Çek gelsin bırak gitsin

Güncelleme Tarihi:

Çek gelsin bırak gitsin
Oluşturulma Tarihi: Eylül 25, 1997 00:00

Bacağı ikinci bir deri gibi saran Lycra'lı çoraplar hem rahatlığınız, hem güzelliğiniz için1900'lerin başlarında bacaklar kadınların uzun kabarık etekleri altında gizliydi. Erkekler için ne kadar rahatsa kadınlar için o denli zordu. Çünkü kadınların bacakları öyle herkeslere gösterilmeyecek kadar özeldi. Fakat o gün geldi. Etek boyları yavaş yavaş kısalmaya, bacaklar da özgürlüğüne kavuşmaya başladı. Yıl 1920. Meydana çıkan bacaklara bir güzellik katılmalıydı; bütün bacaklara ipek sarıldı. 1938'e kadar ipek bir numaraydı. Ama o tarihte, 1800'lü yılların başında bir Fransız kimyager tarafından kurulan Dupont adındaki bir firma sadece çoraplarda değil her alanda yaşamın bir parçası olan naylonu buldu. Naylon kullanılarak yapılan çoraplar ince, rahat ve zarifti. Dört gün içinde dört milyon çift çorap satıldı. Başarmışlardı. Kadınlar hayran olmuştu. Naylon çoraplar o döneme göre rahattı fakat esnemeyi bilmiyor, üstelik de bacağın arkasında tek bir çizgide birleşiyordu. Ve henüz ortada ‘‘külotlu çorap’’ diye birşey yoktu. 1960'lara gelindiğinde önemli buluşlar başladı. Modacılar da bacaklarla çok ilgileniyordu. İhtiyaç bir yana bırakılmış estetik ön plana çıkmaya başlamıştı. İlk olarak arkadaki dikiş izi ortadan kaldırıldı. Sonra naylon başka ipliklerle karıştırılarak elastikiyet kazandırıldı. Ve bu iki buluş sayesinde külotlu çorap keşfedildi. Önemliydi çünkü etek boyları iyice kısalmaya başlamıştı. 1960'LARA DÖNÜŞTransparan, opak, dantel... Kırmızı, mavi, sarı... Zevkinize göre her renkte ve her tipte çorap bulmanız mümkün ama bu kışın modası biraz daha ağır renklerde. Klasik giyimde 60'ların ince, kadınsı çizgilerine geri dönüş var. Siyah, kahverengi, vizon ve ten renkleri ön planda. Spor giyinmeyi sevenler içinse yelpaze çok geniş. Rengarenk kalın opaklar ve pamuklu çoraplar onları bekliyor. Soğuk havaların gözde renkleri ise bordo, koyu yeşil ve gri. İstemediğini kapat istediğini gösterKülotlu çoraptan daha da önemli olan buluş 10 yıl sonra gerçekleşti. Çoraplarda kullanılmaya başlanan ‘‘Lycra’’ tüm moda dünyasını etkileyecek nitelikteydi. Lycra aslında ilk olarak tıbbi nedenlerle kullanıldı. Bacağı tam anlamıyla kavrayıp, sıkıca topladığından varisli bacaklar için idealdi. Bir kadının çoraptan istediği üç şey vardır. Rahatlık, dayanıklılık ve üzerine tam oturması. İşte lycra'nın esnekliği sayesinde bu üç şeye ulaşıldı. Böylece çoraplara estetik anlamda da güzellik katıldı. Kullanıldığında çok güzel ürünler elde etme imkanı olan fakat esneyince geri dönmeyen bir sürü malzeme lycra sayesinde moda dünyasına girdi. Çünkü lycra'nın en önemli özelliği orijinal boyunun yedi katına kadar uzayıp, bırakıldığında eski haline geri dönebilen bir iplik olması. Kadınların yüzde 98'i dışarı çıkarken, şıklığını tamamladığı için çorap giyiyor. Daha elegan bacaklara sahip olmak için. Lycra'lı çoraplar bacağı ikinci bir deri gibi sardığından daha ince gösteriyor. Lycra'nın esneyip geri toplama özelliğinden dolayı daha kalın denyeler (ipliğin kalınlığını ölçen birim), kalçaların altı, göbek hizası gibi özel yerlerde kullanılarak daha güzel bir görüntü elde ediliyor. Göbeği toparlıyor, kalçaları yukarı kaldırıyor. Böylece kadınlar istemediklerini kapatıp istediklerini ortaya çıkarabiliyorlar.YALNIZ BAŞINA KULLANILMIYORLycra yalnız başına kullanılmıyor, mutlaka pamuk, ipek, naylon, akrilik gibi başka ipliklerle karıştırılıyor. Lycra yüzde 5 ile 15 arasında bir oranda kullanılıyor. Çorabın yumuşaklığını, sertliğini, parlaklığını, inceliğini, kalınlığını asıl ana ürün olan diğer ürünler belirliyor. Lycra esnemek, toplamak ve güzel göstermek için kullanılıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!