‘Bebeğini kanserden koru’ uyarısı

Güncelleme Tarihi:

‘Bebeğini kanserden koru’ uyarısı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 08, 2009 10:24

İzmir'de Ege Üniversitesi Hastanesi'nde görevli Prof.Dr. Mehmet Kantar, son yıllardaki çalışmalar sayesinde ‘Çocukluk çağı kanserleri önlenemez’ bilgisinin geçerliliğini yitirdiğini, hamilelerin bebeklerini anne karnında kanserden koruyabileceğini söyledi.

Lösemi, nöroblastom gibi bazı beyin tümörleri için genlerdeki bozulmanın anne karnında başladığına dikkat çeken Prof.Dr. Kantar, “Yeni bilgiler ışığında, artık çocukluk çağı kanserlerinin bir kısmı önlenebilir. Kadın hamileliği sürecinde doğru beslenip kimyasallardan uzak durarak bebeğini bazı kanserlerden koruyabilir” dedi.         

Ege Üniversitesi Hastanesi Çocuk Onkolojisi Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof.Dr. Mehmet Kantar, bebeklerin ve çocukların kanserden korunması konusunda artık hamilelerin uyarılması gerektiğini bildirdi. Prof.Dr. Kantar, çocukluk çağı kanserlerinin önlenemeyeceği anlayışının son 5 yıldaki çalışmalarla yıkılmaya başladığını, çocuk onkolojide hamileliğin çok büyük önem kazandığını söyledi. Bu nedenle bebeklerin kanser olmaması için hamilelere mesaj verilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Kantar, bu konuda dünyada yapılan çalışmalar ve gelişmelerle ilgili olarak şunları söyledi:             

“Sağlık Bakanlığı verilerine göre her yıl 1 milyon çocuktan 120'si kanser oluyor. 18 yaş altı nüfus tüm ülke nüfusunun yüzde 34-35'i. Her yıl 18 yaş altında 4 bin- 4 bin 100 yeni kanser bekliyoruz. En çok görülen kanserler lösemi. İkinci sırada lenfoma lenf bezi kanserleri, üçüncü sırada beyin tümörleri, dördüncü sırada nöroblastom, böbrek tümörleri ve diğer tümörler var. Biz yıllarca, akciğer kanserini önlemek için erişkinleri, ‘sigara içme’ diye uyardık. Yine meme kanserinin erken yakalanabilmesi için mamografi öneriyoruz. Kanserden korunmada hep erişkine yönelik mesajlar vardı. Artık ‘çocukta kanseri önlemek mümkün mü’ sorusunu kendimize sormamız gerekiyor. Bir yere kadar mümkün. Çünkü son 5 yıldaki bilimsel verilere bakıldığında bazı kanserlere yol açan genlerdeki bozulmalar anne karnında başlıyor. Bunu gösteren en önemli bulgu; Çocuk 5 yaşında, 10 yaşında lösemi olmuş. Bunların bebeklikte topuktan alınan kanlarına (fenilketonüri taraması için) ulaşmışlar. Topuktan alınan kanlarında lösemi hücreleri bulunmuş. Bu inanılmaz bir bilgi.”

Bunun ardından lösemi ve diğer kanserlerin nedenlerine yönelik olarak hamile kadınlarla ilgili çok fazla çalışma yapıldığını kaydenen Prof. Dr. Kantar, “Bunlardan en önemlisi Kuzey Kaliforniya çalışması. Bu çalışmada kadınların hamile kalmadan 3 ay öncesinden başlamak üzere tüm hamilelik boyunca ve doğan bebekleri 3 yaşına gelinceye kadar, eğer ev ya da bahçelerinde düzenli böcek ilacı ve bitki ilacı kullanılıyorsa bebeğin lösemili olma riski olduğu ortaya çıkarıldı. Yani böcek ve bitki ilaçları hamileler için bir risk, karnındaki bebeğinin genlerini bozup çocuğun lösemi olmasına yol açabilir” diye konuştu.

İŞTE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Prof. Dr. Kantar, hamilelikteki beslenmenin de bebeğin kanser riskini artırıp azaltabileceğine dikkat çekti, bu konuda elde edilen yeni bilgileri ve uyarıları şöyle sıraladı:

“Düzenli beslenmeyen hamile kadınların çocuklarında kanser riski vardır. Kadının özellikle antioksidan özelliğe sahip sebze ve meyveleri hamileliğinde tüketmesi ve bebeği doğduktan sonra da bebeğine de düzenli antioksidan sebze ve meyve vermesi kanseri önleyebilir. Kadın bunları düzenli vermiyorsa çocuklar açısından kanser riski var. Bu hem lösemiler için hem diğer kanserler için geçerli. A, C ve E vitamini açısından zengin meyve ve sebzeler ve mevsiminde, taze olarak verilmeli. Kadın doğumcuların hamilelere kullanmış oldukları vitamin ilaçları ve folik asitin bebeği kanserden koruduğu çalışmalarla ortaya kondu. Bunlar çok yeni bilgiler. Vitamin ve folik asit alanlarla almayan hamileler izlenmiş, almayanlarda kanser gelişebildiği saptandı. 10 yıl ve üzerinde cep telefonları kullananlarda çocuk ve erişkinlerde iki tür kanserin sık olarak görüldüğü saptandı. Bunlardan biri Gliom dediğimiz bir beyin tümörü, ikincisi de işitme siniri tümörleri. Çocukların cep telefonundan uzak durması gerekiyor. Manyetik alanla ilgili yapılan çalışmalar sınırlı olmakla beraber hamilelerin ve çocukların yüksek manyetik alana sahip ortamlardan uzak durması gerekir. Hamile ve çocuklara kimyasal kirliliğe uğramamış zirai ilaçlardan arınmış taze ve sebze meyve tüketmelerini öneriyoruz. Yine annelerin doğumdan sonra en az bir yıl bebeklerini emzirmelerini istiyoruz. Çünkü kansere karşı anne sütünün koruyuculuğu var. Yine anne sütü alan bebeklerde lösemi ve lenfomanın daha az görüldüğünü bildiren araştırmalar var. Anne sütü almayan çocuklarda kanser oranı biraz daha fazla görülüyor.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!