Ben acılardan beslenmiyorum

Güncelleme Tarihi:

Ben acılardan beslenmiyorum
Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 2008 00:00

Yıllardır inceliğinden ve zarafetinden bir şey kaybetmeyen Nefise Karatay, sağlıklı ve formda kalma sırlarını Dr. Kuşhan’la Diyet dergisine anlattı.

Haberin Devamı

Nefise Karatay'ın fotoğrafları için tıklayın...

Karatay, mutluluk formülünü ise şöyle özetledi: "Acılardan beslenmiyorum. Ne olursa olsun sabah mutlu kalkmayı seviyorum."

 Söyleşimize beslenme düzeninizle başlayalım isterseniz?

- İki yıl önce bir beslenme uzmanına gittim. Nasıl yemem gerektiğini öğrendim. Sabahları saat 9-10 gibi kahvaltı yapıyorum. Her gün 60 gram beyaz peynir ve haftada üç kez yumurta yerim. 

Bir kibrit kutusu kadar mı?

- Kibrit kutusundan fazla. Benim metabolizmama göre tabii bu ölçü... Öncelikle tahlillerin yapılması gerekiyor. Vücut sisteminin sağlıklı çalışıp çalışmadığını öğrenmek gerekiyor. Beyaz peynir ağırlıklı yapıyorum kahvaltımı. Beş tane zeytin yiyorum. İki dilim ekmek, bol tahıllı... Domates, salatalık yiyorum bir de. Yanında çay ya da taze sıkılmış meyve

Ben acılardan beslenmiyorum
suyu. 

Salam, sucuk?

- Çok değil, arada sırada yerim. İnsanın vücudu bir şey ister ve onu vermek gerekir. Tabii aşırıya kaçmadan. Mesela bazen canım çok et ya da tatlı yemek istiyor, yiyorum. Protein ağırlıklı besleniyorum, çünkü kaslarınız zayıflıyor et yemediğiniz için. Ben çocukluğum boyunca çok fazla et yemedim, ama çok fazla süt tükettim. Ve çok et suyuna yemek yedim. O yüzden çok dirençliyim. Kemik, et sularının çok faydasını gördüm. Kemik yaşım 19 çıktı.

Öğle öğünleriniz de düzenli midir?

- Öğlen 12 gibi meyvem var. Beslenme uzmanım bana çekirdekli kuru üzüm, fındık, ceviz vermişti. Onları yiyorum. Saat 14.00 gibi öğle yemeğim var. Şimdi gördüğünüz gibi mücver aldım. Ama bunun yanında normalde et de yemem gerekiyor. Sadece sebze ağırlıklı beslenmiyorum. 150 gram sebze yanında da 90 gram etim var. Bazen balık, bazen de kırmızı et. 

Gramajları nasıl hesaplıyorsunuz?

- Benim tartım var ama zaten ne kadar yemem gerektiğini öğrendim. Göz kararıyla da anlıyorum. Bir öğünde yeri geliyor bir pizza da yiyorum. Makarna yiyebiliyorum yine. Bir de her gün 100 gram yoğurdum var. Ya da ayran içiyorum yemeğin yanında. Günde beş kez yiyorum. Ara öğünlerde tostum var. Saat sekizde akşam yemeğini yiyorum. Gece acıkırsam bir meyve yerim. Bir de her gece yatmadan önce bir bardak süt içiyorum. Bazen bir miktar bal koyuyorum içine...

PİLATES YAPIYORUM

 Beslenme uzmanına gitmeden önce nasıl besleniyordunuz?

- Kırmızı et hiç yemiyordum. Bu kötü bir şeydi. Kırk yıl düşünsem bir bonfile yemek aklıma gelmezdi. Ama kırmızı ete de vücudun ihtiyacı varmış. 

Peki, sporla aranız nasıl?

- Çok fazla spor yapmıyorum. Evde yürüme bandım var, gün aşırı yarım saat yürüyorum. Haftada üç gün pilatese gidiyorum.

/images/100/0x0/55eb6694f018fbb8f8beb53d
Anneniz, babanız yaşıyor sanıyorum. Ciddi hastalıkları var mı?

- Annem tiroid kanseriydi, atlattı. Şimdi oldukça sağlıklı. Babam 76 yaşında, sağlık durumu gayet iyi. Bir problemi yok. 

Sigara kullanıyor musunuz?

- Hayır. Sigara içilen ortamda da duramıyorum. Tenimin renginden gözümün beyazına kadar etkiliyor beni.

İÇKİYİ SEVMEM

 Alkol?

- Bir yere gidersem bir kadeh kırmızı şarap içerim. Ama ikinci kadehi içemiyorum. Bütün gece bir kadehle oyalanıyorum. İçkinin tadını sevmiyorum. Eskiden zararı olduğunu düşünür hiç içmezdim. Alışma dönemindeyim biraz. 

Düzenli sağlık kontrolleri yaptırıyor musunuz?

- Altı ayda bir hem mamografi yaptırıyorum hem jinekoloğa gidiyorum. 

Vitamin kullanıyor musunuz?

- Kullanıyorum; çinko. Bir de bağışıklık sistemini güçlendirici bir vitamin alıyorum.

Uyku düzeniniz nasıl?

- İşim yoksa 10.00 gibi kalkıyorum. Gece 02.00 gibi yatıyorum. Sekiz saat uyuyorum genellikle.

 Stres durumuna gelmek istiyorum... Olmadık şeyler yazılıp çiziliyor kimi zaman hakkınızda. Bütün bunlara karşı nasıl bir savunma mekanizması geliştiriyorsunuz?

- Ben mutluluğu seven bir insanım. Hüzünlerden, acılardan beslenmiyorum. Bir defa her şeyden önce sağlığımız yerinde, bu çok önemli. Hayata nereden baktığınla, nereden kendini gördüğünle alakalı bir şey... Bardağın boş tarafına bakarsan mutsuz olursun. O nedenle hep dolu tarafına bakıyorum. Ne olursa olsun sabah mutlu kalkmayı seviyorum. Sonuçta hayatımda mutsuz ve huzursuz olacağım hiçbir şeyin içinde olmadım. Tabii ki her an mutlu değilim ama mutsuzluklar "an"lardan ibaret. 

Yanlış anlaşılmalar karşısında ne yapıyorsunuz? Aldırmıyor musunuz?

Ben acılardan beslenmiyorum
- Çok aldırmıyorum, çünkü bunun sonu yok. Beni tanıyan, bilen bilir diye düşünüyorum. 

Geçtiğimiz günlerde bir beyle görüntülendiniz. "Yakalandı" yazıldı... O zaman neler yaşadınız?

- Ben de "A hakikaten böyle miymiş" dedim. Gazeteden okuyup öğreniyorum o tür şeyleri. Ayrıca bir yere kaçmıyoruz ki yakalasınlar. Hiç söylemediğim, hiç ağzımdan çıkmayan şeyler yazılıyor bazen... Yapacak bir şey yok, bu böyle. Yani bir şey yazılıyor, onu değiştiremiyorsun. Bir şey söyleniyor, onun üzerine gidemiyorsun. Yapılabilecek çok fazla şey yok. Bir de kısa vadede değil de uzun vadede neyin ne olduğunu insanların görmesi önemli olan... Kısa vadede konuşup yorum yapmak yanlış olur. Özel hayatınızla üç-beş gün konuşulursunuz. Ama bir iş yaptığınızda yıllar boyunca insanlara bir şey bırakırsınız. Önemli olan nasıl durduğunuz. Özel hayatınızdan beslenip beslenmediğiniz... Ben işimi ön planda tutuyorum.

İşimle konuşulmak isterim

Rol aldığım "O Kadın" filmi, çok önemli benim için. 1970’lerden 2000’lere kadar hep Sezen Aksu eşlik etmiş bize... Benim yaşadığım aşkların, üzüntülerin ve sevinçlerin tümünde Sezen Aksu şarkılarının büyük payı var. Sezen Aksu’nun şarkılarında hissettiğim duyguları yaşadım. Hep o şarkılar eşlik etti bana. Sezen Aksu’nun şarkılarını anlatan bu filmde olmayı çok önemsiyorum. İşimle konuşulmak istiyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!