Beni panda gibi koruyun

İpek Tuzcuoğlu'nun Kıbrıs fotoğrafları için tıklayın

Ayrı dünyaların insanları oldukları için Öztaşkın'la ayrıldıklarını belirten ünlü oyuncu, diğer ünlülerden farklı özelliklere sahip olduğunu açıkladı: "Ünlüyüm diye kendimi insanlardan soyutlamıyorum. Evet, çünkü ben kendimi biliyorum. Olabildiğince insanlarla iç içe oluyorum. Sadece çok fazla magazinsel olmak istemiyorum. Bunların bana bir getirisi yok. Benim gibi ünlünün de olduğunu düşünmüyorum. Onun için beni pandalar gibi koruyun..."
İpek Tuzcuoğlu, hem Yataş’ın sahibi Nuri Öztaşkın ile biten ilişkisi hem de özel hayatı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Diğer ünlülerden farklı özelliklere sahip olduğunu belirten Tuzcuoğlu, "İnsanlarla iç içeyim, ünlüyüm diye kendimi soyutlamıyorum. Benim gibi ünlünün de olduğunu düşünmüyorum. Onun için beni pandalar gibi koruyun!"
Nuri Öztaşkın ile ilişkinizin bittiğini açıkladıktan sonra birçok yorum yapıldı. Buna rağmen siz susmayı tercih ettiniz...
- Ben ilişkimin bittiğini basın mensuplarına gönderdiğim bir yazıyla açıkladım. Ama kısa ve öz konuşmak bazen anlaşılır olmuyor. Bu bizim aldığımız ortak bir karardı. İnsanlar evlilikle ilgili yaşanabilecek sorunları halledip halledemeyeceklerini anlamak için flört ederler. Biz bu süreçte ciddi anlamda anlaşamadığımız birçok konu olduğunu gördük. Gerek hayat felsefemiz gerekse hayallerimiz ortak değildi.
Siz inatla mutlu olduğunuzu söyleseniz bile hálá aşk acısı çektiğiniz söyleniyor...
- Bu tür sözler benim anlam veremediğim şekilde çok alaturka ve magazinsel. İnsanlar arkadaş olarak da ayrılabilir. Biz ilişkimiz sırasında aramızda çok önemli farkların olduğunu hissettik. Bizimkisi bir flört dönemiydi, pat diye evlenilmez. İyi ki de olmamış. Hemen evlenen insanlar çabuk da boşanabiliyor. Zaten birbirimizi tanımamız gereken süreçte bu farkları gördük ve ilişkimize son verdik.
Peki, iki yılın ardından yaşanan bu ayrılık sizi hiç mi üzmedi?
- Tabii ki, bir üzüntü, bir yas dönemi yaşadım. Yaşanmışlıklarıma olan saygımdan dolayı hüzünlü görünmüş olabilirim. Ama bu çok insani bir süreçti. Her şey olması gerektiği gibi yaşandı ve benim felsefeme göre de olması gerektiği gibi bitti. İnsan kedisinden bile ayrılınca üzülüyor.
"Yakında evlenirler" dendiği dönemde ilişkinizi noktaladınız. Hiç mi umut yok, tekrar bir araya gelemez misiniz?
- Böyle bir şey mümkün değil. Sevgililer arasında gidişler, dönüşler yaşanır ve biter ya da devam eder. Ama şunu söyleyebilirim ki veda yolculuklarında gidiş-dönüş bileti alınmaz. Bilet sadece gidişe kesilir.
KRÄ°TERLERÄ° OLAN BÄ°R KADINIM
Ayrılığınızda ünlü olmanızın etkisi var mı?
- Aslına bakarsanız yok. Biz anlaÅŸamadığımız için ayrıldık. Ama gerçekten de ünlü biriyle iliÅŸki yaÅŸamak çok zor. Öncelikle erkeÄŸin bu hayatı öğrenmiÅŸ olması gerekiyor. Özverili davranıp, yeri geldiÄŸi zaman alttan alıp, gülüp geçmesi gerekiyor. Ben bu kriterlere uyan bir kadınım. Ancak böyle bir erkek yok ya da ben ÅŸimdiye kadar görmedim.Â
Bahsettiğiniz kriterleri biraz daha açar mısınız?
- Ben şimdiye kadar böyle bir arayışta olmadım. "Aman bir ilişkim olsun, aşık olayım" demedim ve kimsenin hayatına girmedim. Onlar gelip benim hayatıma dahil oldu. Bu yüzden de şu özelliklere sahip birini arıyorum diyemem.
Artık özgür bir kadınsınız, hayatınızda kimse yok. Bu durum çevrenizdeki çapkın erkeklere cesaret veriyor mu?

- Hayır, kimse beni rahatsız etmiyor. Onlar kime gideceklerini çok iyi biliyorlar. Hayatım boyunca bu konuda hep çok rahat oldum. Çok net bir kadınım. Ayak oyunlarını, popo oyunlarını bilmem. Bazen "Neden şarkıcılık yapmıyorsun?" diye soruyorlar. Beceremem ki... Herkes yaptığı işi çok iyi yapmalı. Ben hálá iyi bir oyuncu adayı olduğumu düşünüyorum. Oldum dediğim yer zaten benim bittiğim yer olur.
Sizinle ilk olarak "Asmalı Konak" dizisi bittikten sonra yani sizin tam anlamıyla kendinizi kanıtladığınız dönemde röportaj yapmıştım. O zamandan bu yana değişen bir şey yok. Karşımda aynı İpek Tuzcuoğlu duruyor...
- Evet, çünkü ben kendimi biliyorum. Olabildiğince insanlarla iç içe oluyorum, ünlüyüm diye kendimi soyutlamıyorum. Sadece çok fazla magazinsel olmak istemiyorum. Bu yüzden de bikinili fotoğrafımı çekerken size tepki gösterdiğimde de bana kızmayın. Bunların bana bir getirisi yok. Benim gibi ünlünün de olduğunu düşünmüyorum. Onun için beni pandalar gibi koruyun!
Bikiniyle poz vermek istemeyişinizin sebebi ters ışığa kurban gitme endişeniz olabilir mi?
- Kesinlikle hayır... Selülitim var, zaten her kadında da selülit var. Sadece kas oranları yüksek olanlarda yani vücut çalışan kadınlarda olmuyor. Genetik olarak çok selülitli değilim, bu yüzden de şanslı bir kadınım. Ayrıca kendime bakıyorum, çok su içiyor ve spor yapıyorum. Çünkü vücudumuzu dıştan güzelleştirmek yeterli olmuyor. İçten de doğru takviyelerle beslememiz, hem fiziğimize hem organlarımıza hem de ruhumuza iyi bakmamız gerekiyor. Ne hayattan ne de gerçek benliğimizden kaçmamamız gerekiyor. Acıyı yaşamalıyız ama beslememeliyiz. Doğal sürecimiz neyse onu yaşamalıyız.
Ajda Pekkan’ın müridiyim
Kıbrıs’ta sahne alan Ajda Pekkan’ın konserini de izleyen İpek Tuzcuoğlu, Pekkan’a olan hayranlığını şu sözlerle dile getirdi: "Ajda Pekkan benim için çok önemli biri. Onun müridiyim bile diyebilirim. Onun sanatçı kimliğine hayranım. Ayrıca çok iyi de bir dostumdur." Sezen Aksu, İbrahim Tatlıses, Muazzez Abacı, Zeki Müren, Kadir İnanır, Türkan Şoray gibi starların birbirlerine rakip gösterilemeyeceğini savunan oyuncu, "Ben bu duruma çok karşıyım. Bunlar bizim ikonlarımız ve gerçekten de tanrısallaştırdığımız sanatçılar. Sadece onların açtığı yoldan ilerlenir. Ben çok büyük bir saygı ve hayranlıkla izliyorum herkesi. Çünkü bu isimlerin yerleri dolmuyor..." dedi.