma sıkıntısından, hapsolmuşluk duygusundan kurtuluyorlar. Böylece hem iş, hem de özel yaşamlarındaki bazı problemleri aşmayı ve yaratıcı olmayı başarıyorlar’’ diye açıklamada bulunuyorlar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!