Cin şişeden çıktı, kadın artık kocam bilir demiyor

Güncelleme Tarihi:

Cin şişeden çıktı, kadın artık kocam bilir demiyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2010 00:00

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın iki önemli kadın kurmayı, AKP Kadın Kolları Başkanı ve Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin ile yardımcısı Ayşe Keşir, kadının siyasetteki geleceğini ve iddialı hedeflerini anlattılar. Kadın kurmaylar, muhafazakar bir parti için iddialı da bir cümle de kurdular: Muhafazakar anlayış kadın devriminde çok önemli imza atacak. Bu değişime direnenin kendisi yok olur

FATMA ŞAHİN: Kadın artık merak ediyor. Toplumsal sorunlarla ilgili ‘Babam bilir, kocam bilir’ sözü ‘Ben bilirim’e dönüşüyor. Hatta kocayı da etkiliyor. Kendi hayatıyla ilgili konularda talepte bulunuyor. Birey olarak güçlenmesi siyasetteki gücünü de arttırıyor. Bu çok önemli bir değişim. Artık cin şişeden çıktı. Bu sesi herkesin duyması lazım. Özellikle bu sesi duymayanların alanda sürdürülebilir bir şekilde kalmaları mümkün değil.
AYŞE KEŞİR: Yeni bir muhafazakarlık oluşuyor. Muhafazakar kadınlar daha bir kuşaktır üniversite eğitimlerini tamamlayıp iş hayatına girdiler. Bu da sosyal ve mali rollerin yeniden tanımlanması demek. Muhafazakarlar da artık kendilerini yeniden tanımlıyorlar.

GENETİĞİMİZ SİYASETE DAHA UYGUN

ŞAHİN: Aslında anaerkil bir aile yapımız var. Şu anda görüntüde erkek gözüküyor ama artık kadın görünümüne dönüşmeye başladı. Şefkat, sabır, merhamet, duygusal zeka yüksekliği, genetik yapımızda var. Kadın alana bir girse, alanda o ilk eşit noktayı geçebilse... Erkeklere göre genetik yapısı siyasete çok daha uygun kadının.
KEŞİR: Aynı masaya oturma kültürümüz daha fazla bizim!
ŞAHİN: Siyaset iletişimle, duygularla yapılıyor. Kadının genetik yapısı doğuştan buna çok uygun. Ama erkek egemen alan kırılamayınca o özelliğini çok gösterememiş. Şimdi görünür hale gelmeye başladı.
KEŞİR: Kadın çoklu zekayı daha iyi kullanıyor. Aynı anda birçok şeyi yapabilecek genetik kodlarımız var. Kadının zenginliği bu.

OYUNU YALNIZ KULLANMAK İSTİYOR

ŞAHİN: Kadınlar adam adama markajda, modern dünyanın da çok önem verdiği face to face’te çok başarılı. En önemli avantajları eve girebiliyorlar. Erkek tek başına eve giremiyor. Kadın bire bir kadına, çocuğa, dolayısıyla aileye ulaşabiliyor. Kadını ikna ettiğinizde de aileye ve topluma ulaşıyorsunuz. Mutfak çalışmamızda buna ağırlık veriyoruz, yani çalınmadık kapı, sıkılmadık el bırakmamaya çalışıyoruz.
KEŞİR: Geçen seçim Doğu ve Güneydoğu’da kadınlardan, “Oy kabinine yalnız girmemi sağlayın, yanımda kimse olmasın, kendi oyumu kendim kullanayım” diye ciddi bir talep vardı. Kadın artık kendi oyunu kullanmak istiyor; kocasının değil.

MAÇA 2-0 YENİK BAŞLIYORUZ

ŞAHİN: Kadında takip çok daha iyi. Sonuçlandırma, disiplin... Siyaset de disiplinli çalışma, takip işi. Ama zayıf olduğumuz nokta, biz bireysel ve duygusalız. Siyaset takım işi ve aşırı duygusallığa yer yok. Çok çabuk küsüp kırılıyoruz. Şimdi takım çalışmasını da öğreniyoruz.
KEŞİR: Futbol maçındaki gibi, tekme yiyecek ama çıkıp oynamayı da öğrenecek kadınlar...
ŞAHİN: Siyaset sonuçta büyük bir rekabet. Her gelen kadın bir erkeği yerinden ediyor. Artık sadece kadın olmak yeterli değil, ehliyet ve liyakata göre de kendini eğitmesi gerek. Aslında oyuna 2-0 yenik başlıyoruz. Atatürk’ün Meclisine baktığınızda yüzde 4.4’ü kadın. O zaman dünyada bu başarının bir benzeri yok. Bugün yüzde 9. Bunu yeterli bulmuyoruz. Kotasız yüzde 20-25’i yakalamak istiyoruz. Biz 2011’e hazırız. Çok da umutluyuz. Eskiden, “Biz istiyoruz ama kadınlar gelmiyor” deniyordu. Artık ellerinde böyle bir argüman yok, kadınlar geliyor. Ama kadın da nereden çıktı dedirtmemek gerek. Bunun yolu da damdan düşe düşe, suya atlayarak yüzmeyi öğrenmekten geçiyor.

MUHAFAZAKAR ERKEKLER DE FARKINDA

KEŞİR: Kadınların kilit noktalara gelmesi kadar orada kalması da önemli. Kelebeğin kozasını aşındırması gibi, aşındırdıkça kanatları güçleniyor çünkü.
ŞAHİN: Bu mücadeleyle dayanma kapasitemiz artıyor. Bunu başarırsak Cumhuriyet felsefesine uygun bir kadın açılımını da gerçekleştirmiş olacağız.
KEŞİR: Muhafazakar anlayış kadın devriminde çok önemli imza atacak. Bunu iddiayla söylüyorum.
ŞAHİN: Evet, bunu dersimize çalışarak söylüyoruz, laf olsun diye konuşmuyoruz.
Değişime direnen yok olur.
KEŞİR: Muhafazakar erkekler de bu değişimi görüyor ve bir şekilde karşı duramıyor artık. Karşı duramayacaklarının da farkındalar.
ŞAHİN: Zamanın ruhu bu. Bunu yakalayamayan kendi yok olur. Böyle bir talep var çünkü. Hem de güçlü bir talep. Siyaset, toplumun bu talebini görmek zorunda.

KADIN SAVUNMA BAKANI İSTİYORUZ

Kadınların oranının artması parti yönetiminde görüntüyü, söylemi de değiştirmek zorunda. İspanya ile Medeniyetler Projesini yürütüyorsunuz. Başbakanımız da eş başkan. İspanyanın kabinesine bakın, yarısı kadın, Savunma Bakanı kadın. Dünya burada. Biz buna ne kadar direnebiliriz? Sadece alan açacağız. Açmanın yolu da kadının özgüvenini geliştirmek, erkeğin zihinsel dönüşümünü beslemek. Bu olmak zorunda, olmazsa bu partilerin kendileri yok olacak. Bu, zamanın ruhu. Savunma bakanı bir kadın var dünyada. Bizde de artık kadından sorumlu bakanlık dönemi bitti, Milli Eğitim Bakanı ile aştık bunu, ama bunu da yeterli bulmuyoruz. Sanayi bakanı, savunma bakanı kadınlar istiyoruz. Kadınlar o alanları da dolduracak şekilde kendini geliştirmeli. Gücüyle gelmeliler.

SOSYAL POLİTİKALAR SEMPATİYİ ARTTIRIYOR

Adil Gür’ün araştırması, üniversitelerin bilimsel çalışmaları ortaya koyuyor ki, Ak Parti’ye oy verenler arasında kadın oranı erkeklerden daha yüksek. Bu fark yüzde sekiz. Neden? Liderde bir güvenilirlilik görüyor. Siyaset bir bütün; görüntü de önemli, boy da, diksiyon da, güvenilirlilik de, özüyle sözüyle bir olmak da... Akşam farklı sabah farklı söyleyenin istediği kadar boyu posu olsun hiç önemli değil. “Bu söylüyorsa doğrudur”, kadın için bu çok önemli bir duygu. Sosyal politikalar da sempatiyi arttırıyor. Aynı şey referandumda da geçerli. Paketteki her madde kadını doğrudan etkiliyor, bu nedenle 12 Eylül’e daha fazla sahip çıkıyor. ‘Evet’ oylarında kadınlar yine erkeklere göre daha önde olacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!