Baba, kız Türkiye’nin cinsel sorunları için çalışıyor

Güncelleme Tarihi:

Baba, kız Türkiye’nin cinsel sorunları için çalışıyor
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 04, 2004 00:00

Ãœroloji doçenti iken 1983-84 yıllarında Londra’da cinsel fonksiyon bozukluklarıyla ilgili androloji eÄŸitimi alan Prof. Dr. Hattat, Türkiye’ye dönünce henüz pek bilinmeyen konuyla ilgilenmek istedi. CerrahpaÅŸa Tıp Fakültesi’ndeki arkadaÅŸları, ‘Sen iyi bir cerrahsın, deli misin böyle ÅŸeylerle uÄŸraşıyorsun? Bırak psikiyatristlere’ dediler. Dönemin YÖK BaÅŸkanı Ä°hsan DoÄŸramacı’ya ilgili birimi kurmak için baÅŸvurduÄŸunda, ‘Üniversitede ‘Cinsel Fonksiyon Birimi’ deme. Aile planlaması ve Ä°nfertilite Birimi adını ver. Ama bu isim altında cinsel fonksiyonlarla ilgilenin’ yanıtını aldı.Böylece 1988’de cinsel fonksiyon bozukluklarıyla ilgilenen ilk merkez CerrahpaÅŸa Tıp Fakültesi’nde kuruldu. Dört yıl sonra da Türk Androloji DerneÄŸi.Konunun Türkiye’de konuÅŸulmasını saÄŸlayan ilk isimlerden Prof. Dr. Hattat’ın ASAD’daki en büyük yardımcısı derneÄŸin genel sekreterliÄŸini üstlenen, uluslararası kongrelerde konferanslar dahi veren 33 yaşındaki kızı Ä°rem Hattat. Ä°ÅŸletme ve hastane yöneticiliÄŸi eÄŸitimi alan ve iki yabancı dil bilen Hattat, diÄŸer ülke dernekleriyle iletiÅŸimi saÄŸlıyor. Merkezi Ä°ngiltere’de olan ESDA’da konuyla ilgili eÄŸitimden geçen Hattat önümüzdeki Ekim ayında Arjantin’de yapılacak Dünya Androloji Kongresi’nde de bir sunum yapacak. Baba Prof. Dr. Hattat, ‘Dernek Avrupa ile baÄŸlantılı. Bu yüzden yabancı dil bilen birinin sekreterliÄŸi üstlenmesi gerekiyordu. Ä°rem’den yararlanma fikri böylece aklıma geldi. Ãœstelik bunun için hiçbir ücret istemiyor! ASAD’ın bünyesinde tamamı gönüllü çalışan bilim adamı, avukat, doktor ve psikologlar var. Ama Türkiye’deki çalışmaların geliÅŸmesi açısından Ä°rem’in büyük katkısı oldu’ diyor.Türk kadınları Avrupalı kadınlardan daha çok soruyorPartnerleriyle ya da doktorlarıyla cinsel sorunlarını konuÅŸamayan kadın ve erkekler, danışma hatlarını aramaktan kaçınmıyorlar. Cinsel sorunları bulunan veya konuyla ilgili sorularına yanıt arayanlara hizmet veren ASAD’nın (Aile SaÄŸlığı AraÅŸtırma DerneÄŸi) 0212 282 01 01 nolu telefonuna, iki yılda 50 binin üzerinde baÅŸvuru yapıldı. Birebir görüşülerek 9 bin 800 kiÅŸiyle yapılan ankete göre, erkekler en çok erken boÅŸalma, sertleÅŸme sorunu, penis boyuyla, kadınlar ise vajinismus (vajinanın kasılarak cinsel birleÅŸmeye izin vermemesi), orgazm problemleri ve cinsel isteksizlikle ilgililer.12 Avrupa ülkesinin oluÅŸturduÄŸu ESDA’nın (Avrupa Seksüel Fonksiyon Bozuklukları BirliÄŸi) Türkiye ayağı olan ASAD’ın Genel BaÅŸkanı Prof. Dr. Halim Hattat, kiÅŸilerin yüzde 90’ının doktorlarıyla, yüzde 60’ının partnerleriyle konuÅŸamadıkları cinsel sorunlarını, telefon hattındaki doktora danışabildiÄŸini söylüyor. Hafta içi hergün 10.00-13.00-17.00-19.00, cumartesi günü 10.00-13.00 saatleri arasında baÅŸvuranlara isim ve adres sormaksızın uzman doktor tarafından birebir danışmanlık hizmeti veriliyor. Prof. Dr. Hattat, ‘Sorunları bulunanların tedavi için metropollere gitmesi ÅŸart deÄŸil. Biz 23 üniversitede konuyla ilgili akademisyenlerle hastaların temasa geçmesine yardımcı oluyoruz. ÖrneÄŸin Konya’dan arayan hasta kendi ilindeki uzmana giderek muayenesi ve tetkiklerini yaptırabiliyor’ diyor. Telefonda birebir yapılan görüşmelerde gizliliÄŸin esas olduÄŸunu ve kesinlikle isim sorulmadığını belirten Hattat, yaÅŸ, cinsiyet, ÅŸehir gibi bilgilerin anket için istendiÄŸini söylüyor. Hattı arayanların yüzde 85’i erkek, yüzde 15’i ise kadın. Kadınların oranı erkeklere göre daha az ancak örneÄŸin Almanya’da bu hattı arayanların sadece yüzde 5’i, Ä°sveç’de yüzde 10’u kadın. Hattı arayanların yüzde 62’si gençler yani 18-30 yaÅŸ arasındakiler. Yüzde 21’i 30-40, yüzde 9’u 40-50, yüzde 5’i 50-60, yüzde 3’ü de 60 yaÅŸ üstünde. ESDA’ya baÄŸlı diÄŸer ülkelerdeki aramaların ortalama yüzde 70’i tedavi yöntemlerinin karşılaÅŸtırılmasına yönelik ve doktor ziyaretlerinden sonra yapılıyor. Türkiye’dekilerin ise yüzde 90’ı doktora hiç baÅŸvurmadan doÄŸrudan aramayı tercih ediyor.YABANCILARI ÅžAÅžIRTAN SORULARÄ°rem Hattat, Türkiye’de kadınlar için en önemli konulardan birinin vaginismus olduÄŸunu belirtiyor. Oysa vaginismus yurtdışında sorun olmaktan çıkmış. Konferanslar sırasında Türkiye’den verilen rakamlarda ilk gece korkusunun bulunmasına yabancılar ÅŸaşırıyorlar: ‘KonuÅŸmalarımda ilk gece korkusunu Türkçe’den çevirirken, ‘balayı cinsel sorunları’ diyorum. Kızlık zarıyla ilgili sorunları anlamakta zorlanıyorlar. Türk örf ve geleneklerine göre hálá birçok gencin çok genç yaÅŸta evlendirilmesi, kadınların çocukluklarından itibaren cinsel bilgi eksikliÄŸi ile büyütülmesi cinselliÄŸe bakışlarını olumsuz etkiliyor. Akdeniz ülkeleri olan Ä°spanya, Türkiye ve Yunanistan’da telefon hatlarını arama nedenleri çok benziyor. Ancak daha kuzeyde, Almanya ve Ä°ngiltere’de deÄŸiÅŸiyor. Buralarda sıklıkla, internet üzerinden seks, mastürbasyon yapmak bağımlılık haline gelir mi, yaÅŸlılıkta cinsellik gibi sorular soruluyor’Erkeklerin derdi erken boÅŸalmaSorular - KiÅŸi sayısı - YüzdeErken boÅŸalma - 3038 - 31SertleÅŸme sorunu - 2058 - 21Penis boyu - 784 - 8Libido azalması - 686 - 7Kadın orgazm bozukluÄŸu - 490 - 5Vajinismus - 490 - 5Peyroni (peniste eÄŸirilik) - 294 - 3Hamilelik-doÄŸum kontrolü - 294 - 3Ä°lk gece korkusu - 196 - 2Mastürbasyon - 196 - 2Kısırlık - 196 - 2Kızlık zarı - 196 - 2Cinsel yolla bulaÅŸan hastalıklar - 196 - 2Geç boÅŸalma - 98 - 1Libido fazlalığı - 98 - 1Varikosel (testis damarlarında geniÅŸleme) - 98 - 1DiÄŸer - 392 - 4Kadınların derdi vajinismus Vajinismus: Yüzde 33, Orgazm sorunları: Yüzde 27,Cinsel isteksizlik: Yüzde 23, Kızlık zarı: Yüzde 8,Ä°lk gece korkusu: Yüzde 5, Kısırlık: Yüzde 3SertleÅŸme sorunu artacakTürk Androloji DerneÄŸi’nin araÅŸtırmasına göre Türkiye’deki erkeklerin yüzde 69’unda cinsel fonksiyon sorunu bulunuyor. YaÅŸ arttıkça sorunun görülme sıklığı da artıyor. 1995 verilerine göre dünyada sertleÅŸme sorunu yaÅŸayan erkeklerin sayısı 152 milyon. Ancak bu rakamın 2025 yılında 322 milyonu bulması bekleniyor. Daha uzun yaÅŸam, beslenme ve yaÅŸam tarzındaki deÄŸiÅŸiklikler, stres ve daha birçok faktör bundan sorumlu tutuluyor. Bu hastaların ancak yüzde 2’sine tanı konabiliyor ve tedavi edilebiliyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!