Aynalarınızı mecburi hizmetten kurtarın

Lalehan Gülle (28), ayna tasarımlarını mart ayından bu yana, hem galeri hem atölye olarak kullandığı Nişantaşı’ndaki mekanında sergiliyor. Taş Devri, Paravan, İstanbul gibi isimler verdiği tasarımlarıyla aynayı sadece bir aksesuvar olmaktan çıkarıp evin vazgeçilmez mobilyası haline getirmek gerektiğini savunuyor.

Aslında Lalehan Gülle diplomalı bir uluslararası ilişkiler uzmanı. İstanbul Erkek Lisesi’nin ardından Marmara Üniversitesi Fransızca Kamu Yönetimi bölümünü bitirmiş. Ayna tasarımıyla tanışmasının hayatında dönüm noktası olduğunu anlatıyor: "İstanbul Ticaret Odası’nda Uluslararası İlişkiler bölümünde çalışıyordum. Bu bölüm Türk işadamlarının yabancılarla bağlantısını sağlayan köprü gibidir. Yunanistan’da altın ve gümüş varaklı aynalar yapan bir ustanın bulunduğunu öğrendim. Selanik’te çalışan Stella Syrpi’nin yaptıkları çok ilgimi çekti. Atölyesine gittim. Aslında ders vermiyor. Ama talebim üzerine sadece bana eğitim verdi."

ANİDEN İSTİFA ETTİ HOBİSİNİ İŞE DÖNÜŞTÜRDÜ

Aldığı eğitimden sonra içindeki bastırılmış istekler ortaya çıkmaya başlamış: "Sanata ve tasarıma hep ilgim vardı. Ortaokuldan bu yana yağlıboya resim yapıyordum. Aslında Güzel Sanatlar Akademisi’ne girmek istemiştim. Çevremdekiler beni çok soğuttu. Bu okullara girmenin zor olduğunu, eğitim sonrasında da çabalayıp karşılığınıalamayan çok kişi olduğunu söylediler. O yüzden ben de o isteğimi düşünmedim. Ama içten gelenler dizginlenemiyor. Selanik dönüşü evin bir odasını ayırıp hobi olarak başladım bu işe. Çevremden yoğun ilgi gördüm. Ani kararla istifa edip hobiyi işe dönüştürdüm."

Ayna tasarımcılığı Lalehan Gülle’ye iki nedenle cazip gelmiş: "Hem bu ustanın işinden çok etkilendim; hem de aynanın Türkiye’de çok ihmal edilen bir obje olduğunu fark ettim. Bugüne kadar hep işlevselliği önemsenmiş, görselliği ikinci plana atılmış. Aslında evin çok önemli, ihmal edilmemesi gereken bir parçası. Bunu fark edip, fazla el değmemiş bu alana girmek istedim."

Alımlı bir kadın olan Lalehan Gülle için aynalara bakmak zor olmasa gerek, peki ya aynalara küskün olanlar? "Aynaları severim. Kendimizle barıştıkça aynaya bakarız ya da aynalarla barıştıkça kendimize bakarız. Aynanın bir başka önemli işlevi bulundukları alanı genişletmeleri, mekana ferahlık vermeleri. Bugüne kadar, yatak odası ve banyo objesi olarak görülmüş. Bu mecburi hizmete son verip aynayı salonun başköşesine geçirmek istedim. "

Gülle bu amaçla ayna çerçeveleri tasarlıyor. Türkiye’de fazla çeşitlilik olmadığını gözlemlemiş: "Sadece bazı mobilyacılar, belli formatlarda çerçeve yapıyor. Ben, el oyması ahşap çerçevelerin üzerine ağırlıklı olarak gümüş ve altın varak çalışıyorum. Ne malzeme ne de tasarım konusunda kendimi sınırlamak istiyorum. Hem modern, hem de klasik evlere yakışabilecek farklı tasarımlar yaptım. Hiçbiri diğerine benzemiyor. Türk tarihinde süsleme sanatının çok büyük yer tuttuğunu fark ettim, bu geleneği Orta Asya’dan günümüze her yerde görmek mümkün. Ben de bu tarihi hazineyi aynalara taşımak istedim."

KİŞİYE VE MEKANA ÖZEL TASARIMLAR

Gülle aynaya felsefi yönden de bakıyor: "İçinde kendimizi görebildiğimiz evdeki tek aksesuvar ayna, yani görüntü kendimizle tamamlanıyor. Hem evimize hem kendimize yakıştırabileceğimiz, kendimizle özdeşleştirebileceğimiz, öznelleştirebileceğimiz bir obje aslında. Bu nedenle vazgeçilmez birer ev mobilyası olarak değerlendirilmeli."

Kişiye ve mekana özel tasarımlar da yapıyor Gülle: "Çoğunlukla hayalimdeki aynaları gerçeğe dönüştürüyorum, mekana göre tasarımlar yapıyorum. Ama kullanıcıların hayallerini de gerçekleştirmek istiyorum. Bunun için fikirlerini paylaşıyorum."

Gülle’nin tasarladığı aynaların fiyatları 600 YTL’den başlıyor. Her aynadan tek parça üreten Lalehan Gülle’nin aynaları yakında Pabetland’da da satılacak. Layna- Valikonağı Cad. Akkavak Sok. No:22 Daire:1 Nişantaşı/İst. Tel: (0 212) 234 02 00