Amerika dönemiyle Bedri Rahmi

Güncelleme Tarihi:

Amerika dönemiyle Bedri Rahmi
Oluşturulma Tarihi: Şubat 17, 2013 00:00

1960’larda burs alıp gittiği Amerika, büyük Türk ressamı Bedri Rahmi Eyuboğlu’na akrilik boya, beyaz tutkal, kum ve Japon kâğıdını hediye etti. Bu malzemelerde konuşturduğu sanatıysa ölümünden yaklaşık 40 yıl sonra Sanat Akmerkez’de görücüye çıkıyor. Hikâyeyi torunu Rahmi Eyuboğlu anlattı.

Haberin Devamı

Bedri Bey’in Amerika öyküsünü anlatır mısınız öncelikle.
- 1962’de Bedri Bey ‘Rockefeller Foundation’ bursuyla Amerika’ya gidiyor. Berkeley’de ders verip resim yapıyor. 2.5 sene kalıp dönüyor. Gittiğinde yanında kaldığı Kellogs onu malzeme almaya götürüyor. Fırça, kâğıt, boya alıyorlar. Bu alışverişte akrilik boya, beyaz tutkal ve Japon kâğıdını keşfediyor. Bursla gittiğinden malzemelerini üniversite karşılıyor ama yanında kalacağı aile ona jest yapıp alışverişin masrafını üstleniyor. Sonra malzemeler bitince aynı dükkâna gidiyor. Çünkü bu Japon kâğıdına bayılmış. Tekrar dolduruyor kâğıtları, kasaya gittiğinde öyle bir hesap çıkıyor ki şaşırıyor. Üniversite bursundan ödeyecek olduğu halde “Almam bunları” deyip bırakıyor.

Bu sergidekiler o ilk aldığı kâğıtlarla yapılmış olabilir mi?
- Muhtemel. Çünkü bunlar aslında restorasyon malzemesi olarak kullanılan özel kâğıtlar. Ayasofya’da kullanıldığını söyleyenler var ama kesin bir bilgi değil. İlk alışverişte alınan kadar bir daha asla alamıyor, aralarda gidip ufak ufak eklemeler yapsa da... Bunları nerden biliyoruz, çünkü annem şahit, kendisi o sırada orada. Ferit Edgü zamanında dedemin retrospektif sergisini yaparken, “Bu Amerika dönemini hiç koymayın” dedi bize. Babamla da ben çok arada kaldık çünkü Ferit Bey’in sözünün kıymeti büyük ancak en sonunda madem ki bir retrospektif açıyoruz hayatında bir dönem diye bahsedilebilecek bir aralığı seçkiye dahil etmemenin söz konusu olamayacağı kararını aldık. Çünkü o dönemde o kadar çok şey üretmiş ki.

Haberin Devamı

Ne gibi?
- Akrilik boya buna müsaade eden bir malzeme. Zaten Bedri Bey çok heyecanlı bir mizaca sahip. Aklına bir şey geldi mi hemen uygulayıp sonucu görmek ister. Akrilik buna uygun, yağlıboya gibi değil. Ayrıca yağlıboyaya alerjisi var. Herkes sorar, neden Bedri Bey’in yağlı boya resmi o kadar yok diye. Alerjin olan malzemeyle çalışmak ister misin? Bazı koleksiyonerler Bedri Bey’den tuval üstü yağlıboya aradıklarını söyler. Bulursanız ben alırım diyorum.

Nasıl geçti elinize bu işler?
- Bir kısmı bendeydi zaten. Bir kısmı Bedri Bey’in 100. yaş günü şerefine New York’taki Türk Konsolosluğu’nda açılan sergi döneminde elime geçti. Bu tam bir tesadüf hikâyesi. Serginin açılışından bir gün önce beni konsolosluğun avukatı Nedret Uzunbekir aradı. Bedri Bey’in de iyi bir arkadaşı. Bedri Bey 1963’te Amerika’dan Türkiye’ye dönerken Tosun Bayrak adlı bir dostuna resimler bırakıyor. “Bunları satarsan bana malzeme al yolla” diyor. Malzeme derken de asıl akrilik boyayı kastediyor. 75’e yakın resim bırakıyor ona. Tosun Bey de evinde verdiği bir davette, artık tam olarak nasıl bir ruh halinde bilemiyorum, “Ben Bedri Rahmi’nin resmini bile yakarım sonra ona söylerim yenisini yapar” deyip resimleri yakıyor.

Haberin Devamı

Hepsini mi?
- Allah’tan Nedret Hanım da o partide davetli ve “Ne yapıyorsun sen” deyip resimleri kurtarmak üzere atılıyor. İşte o olaydan kurtardıklarını da konsolosluk sergisi öncesinde bana teslim etti. Bir üçüncü kısım da evden çıktı. Bu da bir diğer tesadüf öyküsü. Bedri Bey’in bu Amerika dönemiyle ilgili bir sergi yapma fikri bizde hep vardı. Nedret Hanım’ın teslim ettiği resimlerden sonra biz başka bulur muyuz düşüncesiyle evdeki arşivleri karıştırdık. Annem bir dosya buldu ve yine Japon kâğıdına çalışılmış 90 iş çıktı. Ben 1990’dan beri evdeki arşivi toparlamakla uğraşıyorum. Annem onca sene sonra ‘dolaptan çıktı’ diye bunları verdi. İnanılır gibi değil. Sonuçta 165 tane oldu elimizde.

Haberin Devamı

Japon kâğıdının özelliği nedir?
- Amerika’da Pollack’ın resimlerinde fark ediyor ki resimde renk var, form var ama figür yok. Ve o senelerce bunu yapmayı düşünmüş. Amerika seyahati gönlündeki bu aslanı ortaya çıkarıyor. 61’de New York’a gidip de bu akımlarla tanıştıktan sonraki beş yıl figüratifi bırakıp soyut resme odaklanıyor. Ama renk her zaman var, en büyük tutkusu. Japon kâğıdının kendi buruşuk dokusu gölgeli bir zemin yaratıyor ve boyaya verdiği reaksiyon kendinden gölgeli bir fon yaratılmasını sağladığı gibi renk kendiliğinden ikinci hatta üçüncü haline geçiyor bu özel dokuyla. Bu da Bedri Bey’i heyecanlandırmış olmalı.

Bursu bittikten sonra ne yapıyor?
- Yurda dönüyor. Orada kalmayı düşünüp düşünmediğini çok merak ettim. Kendisi bu konuda herhangi bir yazı yazmamış. Tek bildiğimiz kalmasının istendiği üniversite tarafından. Sanat hayatına orada devam etmesi talebi sunulmuş ama o kalmamış. Döndükten sonra da orada öğrendiklerini buradaki talebelerine aktarmaya çalışmış. Amerika’dan döndükten sonra akrilik bulmakta sıkıntı çekse de beyaz tutkal, kum ve ince işlenmiş çakıl gibi malzemelerde devam etmiş. Bu malzemelerle hâlâ Amerika’dayken yaptığı bir örnek de Sanat Akmerkez’de sergilediğimiz seçkide mevcut.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!