Bu teste göre ben galiba yaşamıyorum

PROF. Dr. Osman Müftüoğlu, dünkü gazetede ‘Beslenme biçiminizi test edin’ çağrısında bulundu. Her ne kadar sayın hocamın ‘detoks’ modeline karşı geliştirdiğimiz ‘retoks’ ekolüne bağlı olsak da, dediklerine kulak veriyoruz.Oturup testi çözdüm ve 43 puanla tamamladım. Baktım, sınıfta çakmaktan üç puanla kurtulmuşum.Fakat testi bu işlerden anlayan bir arkadaşımla satır aralarını da okuyarak çözdüğümüzde bir muamma ile karşı karşıya olduğumuzu fark ettik.Sayın okur; tuhaf, belki biraz tırstırıcı da olabilir ama şu anda büyük ihtimalle yaşamayan bir insanın yazısını okuyorsun...Niye mi?Mesela hoca soruyor: ‘Günde kaç öğün yiyorsun?’ Ben cevap olarak ‘Üçten fazla’ dediğimde en iyi puanı, yani 5 puanı alıyorum.Fakat bu işlerden çakan arkadaşım diyor ki; ‘Beşinci öğün olarak saydığın şeyin geceyarısı çaktığın yarım ekmek arası kokoreç olduğunu duysa, hoca önlüğü muayenehaneye asıp hırkasını giyer ve Kaz Dağları’nda derviş hayatı yaşamaya başlar..’Hoca soruyor, ‘Genellikle nasıl yemek yersiniz?’ Ben bu soruda ‘Vakit ayırarak’ şıkkını işaretleyip en baba puanı, yani 6’yı yazmışım haneme.Arkadaşım diyor ki; ‘Ne yaparken vakit ayırıyorsun sen yemek yeme işine? Televizyon seyrederken, di mi?’‘Evet’ diyorum, ‘Gözlerimi kapatarak mı yemem gerekiyordu?’‘Hayır’ diyor, ‘O zaman 1 puan veren ‘TV seyrederek’ şıkkını işaretleyecektin.’Bir sonraki soru, zaten deminkiyle bağlantılı: ‘Ne zaman yemek yersiniz?’Hoca benim ne zaman yemek yediğimi sanki evi gözetleyerek bilmiş: ‘TV seyrederken, okurken ve kızgın olduğumda...’Bu sorudan zaten ‘O’ (Yazıyla sıfır) almışım moralim bozuk.Ama sakin gözüken bir insan olsam da, sinirle beslenen bir ruhum var. Sinirlenecek bir şey bulamazsam, camı açıp kuşlara bağırıyorum ‘Cırak cırak, ne bu be!’ diye...Bunun dışında kalan zamanlarda ya bir şeyler okuyor oluyorum ya da zaten televizyon açık oluyor.* * *Egzersiz kısmında alnımın hakkıyla 3 puan aldım. Çünkü siniri yatştırmanın en iyi yolu yürümek. Bazen Taksim’den çıkıp, Rumeli Hisarı’nda dilim artık diz kapağıma vurduğu için duruyorum, sonra gerisin geri Taksim’e dönüyorum.Balığı haftada iki kez yemek için çaba gösteriyorum. Buradan 5 puan aldığımı hesaplamıştım ama arkadaşım (Bu fena insana hálá arkadaş demekle nereye varacağız o ayrı mevzu) ‘Balığı bastırsın diye acılı turşu suyu içip, sonra da sahile köfte yemeye inenleri saymıyorlar cicim’ dedi.Testte ‘kanola yağı’ gibi hakikaten bilmediğim kavramların bulunduğu cevap şıklarını da atladığımızda (Yer mümkün olsa bütün soruları tek tek tahlil edecektim) netice itibariyle benim yaşamadığım sonucuna vardık.Ama testi kestim, yanımda gezdiriyorum. Prof. Dr. Müftüoğlu standartlarını 6 ayda tutturmazsam bana da ‘Kötü Kolesterol Kanat’ desinler.(NOT: Kıymetli hocam, Sayın Müftüoğlu; medyanın ileri gelenleri, Portekiz seyahatleri sırasında kabuklu deniz canlısı soykırımı yaptılar. Istakozlar protesto yürüyüşü yaptı hatta. Bağlantıya geçerseniz hepsinin ismini veririm. Hürmetler hocam...)