Bu koleksiyonlardan nasıl ayrılacağız diye soruyorum Suna’ya Yatağı müzeye taşırız diyor o da

Güncelleme Tarihi:

Bu koleksiyonlardan nasıl ayrılacağız diye soruyorum Suna’ya Yatağı müzeye taşırız diyor o da
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2004 00:00

GeçtiÄŸimiz hafta yapılan müzayedede Osman Hamdi’nin KaplumbaÄŸa Terbiyecisi adlı tablosunun 5 trilyon liraya Ä°nan Kıraç tarafından satın alınmasıyla gündeme geldi Pera Müzesi.Suna ve Ä°nan Kıraç çifti tabloyu ellerindeki oryantalist eserler koleksiyonuna katmışlardı ama amaçları bunları sergilemekti. BaÅŸladıkları müze projesini tamamlamak üzereydiler.Ä°nan Kıraç bir anda ortaya çıkan Pera Müzesi’ni tanıtmak için bir basın toplantısı düzenleyerek tam 100 milyon dolar ayırdıkları projenin ayrıntılarını anlattı.Suna ve Ä°nan Kıraç Vakfı tarafından açılacak olan Pera Müzesi’nin inÅŸaatı tamamlanmak üzere. Açılışı ise Suna Kıraç’ın doÄŸum günü olan 3 Haziran’da yapılacak.Ä°nan Kıraç ile sanata ilgisinin baÅŸlangıcından ikinci müzeyi açışlarına kadar olan serüveni konuÅŸtuk.Daha önce Antalya’da AKMED’i (Akdeniz Medeniyetleri AraÅŸtırma Enstitüsü) kurdunuz. Åžimdi de Pera Müzesi’ni tamamlamak üzeresiniz. Nasıl karar verdiniz bu müzeyi açmaya?-Pera Müzesi fikrini doÄŸuran AKMED oldu. Bir de bazı koleksiyonlarımızın da zaman içinde öne çıkması tabii. Kütahya çini ve seramikleri, Anadolu ağırlıkları ile oryantalist resim koleksiyonumuz vardı. Bunların hepsini Antalya’da sergileyemezdik. Suna ile Rahmi Koç Müzesi’nin açılışından dönerken neden Ä°stanbul’da bir müze kurmayalım ve elimizdeki eserleri Ä°stanbullularla paylaÅŸmayalım diye düşündük, bu binayı satın aldık.n Ama tek başına düşünmediniz müzeyi ve Ä°stanbul AraÅŸtırmaları Merkezi için de ikinci bir bina satın aldınız.-Müzenin tek başına olması biraz eksik kalacaktı. Bizdeki en büyük mesele bir ÅŸeyi yapmak deÄŸil, onu yaÅŸatacak insanları yetiÅŸtirmek. Dolayısıyla bir enstitü kursak daha iyi olur dedik. Bir örneÄŸini zaten Antalya’da kurduÄŸumuz için hemen karar verdik buna. Ä°stanbul AraÅŸtırmaları Enstitüsü böyle geldi gündeme. Bizans’la baÅŸlayıp günümüze kadar Ä°stanbul’u konu alan bir enstitü. Bir Bizans kitaplığı kurmayı hedefledik o dönem için. Osmanlı dönemiyle ilgili ne yapalım diye düşünürken, Åževket Rado’nun el yazmalarını almıştık, onu topluma kazandıralım dedik. Åžimdi Åževket Rado’nun kitaplığını orada deÄŸerlendireceÄŸiz. Müze binasının yaklaşık 100 metre yukarısında bir bina aldık bunun için de. Ä°ki katı Bizans, iki katı Osmanlı, iki katı da Cumhuriyet dönemi ve Atatürk ile ilgili kitaplara ayrılacak. KurduÄŸumuz vakıf aracılığıyla üniversitelerin ilgili bölümlerinde okuyanlara araÅŸtırma olanağı saÄŸlayıp eÄŸitim bursu vererek bu alanda yetiÅŸmiÅŸ insan sayısını artırmayı düşünüyoruz.n Bu projeye üçüncü bir ayak olarak TRT binası nasıl dahil edildi?-Bu iki binayı yapmaya baÅŸladığımızda hemen orada bulunan TRT binası gözüme takılıyordu hep çirkinliÄŸiyle. O tarihlerde Kadir TopbaÅŸ BeyoÄŸlu Belediye BaÅŸkanı’ydı. Size burayı da tahsis edelim, diyordu. Hakikaten Ä°stanbul’da bir Kültür Sarayı’na ihtiyaç var. Atatürk Kültür Merkezi eskidi ve yetersiz kalıyor. Buraya da Suna Kıraç Kültür Merkezi kuralım diye düşündük. DeÄŸiÅŸik salonlarında opera bale temsilleri yapılabilsin. Kadir TopbaÅŸ Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı olduktan sonra kendisine gidip tekrar konuÅŸtum. Ancak iÅŸ yaÅŸamından aldığım tecrübe gereÄŸi bu iÅŸlerde yaptığınız yeri kendiniz iÅŸletmelisiniz. Arkasına bir fon koymadığınız takdirde yaptığınız iÅŸler hep yarım kalıyor. Zaten Suna Ä°nan Kıraç Vakfı’nı kurmamızın amacı bütün bu yapıları iÅŸletebilmek. Çünkü bunlar para kazanmayacak, vakfın gelirleriyle idare edilecek.n Bu binayla ilgili geliÅŸmeler hangi aÅŸamada?-Belediye BaÅŸkanı’yla son görüşmemizden sonra yeni bir geliÅŸme yok. Ben binanın tahsisini istemiyorum, satın alacağım. TRT kendine ait bölümü 6 milyon dolara üç sene önce satışa çıkarmış ama kimse almamış. Hem belediyenin hem de TRT’nin hakkını satın almak istiyorum ve binayı yıkacağım. Ancak ben binayı yıktıktan sonra buraya bina yapamazsın dememeliler. BaÅŸkan da ilgileneceÄŸini söyledi ve birtakım bürokratik iÅŸlemleri gerçekleÅŸtireceÄŸim dedi. Ä°haleye çıkartılacak son olarak ama kültür merkezi yapılması ÅŸartının olması lazım. Biri çıkar benden fazla para verirse kültür merkezi yapmak için ÅŸapka çıkartırım. Henüz bir cevap alamadım ama iÅŸlerinin yoÄŸunluÄŸu nedeniyle sanırım.n Åžu ana kadar bu projelere ne kadar para harcadınız?-Bu gün itibarıyla aÅŸağı yukarı 15 trilyon lira kadar. Ama bunun içinde elimizdeki koleksiyonlara harcadığımız parayla son 5 trilyon liralık tabloyu da saymıyorum. Sevgi ve ErdoÄŸan Gönül’ün de koleksiyonu buraya dahil olacağı için elimizde 300’e yakın oryantalist tablo var. Ayrıca çaÄŸdaÅŸ resim eserlerimiz de var. Onları da tematik sergilerle göstereceÄŸiz.PÄ°RELLÄ° BAÄžIÅžLADIÄžI KÃœTÃœPHANEDEN BÄ°R TÃœRLÃœ AYRILAMAMIÅžTI ONUN GÄ°BÄ° OLMAKTAN KORKUYORUZPirelli’nin çok güzel bir kitap koleksiyonu ve kütüphanesi varmış. Milano Ãœniversitesi rektörü bir yemekte kendisine, ‘Adınızı üniversitede yaÅŸatalım ve yeni bir kütüphane binası yaparak kitaplarınızı oraya taşıyalım’ diyor. Pirelli kabul ediyor bu teklifi ve 5 milyon dolar vererek binayı yaptırıyorlar. Sıra kitapları oraya taşımaya geliyor. Pirelli kitaplarına bakıyor, kıyamıyor, 20 kitabı ayırıp bir köşeye saklıyor. Bakıyor olacak gibi deÄŸil. Telefon ediyor rektöre ve diyor ki: ‘Sen beni kendi kitaplarını çalan adam haline getirdin. Ben size bir 5 milyon dolar daha vereyim, oraya yeni kitap alın. Ben öldükten sonra benimkileri de katarsınız.’ Çiniler ve oryantalist resimler var evde. Ne yapacağız diye soruyorum Suna’ya, bunlar gidiyor ÅŸimdi. Yatağı müzeye taşırız, diyor o da.Karşımıza Sabancı Müzesi çıkar diye beklerken Ä°stanbul Modern çıktın Ä°lk aldığınız resmi hatırlıyor musunuz?-Hatırladığım, Ä°brahim Çallı’nın büyükçe bir tablosuydu. Denizin üstündeki sandalda bir kadın ve erkeÄŸin olduÄŸu. Bayağı büyük boyutlu bir tabloydu, asacak duvar bulamamıştık. O günkü imkanlarım sınırlıydı ve 75 metrekare bir evde oturuyorduk. Sonra Holding’e götürmüştük. Benimki odur ama Suna benden önce pek çok resim almıştı.n KeÅŸke bende olsa dediÄŸiniz bir eser var mı? -Zaman zaman çok kuvvetli oryantalistleri gördüğümde keÅŸke alabilsem dediklerim oldu. Ama o tarihlerde benim Ä°nan Kıraç olarak alamadığım, Suna’nın da beni ezmemek için almadığı eserler oldu. Ama içimde kalan bir ÅŸeyler oldu tabii. Ä°nÅŸallah bundan sonra...n Osman Hamdi’nin KaplumbaÄŸa Terbiyecisi bunlardan biri miydi?-Yok deÄŸil. Ama Suna çok doÄŸru bir karar verdi. Çünkü bizim dört tane Osman Hamdi’miz vardı. Suna’nın o resmi arzu etmesinin nedeni çok enteresandır: ‘Aynı ekolün resimleri var bizde ama Türk sanatında patron durumda olan Osman Hamdi’dir. Bizde daha küçükleri var ve onun ben buradayım demesi, aÄŸabeylik yapması lazım. Dolayısıyla bu resmi istiyorum’ dedi. Müzayede için yurt dışından geldim. Ben Ä°stanbul Modern’in karşıma çıkacağını beklemiyordum, belki Sabancı Müzesi olabilirdi. Ama onların da haklı gerekçeleri vardı. Birbirimizden habersiz katıldık müzayedeye, öyle de olması lazımdı. Fiyat doÄŸru mudur bilmiyorum ama niye çıkardın derseniz, Suna’nın istediÄŸi bir ÅŸey için benim limitim yoktu. Gitselerdi daha gidecektim. DoÄŸru yere geldiÄŸine inanıyorum. Bu gibi tabloların korunması için bazı ÅŸartlar lazım ve bu ÅŸartlar yaptığımız binada var.n Koleksiyonunuzda en çok sevdiÄŸiniz resim hangisi?-Bir Zonaro var, kayıkta bir hanımefendi. Nereye gitseniz gözleri sizi takip eder. Hatta onun küçük bir kopyasını yaptırıp büroma koydum.n BaÅŸta yatırım olarak mı düşündünüz yaptığınız koleksiyonları?-Hayır hiç öyle düşünmedim. Bizi en çok mutlu eden ÅŸey bir ÅŸeyleri paylaÅŸmak. AKMED bizim için büyük bir tatmin oldu mesela. n Resim alırken kendiniz mi karar verirsiniz yoksa danıştığınız birileri var mıdır?-Åžimdiye kadar hiç danışman kullanmadım. Ama Ahmet Keskiner aÅŸağı yukarı son 20 senedir koleksiyonlarımızın oluÅŸmasında bize yardımcı olmuÅŸtur. Aynı zamanda Sadberk Hanım Müzesi’nde danışmanlık yaptı. Şöyle bir önemi de vardır Keskiner’in, bizi aile olarak karşı karşıya bırakmadı. Rahmetli Sevgi mesela Ä°znik çinileri topladı, biz Kütahya. Pahallı mal satmış olabilir ama ÅŸimdi oturup bakacaklar, koleksiyonun içinde sahte olanı asla yoktur.n Suna Hanım’la ortak mı karar verirsiniz eser alacağınız zaman? -Mutlaka ara sıra sürpriz yapmışımdır ama zevkini bildiÄŸim için bu sürprizlerde hiç baÅŸarısız olmadım. n Koleksiyona eser alımınız devam edecek mi?-Tabii ki edecek. Bir resmin bir antikanın ömrü eÄŸer ailede kalırsa 30 seneymiÅŸ. Hatta bu maksimum bir süre. Gelen jenerasyon beÄŸenmezse o resmi asmıyor ya da satıyor. EÄŸer bir vakfın malı olursa satılamıyor. Fakat vakfın iÅŸlevini sürdürebilmesi için bir fona ihtiyaç var. Böyle bir fonun miktarı da bire birdir. Yani içindeki eserler dahil hepsinin deÄŸeri kadar bir fon bırakmanız lazım ki onun gelirleri hem masrafını kaldırsın hem yeni eserler satın alınabilsin. Biz hayattayken bu fonu belki oluÅŸtururuz ama bizden sonra varlığımız vakfın malı olacak.n Resmi açılışı eÅŸinizin doÄŸum gününde yapıyorsunuz. Bir anlamda doÄŸum günü armaÄŸanı gibi mi düşündünüz?-Onu ayda bir müzeyi görmeye götürüyorum. Geçen sene doÄŸum gününde henüz bina kaba inÅŸaat halindeyken bir katını hızlı bir ÅŸekilde düzenlettim ve orayı gördü. Bütün detaylarıyla ilgileniyor binanın. 3 Haziran’ı hedef olarak seçtik. Bunun için en fazla heyecanlandığımız ÅŸey ağırlıklar ve Kütahya seramikleri. O katların hazırlanması biraz vakit alacak. Genel inÅŸaat olarak tamamlandı aslında.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!