Bu kitap aşkı sorguluyor

Güncelleme Tarihi:

Bu kitap aşkı sorguluyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2005 00:14

Kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel tacizi anlattığı ‘Yeter Tenimi Acıtmayın’ adlı kitabı bir dönem yasaklandığı için adı ‘yasaklı yazar’a çıkan Meltem Arıkan, bu kez aşkı sorguluyor. Arıkan, ‘Zaten Yoksunuz’ adlı kitabında ‘Aşkta akıl var mıdır?’ sorusuna cevap arıyor.

- Kitabınızın adı ‘Zaten Yoksunuz.’ Kimler zaten yok?

Kim üstüne alınıyorsa onların hepsi! Bir önceki kitabım ‘Yeter Tenimi Acıtmayın’da korkuları anlatmıştım. Bütün kitaplarım kadının varoluş yolculuğunu anlatıyor. Eğer korkularınızla yüzleşebilirseniz, korkularınızla yüzleştikten sonra çevrenize baktığınızda ağzından çıkan ilk cümle ‘Zaten yoklar’ oluyor. Onu itiraf ettikten sonra biriyle bir aşkta çoğalma isteği başka bir şey ifade ediyor. Kitap aşkı sorguluyor ve aşkla ilgili birçok soruya da cevap arıyor... Aşkla ilgili sorulara okurla birlikte cevap aramak istedim, çünkü aslında orada sormak istediğim ‘Aşkta akıl var mıdır?’

- Aşkta akıl var mı peki?

Amaç orada okuru aklını kullanarak kendi içinde bir sorgulamaya götürebilmek. Ben bu kitabı yazmadan önce herkese soruyordum ‘Aşkta akıl var mıdır?’ diye. Yüzde 99’u ‘Saçmalama aşkta akıl olur mu?’ diyordu. Halbuki tam tersi, aşkta akıl vardır. O yüzden okura da bunu itiraf ettirmek gibi bir isteğim var.

- ‘Karşısındaki adamı mutlu etmek için onun hayatını yaşayan ve sonunda hep hüsrana uğrayan kadınlar’ diyorsunuz...

Topluma şöyle bir baktığınızda, eğer bugüne kadar öğretilen her şey doğru olsaydı 40-50 yaşlarındaki kadınların yüzde 80’i depresyon hapıyla yaşamazdı.

Her yerde yazarım

- Ne kadar sizden parçalar var kitaplarınızda?

Kitapta benden parçaların olmaması imkansız, çünkü yazan benim. Ama bir karakterle özdeşleşmemeye ya da kendi yaşantımı kitaba aktarmamaya çok özen gösteriyorum.

- Bir yandan profesyonel iş hayatına da devam ediyorsunuz...

20 yıldır iş hayatının içindeyim. Türkiye ve yurtdışında proje ve inşaat yönetimiyle ilgilenen, beş kadının kurduğu bir şirketimiz var.

- Yazmaya ne zaman vakit ayırıyorsunuz?

Bu iş temposunda böyle bir lüksüm yok. Her yerde yazabilen bir yazar haline geldim.

- Erkek okuyucularınız var mı?

Erkeklerden iki çeşit tepki alıyorum. Ya çok seviyorlar, ya da nefret ediyorlar. Nefret ettiğini söyleyenler ‘Çok rahatsız oldum, kitabınızı bıraktım’ diyor. Ben de çok doğru bir yere dokunmuşum diye düşünüyorum. Beni fanatik olarak takip eden erkek okurlarım ise 50 yaş üstü.

Kitaplarımı önceden tasarlıyorum

İlk romanım çıktığı zaman ‘Ben dörde kadar ne yazacağımı biliyorum’ demiştim ve herkes dalga geçmişti. Kadınların varoluş yolculuğunu kendi içsel yolculuğumdan çıkarak da yazdığım için bir sonraki kitabın ne olduğunu biliyorum zaten. O yüzden de iki-üç kitap sonrası şu anda kafamda oldukça net, sadece kurguyla ilgili şeyler o sırada netleşiyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!