Babalık heyecanı sardı

Güncelleme Tarihi:

Babalık heyecanı sardı
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 09, 2006 00:00

Ülker'in şampiyonluk kutlamasına karnı burnunda halde katılan eski manken Demet Şener, birkaç gün içerisinde bebeğini dünyaya getirecek. Beş aylık hamile olan Feraye Tanyolaç ise sonbaharda anne olacak.

Haberin Devamı

İbrahim Kutluay ve Kaya Çilingiroğlu baba olmak için gün sayıyor. Efes Pilsen’i yenerek Türkiye Şampiyonluğu'nu ilan eden Ülkerspor’un başarılı basketbolcusu İbrahim Kutluay, takımının şampiyonluğunu 9 aylık hamile eşi Demet Şener'le birlikte Reina'da kutladı.

 

HürriyetHürriyet

 

 

Aynı gece Kaya Çilingiroğlu ise beş aylık hamile Feraye Tanyolaç'la birlikte Sortie'de yemek yedi. İkili mekandan her zaman olduğu gibi ayrı ayrı çıktı.  Tanyolaç ve Çilingiroğlu, gazetecilerin sorularına yanıt vermeden mekanı terk etti.

Haberin Devamı

 

HürriyetHürriyetÂHürriyet
Kaya Çilingiroğlu ve Feraye Tanyolaç birlikte görüntülenmemek için mekanı ayrı ayrı terk ederken, İbrahim Kutluay ve Demet Şener, objektiflere mutluluk pozu verdiler...

Ben Don Casanova’yım

Türkiye’nin en güzel kadınlarından biri olan Hülya Avşar’la evlendi. Karısını birçok kez aldattı, hep affedildi ama geçtiğimiz yıl boşandı. Bir süre önce sevgilisini aldatmasıyla gündeme geldi. Tempo dergisi, Kaya Çilingiroğlu’na Casanova mı, yoksa Don Juan mı olduğunu sordu. Çilingiroğlu, soruya "Ben Don Casanova’yım" cevabını verdi.

Casanova, bütün kadınları fethederken, onları baş tacı da eder. Hepsine kendince aşıktır. Don Juan ise duygu adamı değildir. Onun için skor önemlidir. Asla aşık olmaz, bağlanmaz.

Kaya Çilingiroğlu’yla Etiler’de ortağı olduğu Pen-Ta Reklam Şirketi’nin ikinci katındaki odasında buluşuyoruz ve "Kaya Çilingiroğlu olmak nasıldır" diye soruyoruz. Çilingiroğlu’ndan şu cevabı alıyoruz: "Ben Don Casanova’yım".

- Hayatta sizi en çok üzen şey neydi?

En üzüldüğüm şey babamın vefatı tabii ki... Ben kendimi çok hazırlamıştım. Kanser olduğunu duyunca içime doğmuştu öleceği.

Haberin Devamı

- Sizin en üzüntü verdiğiniz kişi kimdir?

Herhalde babam. Çünkü cezaevi dönemimde bir ayda saçları döküldü.

- Babanız evde otoriter miydi?

Babam kesin bir otoriteydi. Herkes onu çok sert bulurdu ama bana göre dünyanın en yumuşak adamıydı. Ama bir bakması bile yeterdi bana.

- Buna rağmen hırçın bir çocukmuşsunuz, iki okul değiştirmişsiniz.

Ben bir okuldan kovuldum, Saint Michel’den; ama kovulduğum zaman ders ortalamam 8’di. Ondan sonra Yıldız Lisesi’ne geçtim. Sonra tıbbı kazandım. Klasik 17 yaş çocuğu gibi büyümedim. 30 yaşında gibiydim. Tıptan da dördüncü sınıfta ayrıldım. Ben okumak istemiyordum zaten. Ticaretle uğraşmak istiyordum. Belki başka bir bilim dalında okusaydım daha faydalı olurdu. Belki bankacılık, reklamcılık...

Haberin Devamı

- "17 yaşında 30 gibiydim" diyorsunuz ama gazeteci dövecek kadar hırçınmışsınız.

17 yaşımın sonunda oldu o hadise zaten, 1981’in Kasım’ı olması lazım. Ondan sonra büyük de bir ders oldu. Ceza aldım, hapishaneye girdim. Bir ay Bayrampaşa Cezaevi’nde kaldım. Ama iki sene ceza aldım. Tecil edildi. Beş sene tecilli yaşadım yani. Allah kimseyi düşürmesin ama bugün orada yatmış olmaktan dolayı mutluyum; çünkü öyle bir tecrübeyi insan para vererek kazanamaz. Cinayet koğuşunda yattım ben. O zamanlar böyle değildi cezaevi. Tam 12 Eylül sonrasıydı. Saçlarımız kesildi, tek tip elbiseler, görüş yok... Çok sıkı bir dönemdi. Biz de o dönemde cinayet koğuşunda yatıyoruz. Cinayet işleyip gelmişler. Tabii çok büyük bir tecrübe ediniyorsunuz.

EGOLARI YÃœKSEK BÄ°R Ä°NSANIM

- Yalan söyler misiniz?Â

Yalan söyleyen bir insan değilim. Hayatımda çocukken bir babama yalan söyledim, bir de karıma söylemişimdir. Yalan söylerken yüzüm kızarıyormuş, dudaklarım seğiriyormuş. Suça meyilli bir tipim yok yani.

Haberin Devamı

- Peki itaatle ilgili sorununuz var mı?

Genelde kurallara uyarım ama kendi kurallarıma. Kurallar saçmaysa ona uymam.

- "Hayatımdan fedakarlık etmek istemiyorum" demişsiniz bir röportajda. Nedir bunlar?

Egoları yüksek bir insanım. Kişisel zevklerim diyebilirim. Sabah kalkarım, illa kahve içmem lazım. Altı, altı buçukta uyanırım. Gazetenin yedide gelmesi lazım. Kimsenin konuşmaması lazım o anda. Mutlaka her gün spor yaparım. Sıkıldıysam gitmeliyim bir yere. Hiçbir şey tutmamalı. Almak istediğim bir şeyi mutlaka alırım. Gazeteyi ilk ben okumalıyım mesela.

- Şımarık bir insan diyebilir miyiz size? Yoksa özgür mü demeliyiz?

Ben böyle bir insanım, yalan da söylemem. Özel ilişki sosyal ilişki olsun, yalan söylemem. Her şeyi anlatırım.

Haberin Devamı

HAYATIMDA HEP BÄ°R FIRST LADY OLUR

- Kadınlarla olan ilişkinizde sorun nedir?

Hayatımda hep bir first lady olur. Ama ufak tefek şeyler de olur. Zaten bekar kalmak istememin sebebi de bu. Özgür kalmak. Bence ayrı evlerde oturmalı birlikte olan insanlar; sevgili gibi istediği zaman beraber olmalı.

- Sizi elinde tutacak bir kadın var mı?

Hep söylüyorum, ben böyle bir adamım, bunları kabulleniyorsan gel devam edelim. Baştan herkes kabul ediyor, sonradan ah vah diyor; olmuyor işte. O zaman problem çıkıyor.

- Kadınlarla ilişkilerinizde hiç ah aldığınızı düşünüyor musunuz?

Canını yaktığım kadınlar, insanlar olmuştur. Onlar da haklarını helal etsinler bana. Güzel geçirdiğimiz günlere saysınlar.

Golf projem var

Tıp fakültesini yarım bırakmasının ardından Kaya Çilingiroğlu, balıkçılık, bar işletmeciliği, sigortacılık, emlak, borsa, radyo ortaklığı ve sahipliği olmak üzere pek çok iş denedi. Şimdi reklamcılıkla uğraşıyor. "İş hayatında bir şanssızlığım var. Belki de set-up’ı yapıyor, devamını getiremiyorum. Ama bu kez, aklımda golf projesi var." diyen Kaya Çilingiroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’la da paylaşmak istediği projesini şu sözlerle anlatıyor: "Golfle ilgili büyük yanlışlıklar yapılıyor. Bu işi Türkiye’de ilk akıl eden Turgut Özal’dı. Ben dünyanın pek çok yerindeki tesisleri inceledim. Türkiye’deki golfün ucuz turistten kurtulması lazım. O zaman, Türkiye milyarlarca dolar kazanabilir bu işten. Ben de bundan sonraki hayatımda golf işletmesinin sahibi olmak istiyorum. Elimde olsa hükümete bir brifing vermek isterim."

Hülya aldattığımı her zaman bilirdi

Kaya Çilingiroğlu, kendisini toplumdaki diğer erkekleri örnek göstererek savunuyor, "Tahmin ediyorum, sokaktan geçen her erkek, benim yaptığımın yüz mislini yapıyor" diyor. Kaya Çilingiroğlu, bir kuralmışçasına evli erkeklerin eşlerini aldattığına inanıyor: "Arkadaşlarımın eşlerine de ’Bu kadar saf mısınız’ diye soruyorum. ’Evet’ diyorlar. Hülya her zaman bilirdi. Yapar ama ben duymayayım durumu yani. Ya hakikaten bazen inanamıyorum. Evlenmiş, 20 sene geçmiş. 20 sene önce nasıl bir aşk hayatın vardı, süper; şimdi 15 günde bir yapıyor. Bir adam böyle olabilir mi? Ne yapacak, bir yerde bunu bulacak." Bu sözlerden anlaşıldığı gibi Kaya Çilingiroğlu, ’20 sene önceki süper aşkı’ arıyor. Hülya Avşar için, "Ayrılık, aramızdaki geçimsizlikten kaynaklandı. Yoksa 15 sene taşımışım. Bir 15 daha taşırdım" diyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!