Bu dünyada maymun olmak

Güncelleme Tarihi:

Bu dünyada maymun olmak
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 05, 2011 21:29

Klasikleşmiş bir bilimkurgu ve sosyal yaşam eleştirisi filmi olan ‘Maymunlar Cehennemi’ serisinin en başına, köklerine inen ‘Maymunlar Cehennemi: Başlangıç’, gerek olay kurgusu, gerek karakterler arasındaki gerçekçi duygusal bağı, gerekse de aksiyonuyla yaz sezonunun en iyilerinden.

Haberin Devamı

Doğayı, hayvanları, bitkileri hiçe sayan bir üstünlükle dünyadaki varlığını sürdüren, bilimde ilerledikçe doğayla ve türlerle oynama küstahlığını göstermekten çekinmeyen insanoğluna tokat atan bir film var karşımızda. Filmin ana karakteri olan maymun Sezar’a hareket yakalama yöntemiyle hayat veren oyuncu daha önce Gollum ve King Kong olarak da karşımıza çıkmış olan Andy Serkis.

Maymunlar Cehennemi serisinin geçmişi 1967 yılına kadar uzanıyor. Orijinal serinin ilki en iyi bilimkurgu filmleri arasındaki yerini almış özel bir filmdi.
Konuşan zeki maymunlar ve onların yönettiği dilsiz insanların yaşadığı bir gezegene düşen bir grup astronotun hikayesini anlatan film, gerek makyaj konusundaki başarısı gerekse de eşsiz ve şaşırtıcı finaliyle akıllara kazınmıştı.
Beş filmlik serinin kalanı ve aralarda gelen televizyon filmleri ilkini mumla arattı desem yanlış olmaz sanırım.
BAŞA DÖNÜŞ FİLMLERİNİN SON ÖRNEĞİ
Gelelim klasikleşen ilk filmin, 2001 yılında Tim Burton’la yeniden çevrimine.
Bu film için sıradan, özensiz bir özel efekt güzellemesi demek yeterli. Teknolojinin nimetlerinden faydalanılmış ama farklı olmak adına senaryo mahvedilmiş. Çok sevdiğimiz Tim Burton hanesine eksi yazılanlardan.
Ve şimdi karşımızda Batman ile başlayan başa dönüş, yani ‘silbaştan’ akımının son örneği olan ‘Maymunlar Cehennemi: Başlangıç’ filmi var.
San Francisco’da insanları iyileştirmek için yeni ilaçlar bulmak üzere maymunlar üzerinde yapılan deneyler ortaya normalden çok daha zeki ve evrimleşmiş maymunların çıkmasına neden oluyor.
İsyan edebilecek düzeye gelen maymunların çoğunu öldüren laboratuvar çalışanları birini unutuyor.
Sezar adlı yavru maymunun öldürülmesine içi elvermeyen Will Rodman (James Franco) onu eve götürüp, çatı katında gözlerden uzak bir şekilde büyütmeye başlıyor.
Önceleri evdeki bir evcil hayvan gibi davranan Sezar’ın karakteri büyüdükçe ve farkındalığı arttıkça değişmeye başlıyor.
Filmdeki hikâye 1967 yılı Maymunlar Cehennemi filminin başına bağlanmış.
Hem de büyük bir incelikle.
Maymunlar Cehennemi Başlangıç, kült sayılabilecek ilk filmden sonraki en iyi Maymunlar Cehennemi filmi diyebilirim.
Karakterler ve aralarındaki duygusal paylaşımlar son derece gerçekçi.
Özellikle de köprü üzerindeki savaş muhteşem, aksiyon sevenleri perdeye kilitleyecek cinsten.
SEZAR’IN HAKKI ANDY SERKIS’E
Kendi ve değişen doğası gereği insanlar içinde yaşayamayacak hale geldiğinde maymun barınağına götürülen Sezar’ın gözlerindeki terk edilmişlik, isyan ve çaresizlik filmin can alıcı noktaları.
Burada Sezar’a hareket yakalama tekniğiyle can veren Andy Serkis’i alkışlamak gerek.
Sezar’ı, Yüzüklerin Efendisi’nin Gollum’u, sonra da King Kong olarak hatırlayacağınız Andy Serkis’in mimikleri ve canlandırmasıyla izliyoruz.
Sezar’ın hakkını Andy Serkis’e vererek, izleyenlerin boğazlarını düğümleyecek, insanlığı, doğruluğu öğretecek kadar akıllı ve duygulu bir maymun izleyeceğinizi şimdiden söylemeliyim.
HEPİMİZ MAYMUNUZ!
Testlere, işkenceye tabi tutulan ve yeşil ormanlar yerine kafeslerin ardında hapis hayatı sürmeye mahkum edilen canlıların isyanını izlemek kolay değil.
Kimi sahnelerde gözyaşları geliyor.
Aynı bizler gibi çocukları, anne babaları, arkadaşları olan bu canlıların tüm sahip olduklarından zorla koparılarak, üzerlerinde deney yapılmak üzere hapsedilmelerinden doğan sonuçları izlerken insanların değil, maymunların tarafını tutarken ve içten içe kendi doğamıza öfkelenirken buluyoruz kendimizi.
Anlayanlar olarak “hepimiz maymunuz” deme noktasına geliyoruz.
Bu da Maymunlar Cehennemi Başlangıç filminin başarısı olsa gerek.
Maymunlar Cehennemi: Başlangıç, insan doğasının karanlık, hükmedici, işkenceci, kötücül yüzünü bir kez daha görüp, kendi türümüze isyan etmemizi sağlayacak, müthiş bir bilimkurgu.
Başarılı bir geriye dönüş filmi.
Yazın en iyisi.

Haberin Devamı

RISE OF THE PLANET OF THE APES MAYMUNLAR CEHENNEMİ: BAŞLANGIÇ
Yön: Rupert Wyatt
Oyn: James Franco, Tom Felton, Freida Pinto, Andy Serkis
Tür: Dram-aksiyon

Haberin Devamı

HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ

Şirinler şehre iniyor

THE SMURFS
ŞİRİNLER
Yön: Raja Gosnell
Oyn: Neil Patrick Harris, Jayma Mays, Hank Azaria
Tür: Animasyon

Siz de küçükken Şirinler’i izleyip, birgün bir tanesini görebilecek miyim acaba diye hayal edenlerdenseniz, hayalleriniz gerçek oldu demektir. Şirinler 3 boyutlu bir filmle sinemalardalar. Üç elma yüksekliğindeki Şirinler, Gargamel’den kaçarken köylerinden çıkıp Büyük Elma olarak bilinen, kapitalizmin merkezi New York’un tam ortasına düşüyorlar. Geri dönmek için, evlerinde misafir oldukları karı kocanın yardımlarına ihtiyaçları var. Yeni Şirinler’in bizler için en önemli değişiklik ve yeniliklerinden biri Gargamel’in çizgi karakterden çıkıp insan kılığına bürünmüş olması. Gagamel’i Hank Azaria canlandırıyor. Kedisi Azman ise zaman zaman gerçek kedi, kimi zaman da küçük bilgisayar dokunuşlarıyla geliyor perdeye. Zamanında komünist oldukları öne sürülerek yasaklandıkları Amerika’da, Hollywood tarafından farklı bir maceraya konumlandırılan Şirinler’in bu filmle birlikte kapitalizmin oyuncağı olduğunu söylemek mümkün sanırım. Üstelik Şirinler şu sıralar sadece sinemalarda değil, alışveriş merkezlerini de ele geçirmiş durumdalar. Filmde birkaçı dışında esprilerin ve gülmecenin çoğu daha çok çocuklar için. Yetişkin izleyicinin çocukluk yıllarından kalan ve sevimli yaratıkların sinema macerasında sıkılmaya mahkum olduklarını söylemem gerek. Şirinler’in bizim şehre gelmesi öncelikle çocuklarımız için. Onları çocukluk kahramınlarımızla tanıştırırken, keşke bizler için de içini biraz doldursalardı demeden alamıyoruz kendimizi.

Haberin Devamı

Fransız teenslasher

LE VILLAGE DES OMBRES
RUHLAR KASABASI
Yön: Fouad Benhammoun
Oyn: Christa Theret, Barbara Gonenaga
Tür: Gerilim
Süre: 103 dk.

Hayaletli korku filmleriyle gençlerin birer birer öldüğü teenslasher türlerini birleştiren Ruhlar Kasabası, Güney Afrika kökenli Fransız yönetmen Fouad Benhammoun’un ilk filmi. Fransa’dan gelen bu korku sineması örneği tatil için birlikte yola çıkan bir grup gencin başından geçenleri anlatıyor. Gençler arabaları bozulduğunda yardım almak için yakındaki kasabaya gidiyorlar. Kasaba geçmişten kalan ruhlar tarafından ele geçirilmiş. Gençler ıssız kasabada hiç ummadıkları korkutucu olaylar yaşamaya ve aralarından kaybolanları ararken birer birer öldürülmeye başlıyorlar.

Haberin Devamı

Kedi fare oyunuyla gelen gerilim

MOTHER’S DAY
ANNELER GÜNÜ
Yön: Darren Lynn Bousman
Oyn: Rebecca De Mornay, Jaime King, Patrick John Flueger
Tür: Gerilim
Süre: 112 dk.

İlk üç Testere’nin yönetmenliğini de yapmış olan Darren Lynn Bousman bu kez bir yeniden çevrim korku filmiyle karşımızda. Bousman, 1980 tarihli aynı adlı filmin yeniden çevriminde orijinal filmin yapımcısı ve yönetmenine de ufak roller vererek ilk filme saygı duruşunda bulunmayı ihmal etmemiş. Kötü sonuçlanan bir banka soygunundan sonra, yakalanmadan eve dönen üç kardeş annelerinin evi haciz yüzünden kaybettiğini öğreniyorlar. Bir gece, yeni ev sahipleri ve misafirleri doğum günü partisi için bir araya geliyor. Anne, evin yeni sahiplerini rehin alarak duruma farklı bir boyut getiriyor. Kedi fare oyununu andıran bir gerilim filmi olan Anneler Günü’nde, anne rolündeki Rebecca De Mornay’in oyunculuğuna dikkat.

Haberin Devamı

İslami terörle devam

UNTHINKABLE
AKILALMAZ
Yön: Gregor Jordan
Oyn: Samuel L. Jackson, Michael Sheen, Carrie-Anne Moss
Tür: Dram-Aksiyon
Süre: 97 dk.

11 Eylül sendromu sokaklarda olmasa bile sinema salonlarında devam ediyor. Akılalmaz, 11 Eylül sonrasında ardı arkası kesilmeyen İslami terör konulu filmlerden biri. Henry, görevi Amerika’nın ulusal güvenliğini tehdit edebilecek teröristleri sorgulamak olan bir ajan. Helen ise FBI’ın gözbebeği. Her iki ajan bu sefer birlikte çalışmak zorunda kalıyorlar. Çünkü Amerikan hükümetine üç farklı yerde gizlenen ve bir hafta içinde patlayacak olan atom bombalarının gösterildiği bir kaset ulaşıyor. Kasedi yollayan kişi Müslüman bir Amerikalı. Kendine seçtiği isim ise Yusuf Atta Muhammed; yani 11 Eylül saldırılarında İkiz Kuleler’i hedef alan iki uçaktan birinin piltonun adı! Müslüman terörist rolünde Michael Sheen’i izliyoruz. Samuel L. Jackson ve Carrie-Anne Moss tarafından canlandırılan Amerikan ajanlarının yöntem farklılıkları Amerika’nın terörle mücadele tarzını tartışmaya açacak gibi.

İlk aşk unutulmaz

NORUWEI NO MORI
İMKANSIZIN ŞARKISI
Yön: Tran Ann Hung
Oyn: Kenichi Matsuyama,
Rinko Kikuchi
Tür: Dram
Süre: 133 dk.

Japon yazar Haruki Murakami’nin aynı adlı romanından, Vietnam asıllı Fransız yönetmen Tran Ann Hung tarafından uyarlanan İmkansızın Şarkısı, ilk aşk üzerine acıklı bir gençlik hikâyesi, aşk, ölüm ve kalp kırıklığı üzerine önemli bir film. 1960’ların sonlarında Tokyo’da geçen hikâye, ilk aşkı Naoko’ya derinden bağlı Watanabe’yi izliyor. Watanabe her an ölümün etkisini hissederken, hayatına ansızın hayat dolu genç kız Midori giriyor. Adını Beatles’ın meşhur şarkısı Norwegian Wood’dan alan filmde Watanabe kulağına çalınan bu şarkıyla yıllar öncesine dönüyor, ilk gençliğini ve ilk aşkını hatırlıyor. İmkansızın Şarkısı, Vedenik’teki ilk gösteriminin ardından İstanbul Uluslararası Film Festivali’nde yarışmış ve FIPRESCI ödülünü kazanmıştı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!