SORDUĞUM her kişi benzeri şeyler söyledi... Bir ara fazla abarttıkları gibi bir duyguya kapıldım.
Topladığım bilgiler bir yıldız futbolcu portresi çiziyordu. İnanmakta zorlanıyordum. Elim bir türlü bilgisayarın tuşlarına gitmiyordu. Yanlış yazmaktan çekiniyordum.
Düşündüm ve 2. Lig’in adeta ciğerini okuyan sevgili dostum
Tunç Kayacı’yı aramaya karar verdim. Onun söyleyecekleri beni yönlendirebilirdi...
Uzunca bir telefon trafiği başladı aramızda...
Sevgili Tunç, izledin mi Gökhan Gönül’ü?
Hem de kaç kez...
Nasıl bir çocuk?
Bilmem, anlatacaklarıma inanır mısın?
Bir de sen izleseydin.
Anlat sen...
İlk izlediğim gün müthiş etkilendim. Bir kere kendine inanıyor. Ve olağanüstü bir özgüvenle oynuyor.
Ama Fenerbahçe başka...
Göreceksin, hem Fenerbahçe’de oynayacak hem de milli formayı giyecek.
Ne gibi özellikleri var?
Savunmanın ve orta sahanın sağında oynuyor. Her iki görevi de aynı beceri ve kalitede yapıyor.
Yani, her koşulda idmanlarda Zico’nun gözüne çarpacak bir futbolcu.
Öyle mi?
Elbette, Fenerbahçe bu transfer için
Galatasaray ile az uğraşmadı. Zaten
Zico da tanıyor onu.
Ve sevgili Tunç telefonu kapatırken, birden hatırladı ve şöyle seslendi...
Onu bir de hocası
Metin Diyadin’e sorsana.
Bak, neler anlatacak. Hemen telefonunu veriyorum...
***
ALDIĞIM telefon numarasından sevgili
Metin Diyadin’i aradım...
Metin hocanın ağzından sanki bal akıyordu...
Lig A’da, oynadığı bölgenin en iyi adamıydı. Süper Lig’de de böyle olacak.
Komple bir futbolcu diyorlar hocam?
Doğrudur. Dayanıklı, çabuk ve temposu yüksek...
Fenerbahçe’ye uyumda sıkıntılar yaşar mı?
Bakış çok önemli. Sağdan soldan baskı yemezse uyum süresini çabuk atlatır. Zaten, kalitesinin, çapının farkında. Üstelik benim bir iddiam var...
Nedir hocam?
Fenerbahçe formasını giyerse, oradan Milli Takım’a da sıçrar.
Başka özellikleri?
Oyun zekası üst düzeyde. İyi çalım atar. Çok önemli bir özelliği daha var...
Nedir?
Öyle yorulup da kesilen oyuncu tiplerinden değil. Üstelik çok özverili. Sakat sakat oynamak istediğini, zorladığını bilirim.
Metin hoca, bir de
Gökhan’ın taç atışlarından söz etti...
Taç atışları kornerden farksızdır. Düşünebiliyor musun, soldan Carlos, sağdan Gökhan. Rakibi nasıl bunaltırlar...
Ve şöyle tamamladı sözlerini
Metin Diyadin...
Kesinlikle silik bir futbolcu değildir. Yüreklidir.
***
BİRAZ da
özel yaşamını araştırdım
Gökhan’ın. Şimdi sıkı durun ve HÜRRİYET Ankara Bürosu spor muhabiri sevgili
Özgür Şahiner’in anlattıklarına kulak kabartın...
Gökhan Gönül, kimilerine göre daha önce Gençlerbirliği’nden Fenerbahçe’ye transfer olan Tarık Daşgün’e benziyor. Futbolculuğu 10 numara diyenler, madalyonun diğer yüzünü çevirerek, onun da Tarık gibi İstanbul’un büyüsüne kapılacağını ve sahneden çekileceğini ileri sürüyorlar.
Bayağı iddialı bir görüş değil mi?
Böyle bir sava karşı çıkanlar ise, evliliğin
Gökhan’ı inanılmaz biçimde değiştirdiğini söylüyorlar. Ve bir de espri yapıyorlar.
Hatice hanımdan önceki Gökhan ve sonraki Gökhan!
Yine arkadaşlarına göre, bir başka söylenti...
Eğer Gökhan, evlenmeden İstanbul’a gitseydi, Fenerbahçe’nin başı epey ağrırdı!
Saçlarına çok titizdir. Aynanın karşısından dakikalarca ayrılmaz. Evlenmeden önce, saha dışında özgürlüğünü sonuna kadar kullanmak isterdi. Bu nedenle disiplin konusunda yaşadığı sorunlar, zaman zaman başını ağrıttı.
Söyleneni dikkatle dinler. Ama bildiğini okur. Dış görünüşü uysal ve sakindir.
Yine de dalına basarsanız, barut fıçısına döner... Asi bir ruha sahiptir.
***
Gökhan’ın Fenerbahçe’ye transferinden sonra arkadaşlarının yaptığı esprilerden biri onu mutlu kılıyor. Ne diyorlar biliyor musunuz?
Sağ’ın Carlos’u!
Özellikle uzun taç atışlarını
Roberto Carlos’un atışlarına benzetiyorlar. Araba merakı vardır. BMW, vazgeçemediği markadır. Kontağı çevirdi mi, herkesin yüreği ağzına gelir...
Hızlı araba kullanmak, bir başka hobidir Gökhan için!
İşte böyle bir futbolcu transfer etti Fenerbahçe. Dilerim, İstanbul’daki yaşamı uzun ömürlü olur. Ve söyledikleri gibi
Tarık’a benzemez.