Bahçeli doğru yaptı...

Güncelleme Tarihi:

Bahçeli doğru yaptı...
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 09, 2002 00:00

MHP lideri, Türkiye’yi belirsizlikten kurtardı. Akıllı şekilde ön aldı. Sağlam bir stratejiyle erken seçim tarihini de ortaya attı. Artık geri dönüş yok. Bu durumda, şeçimi Kasım değil hemen Ekim’de yapalım ve bu iş bitsin…Devlet Bahçeli Türkiye’ye son derece önemli bir katkıda bulundu. Belirsizlik içinde kıvranan, nereye gittiğini göremeyen, karmakarışık bir ortamın devam edemeyeceğini saptadı ve düğümü kılıcı ile kesip attı. Kasım ayında erken seçim önerisinde bulunması herkezi rahatlattı. Cin’i şişeden çıkarttı. Bir daha da şişenin içine girmez.Türkiye artık, bu sonbaharda erken seçime gidecektir.Doğrusu da budur.Bahçeli bu kararı, ister “ince politik hesaplarla” almış , ister partisinin çıkarlarını ön plana alıp bu adımı atmaş olsun, önemli değil. Önemli olan, siyasi yaşamdaki tıkanıklığı çözmesidir.MHP lideri, kişisel hesapları bir yana, iyi bir stranç oyuncusu olduğunu da göstermiştir.Benim de çok eleştirdiğim “AB’ye karşıt” tutumunu yerleştirdi, siyasi yelpazede kendine yeni bir yer yaptı ve ardından “erken seçim” ipini çekti.Partisine güvendiğini, DSP ve ANAP’a göre avantajlı olduğunu da gösterdi.Bu şekilde Türkiye son derece önemli bir adım attı. Kasım başı erken seçim tarihi belirledi.Neden Kasım?Neden TBMM hemen karar almıyor ve erken seçim ekim ortası yapılmıyor?Ne kadar erken yapılırsa, o kadar iyi.Avrupa Birliği için olsun, Kıbrıs için olsun, bu dertten ne kadar erken kurtulursak o kadar iyi olur.Türkiye’nin önü, biran önce açılmalıdır.**** **** ****ZAVALLI EMİN…Bizim Minik Kuş’un “Mehmet Ali hastalığı” yine nüksetti. Bir ara tedaviye cevap veriyordu, ancak yeni bir atak ile durumu ağırlaştı.(!)Bu hastalığın geçmişi 1980’lerin son yarısına dayanır.İlk belirtileri, tamamen dedikoduya dayalı kitaplar yazıp, bunları “bilimsel araştırma” diye halka yutturmaya kalkınca, benim tepki göstermem üzerine başladı ve bugüne kadar sürdü. Hastalığın ilk belirtisini de hala sakladığım bir teleks notuyla bana bildirmişti(!)Doktorların koydukları teşhis “akut kıskançlık” .Ne yazık ki tedavisi yok ve her geçen yıl ağırlaşıyor. “Mehmet Ali hastalığı” bu çocuğa, eğer yanılmıyorsam, 50-60 yazı yazdırdı.Kıskançlık ateşi arttıkça saçmaladı.İhbarcılık yaptı, tutmadı. Tetikçilik yaptı, olmadı. Yalan yanlış yazdı, yine başaramadı.Tek derdi, kendinden üstün görüp delicesine kıskandığı Mehmet Ali’ye çamur atmak, onu yıpratmaktı.Oysa tam tersi oldu.CNN TÜRK’te. Hem (nefret ettiği) 32.GÜN 17 inci gurur yılını yaşıyor, hem de hergün 17:00-17:30 arasında televizyonların en prestijli MANŞET programını yapıyorum.Günlük ortalama 400 bin tirajlı POSTA gazetesinde çıkan yazım, aynen Hürriyet’in 110 bin tirajlı yurt dışı baskılarında da yayınlanıyor. Bana da “ o herifle aynı gazetede nasıl yazıyorsun” diyorlar, ancak “ben çok okunan” yazarlardan biri olduğum için, keyifle devam ediyorum.Bitmedi…POSTA’daki aynı yazı, Hürriyet’in (günde 250 bin ziyaretçisi olan) internet sitesinde, Milliyet’in aynı büyüklükteki sitesinde, yabancı basın ve gözlemcilerin izledikleri tek kaynak olan Turkish Daily News’un gazetesi ve sitesinde de ( 200 bin ziyaretçi) yayınlanıyor. Ayrıca Herald Tribune, Die Zeit, Le Soir’da yazılar yazıyorum. Türkiye’de Number One va Klass radyoda hergün, İngiliz BBC’de değişik zamanlarda yorum yapıyorum.Uluslararası konferanslara sürekli çağırılıyorum.Emin’in gömmek istediği Mehmet Ali, bunları yapıyor. Zavallı Kuş’ta bu manzaraya baktıkça çıldırıyor. Eğer günün birinde Minik Kuş’u bir hastanede deli gömleğiyle sıkı sıkıya bağlanmış ve kendi kendine “Mehmet Ali… Mehmet Ali …” diye söylendiğini veya CNN TÜRK’ün önünde, üstüne mazot döküp kendini yakmaya kalkarken görürseniz hiç şaşırmayın. Zira durumu gittikçe ciddileşiyor.KAN DAVASI BİTMEYECEK…Minik Kuş, Zavallı Emin’e daha uzun yanıt hazırlamıştım. Ancak son gelişmeler nedeniyle bir bölümünü bugüne aldım. Bu hafta, TRT davasındaki çarpıtmalar dahil, bu çocuk ile aramızdaki dünya farkını da anlatacağım. Zira bu kan davası giderek, iki ayrı dünya gürüşünün çatışması haline dönüştü. Daha önce de uyarmıştım. Her dil uzatışında, yanıtını fazlasıyla alacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!