Arzum’un ekran çağı

Güncelleme Tarihi:

Arzum’un ekran çağı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 1999 00:00

Haberin Devamı

1993 Türkiye ve Avrupa Güzeli Arzum Onan, evlenip mankenlik mesleğine veda ettikten sonra ekranın sevilen isimleri arasına girdi. ‘‘Sıcak Saatler’’ dizisinde eşi Mehmet Aslantuğ ile başrolü paylaşan Onan, birkaç yıl içinde anneliği tatmak istiyor.

Her şeyi dozunda... Güzelliği, ulaştığı başarısı, attığı adımlar, sevgisi ve hatta hayalleri hep ölçülü. Sözleri, gülümseyişi, bakışları da. Başarıya ve mutluluğa bu kadar erken ulaşıp bu kadar abartısız ve ölçülü yaşamak bir tarz olmalı. Adı da Arzum Onan tarzı belki de.

Türk Sineması’nın belki de son yıllardaki en başarılı ve bol ödüllü sanatçısı Mehmet Aslantuğ ile evlendikleri 1996 yılında henüz 23 yaşındaydı Arzum Onan. Türkiye ve Avrupa Güzellik Kraliçesi ve podyumların aranan mankenlerindendi. Ama o hayatının bir dönüm noktasına geldiğini hissederek, podyuma veda edip yoluna oyunculukla devam etti.

Aralarında 12 yaş olmasına rağmen sanki birbirleri için yaratıldıklarını hisseden Onan ve Aslantuğ’ın evliliklerindeki uyum bu tarihten sonra ekrana yansıdı. Genç çift ‘‘Sıcak Saatler’’ dizisinde rol alarak ev ve iş hayatlarındaki beraberliği sürdürdüler.

Beş yıl başarıyla sürdürdüğü mankenlik mesleğine dönmeyi düşünmeyen Arzum Onan, verdiği karardan hiç pişmanlık duymadı. Mehmet Aslantuğ ile birlikte rol aldığı ‘‘Sıcak Saatler’’ dizisinde oyunculuğu solumak ona gerçekten keyif veriyor. Mankenliği bırakma kararı tamamen ona ait. ‘‘Zaten ikisi bir arada olmazdı’’ diyor ve ekliyor, ‘‘Evlenmemiş olsaydım da bir noktada mankenliğe veda edecektim. Zaten oyunculuk daha ağır bastı. Set ve podyumu bir arada yürütemezdim. Oyunculuktan daha fazla keyif alıyorum. Mankenlikte gelebileceğim noktaya gelmiştim. Bu mesleği bundan sonra yurtdışında sürdürmem gerekirdi ki ben mankenlikte bu kadar hırslı olmadım.’’

Oyunculuğu Seviyor

Abartısız, olduğu gibi, neredeyse dupduru bakışlarıyla ekrandan yansıyan görüntüsüyle ‘‘Sıcak Saatler’’ dizisindeki rolüne o kadar sahip çıktı ki birden bire geçmiş silindi. Sanki oyuncu olmak için doğmuştu ve işte oynuyordu. Kimseyi; ne yönetmenini, ne setteki ekibi ne de eşi Mehmet’i yanılttı... ‘‘Bir eğitimim yok, ama onun eksikliğini de hissetmiyorum zaten. Keşke bunun eğitimini alsaydım diye bir duygum yok. Çevremden gelen tepkiler de iyi yaptığımı hissettiriyor. Mehmet dahil hiç kimse başaramadığımı hissettirmedi. Herkes çok yardımcı oldu. Ekrandan gözümdeki ışıltıyı karşı tarafa geçirebildiğimi düşünüyorum. Mankenliği çok önemsedim. Hiçbir zaman hobi olarak görmedim. Ama oyunculukta bir şekilde rol yapmak belki yeri gelince ağlamak yeri gelince gülmek hüzünlenmek gerekiyor. Orada kendi kişiliğinizden çıkıp birilerinin yerine geçip onu oynamaya çalışıyorsunuz. Bu çok daha zevkli.’’

Arzum, hem bir eş hem de hoca olarak gördüğü Mehmet Aslantuğ ile sessiz sedasız sürdürdükleri aile hayatlarına ileriki günlerde bir de bebek katılmasını hayal ediyor. Tabii çocuğun ilk yıllarında annesiyle olması gerektiğini düşündüğü için o dönemde oyunculuğa da ara verecek.

26 yıllık hayatında her şeyi bu kadar ölçülü tadan Arzum’un anneliği de ölçülü olacaktır kuşkusuz.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!