Atlas, sofranın sırlarını açıklıyor

Güncelleme Tarihi:

Atlas, sofranın sırlarını açıklıyor
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 05, 2004 00:00

Atlas Dergisi’nin Eylül sayısına teknoloji ağırlığını koymuÅŸ. Yayın Yönetmeni Özcan Yüksek bu tercihlerini şöyle açıklıyor:’Teknik uzun süredir organik sürece müdehale ediyor. Teknik canlı, doÄŸal canlıyı yok ediyor. TekniÄŸin daha ilkel aÅŸaması sayılabilecek sanayinin tam olarak baÅŸaramadığını, sanayi sonrası teknik, biyoteknik baÅŸaracak gibi gözüküyor: DoÄŸal yaÅŸamı, yabanıl olanı topyekün yok etmek.’ GeniÅŸ bir dosya çalışması yapmış Atlas ekibi. Dosyada yer alan konulardan biri de GüneÅŸin Aydemir imzalı, sofranın sırlarını ortaya seren ne yiyoruz araÅŸtırması. Süpermarketlerde ya da kent pazarlarında satılan yiyecekler nasıl üretiliyor, hangi tohumlar kullanılıyor, teknoloji ne kadar iÅŸin içinde? 1- Kabaklar irili ufaklı Yöresel pazarlarda sadece normal boyda kabak bulunabilirken, her türlü zevke seçenek tanıyan süpermarketlerde minyatürlerine rastlanabiliyor. ÇoÄŸunlukla hibrit tohum (bir bitkinin farklı türlerinin suni dölleme yoluyla karıştırılması sonucu üretilen yeni melez bitki) kullanılan bu türler için çiftçi her yıl yeniden tohum satın almak zorunda. 2- Zeytin Zeytin, dalında önce yeÅŸil oluyor, sonra kızarıyor. Biz onu siyah olarak biliyoruz. Oysa siyah zeytin doÄŸal olarak yok. Sofralarımızdaki zeytin asit içinde sarartıldıktan sonra tekstil boyası ile karartılıp parlatılıyor.3- Margarin Tereyağının yüzlerce yıllık saltanatı margarinle bitti. Ancak kısa sürede geliÅŸen hastalıklar tekrar tereyağına ve bitkisel yaÄŸlara geri dönüşü saÄŸladı. Margarinlerde yaÄŸ asitlerinin yüksek olması, kolesterolün artması ile sonuçlanıyor. Bu da kalp hastalıklarını ve kanser riskini artırıyor. 4- Teneke kutuda tonbalığı Gıda maddeleri çoÄŸunlukla ambalajlarla sunuluyor. Ambalajlama gıdaların daha uzun süre saklanabilir olması ve sunumdaki kolaylığı saÄŸlıyor. Uzun süre saklanacak bir yiyeceÄŸin bozulma etkilerinden korunabilmesi için bazı koruyucu maddelere gerek duyuluyor. YemeÄŸe ayıracak vakti olmayan hızlı insanın karnını doyurmak için. 5- Dolmalık kırmızı ve sarı biber Dev ve deÄŸiÅŸik renkte dolmalık biberler. Hepsi parlak ve kocaman. Ãœzerine sarılan selofan, görüntülerini daha da parlak yapıyor, iÅŸtah açıyor. Reyonlardaki biberlerin bu görünüşü plastik oyuncakları hatırlatıyor.6- Mısır Mısır genetik dizilimi deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ ilk bitkilerden biri. BaÅŸka bir canlının genlerini taşıyan GDO (GenetiÄŸi DeÄŸiÅŸmiÅŸ Organizma) mısır, polenleri yoluyla yabani akrabalarını da `kontamine etme’ yani kirletme riskini taşıyor. Türkiye’deki mısırların hibrit ya da GDO tohumlar olma olasılığı yüksek.7- Cips GDO bitkilerin insan saÄŸlığı için zararları kanıtlanmış olmamakla birlikte zarar vermiyor olduÄŸu da kanıtlanamıyor. Ãœlkemize giriÅŸi kanunen yasak olan GDO’lu ürünler için herhangi bir kontrol yok. GDO analizi yapan laboratuvarların az sayıda olması ve analizlerin yüksek maliyetli olması kontrolü daha da güçleÅŸtiriyor. Yapılan ancak sonuçları açıklanmayan bir araÅŸtırmaya göre ülkemizde, piyasada GDO’lu birçok ürün olduÄŸu ortaya çıkarıldı. İçinde mısır olan ürünlerin hemen hepsi bu riski taşıyor.8- Mısır gevreÄŸi Kolay kahvaltı! Mısır gevreÄŸini koy, üzerine sütü dök ve biraz da ÅŸeker ekle. Hızla kapıdan çıkıp iÅŸe yönelmeden önce hem vitamin, hem protein hem de karbonhidrat al. Vücudunun ihtiyacı olan her ÅŸey bir tek küçük kapta. Oysa içinde besin maddesinden çok katkı maddesi var. 9- Su Dünyada 1.5 milyar insan güvenli içme suyu kullanamıyor ve her yıl 12 milyon kiÅŸi saÄŸlıksız sulardan kaynaklanan hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. ÅžiÅŸe suyunun içindekilerin her yerde aynıymış gibi görünmesine karşın aslında üç farklı türü var: DoÄŸal maden suyu, kaynak suyu ve arıtılmış su. Atık sudan içilebilir su üretimi teknikleri ile formülünü bildiÄŸimiz suyun tanımı da deÄŸiÅŸiyor. Yapay suyun bileÅŸimine istenen miktarda mineral ya da her ne isteniyorsa konuyor. 10- Yumurta Sadece yumurtlamaları için beslenen tavuklardan aynı boyda ve aynı renkte yumurtalar pazar bulabiliyor. 11- Ekmek ModernleÅŸme önce tahıllarda etkisini gösteriyor. Neredeyse bütün besleyici özelliklerini taşıyan tahılın kabuÄŸu alınarak bugün köylülerin bile daha makbul gördükleri için `has un’ dedikleri beyaz un üretiliyor. Daha sonra kaybedilen maddeleri yerine koymak, uzun süre dayanıklılığını saÄŸlamak için ekmeÄŸin içine sentetik katkı maddeleri konuyor ve ambalajlanıyor. 12- Elma (kırmızı ve yeÅŸil) Bundan 30 yıl kadar önce sayıları 50’nin üzerinde birbirinden deÄŸiÅŸik yerel elma türü bulunan ülkemizin marketlerinde yer alan bu iki tür de ithal. Yakın bir geçmiÅŸte yerli aÄŸaçların hemen hepsi sökülüp bu ithal türler ekilmiÅŸti. Yerli elma türleri meyve verirken alışkın olduÄŸu ve beraber evrildiÄŸi çevre ÅŸartlarına uymakta hiç zorlanmazken bu yabancı türler, ancak yılda en az yirmi kez ilaçlanarak yaÅŸatılabiliyor. 13- Domates (büyük, küçük, armut ÅŸeklinde olan) Hayal gücünüz nasıl bir domates istiyor? Dev mi, cüce mi? Sarı mı, kırmızı mı? Yuvarlak mı, armut ÅŸeklinde olanı mı? Hepsi mümkün! Büyük ÅŸehirlerdeki tüketim için her mevsim yetiÅŸtirilen domates tek bir tür. Bu türün adı yok, numarası var. F1 domateslerinin büyük miktarlarda yetiÅŸtirilebilmesi için büyük seralara, yoÄŸun kimyasal mücadeleye ve bu kimyasala maruz kalmaya hazır insana ihtiyaç var. 14- KaÅŸarpeyniri KaÅŸarpeyniri yapımında kullanılan süt oranı, peynir ağırlığının yaklaşık 10 katı kadardır. Oysa taze kaÅŸar hesaplandığında maliyetin çok çok altında fiyatlara bulunabiliyor. Yapılan araÅŸtırmalara göre soyadan elde edilen soya sütü, margarin ve biraz da katkı maddelerinin eklenmesiyle elde edilen kaÅŸarpeynirinin maliyeti daha düşük oluyor. 15- Tavuk Siyah etten daha saÄŸlıklı olduÄŸu iddia edilen ve o nedenle herkese tavsiye edilen tavuk eti üretimi sırasında tavuklara `besleyici’ vitamin ve `hızlı’ geliÅŸtiriciler veriliyor. Çok kalabalık ve küçük ortamlarda kaldıklarından salgın hastalıklara karşı önlem olarak suni yemlerinde yoÄŸun antibiyotik ilaçlar kullanılıyor. TavuÄŸun dokusunda biriken antibiyotikler beslenme yolu ile insanlara geçerek antibiyotiklere karşı bağımlılık yaratıyor.16- Mantar DoÄŸadaki her bitkinin mantarı ayrı. Yöresel pazarlara yapılacak bir yaÄŸmur sonrası ziyaretinde fark edilecek kadar çeÅŸitli olabiliyor. AlışveriÅŸlerde sıklıkla gördüğümüz kültür mantarı tek tip olarak yapay ortamlarda üretiliyor. Ete alternatif proteinli besin olarak tanıdığımız mantar üretiminde en az şüphe uyandıran ürünlerden biri. 17- Süt Ãœretimi sırasında, miktardaki verimliliÄŸe yönelindiÄŸinden çoÄŸunlukla suni yemlerle beslenen ve hareketsiz ineklerden elde edilen sütle beraber suni yemlere konan katkı maddeleri, vitamin ve antibiyotikleri de içiyoruz. 18- Sucuk Küresel et tüketimi 1750’den bu yana beÅŸ kat daha fazla arttı ve fabrika hayvancılığı dünya genelinde en hızlı geliÅŸen yetiÅŸtiricilik yöntemi haline gelmiÅŸ durumda. Kim sucuk yerken doÄŸal alanların da bir bedel ödediÄŸini düşünür? Bir kalorilik kırmızı et üretiminde, bir kalorilik patates üretimine oranla yüzde 33 daha fazla fosil yakıt enerjisi kullanılıyor. Ayrıca aynı miktar hayvansal proteini üretmek için gereken alan, bitkisel protein için gerekenden ortalama 20 kat daha fazla.19- Sosis Etin bonfile gibi deÄŸerli kısmıyla sakatat dışında kalan bölümleri kullanılarak yapılıyor. Baharat ve suyla karıştırılıyor; kılıflara doldurulup piÅŸiriliyor. Dayanıklılığını saÄŸlamak için koruyucu ve katkı maddeleri konuluyor.20- Meyveli yoÄŸurt Meyveli yoÄŸurt ve birçok meyve suyu çoÄŸunluÄŸu çürümüş, artık ve atılacak olan meyvelerden yapılıyor ise ÅŸanslı sayılabiliriz. ÇoÄŸunlukla söz konusu meyvelerin tat ve kokusunu verecek kimyasal katkı maddeleri ile tatlandırılıyorlar. Kutuların içinde uzun süre dayanmalarını saÄŸlayacak koruyucular, asitlik düzenleyiciler, antimikrobik maddeler, kıvam artırıcılar yoluyla raf ömrü uzatılan bu ürünler, tatlandırıcılar yoluyla zihinlerimizde alışkanlık yaratıyorlar. Tatlandırıcılar ya insan saÄŸlığına ÅŸu ya da bu ÅŸekilde olumsuz etkisi kanıtlanmış maddeler ya da genetik olarak deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ mısırdan elde edilen mısır ÅŸekeri oluyor.21- Ketçap Meyveden elde edilen ürünler gibi ketçaplar da atılacak durumda olan domateslerden, içlerine bol katkı maddeleri eklenerek üretiliyor. Çabuk bozulmasını önlemek ve büyük ambalajlarda uzun süre kalabilmesini saÄŸlamak için sonradan eklenen katkı maddelerini tüketici okusa da bir ÅŸey anlamıyor. Bu katkı maddeleri insanı anında öldürmüyor ancak vücudumuz, vücuda alınan her besinle yabancı bir madde gibi savaşıyor. Bu maddelerin bir kısmı bedenin yapıtaÅŸlarını bozuyor, birikimlere yol açıyor ve direncini düşürüyor. 22- Maydanoz, patlıcan, biber, limon, paket domatesler Bitki ve tarım cenneti olan ülkemizde saÄŸlıklı olduÄŸunu bildiÄŸimiz bitkisel ağırlıklı beslenmek çok kolay. Ä°ÅŸin içine çoÄŸunlukla her mevsim tüketmeye alıştığımız yaz sebzeleri girince durum saÄŸlıksızlığa doÄŸru seyir gösteriyor. Mevsiminde tüketilmeyen sebzeler hem vücutta beklenen etkiyi yapmıyor, hem de doÄŸasında olmadığından yetiÅŸtirilmesi sırasında çok yoÄŸun kimyasal mücadele gerektiriyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!