Altın Portakal ödülümü şampanyayla kutladım

Güncelleme Tarihi:

Altın Portakal ödülümü şampanyayla kutladım
Oluşturulma Tarihi: Ekim 29, 2010 13:29

O, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin 47 yıllık tarihinde en iyi kadın oyuncu ödülü kazanan ilk yabancı... Ve sinema sanatının efsanelerinden biri... Claudia Cardinale ile yoğun temposu arasında görüştük, kendisine Altın Portakal kazandıran “Madam Enrica ile ıtalyan Olmak” filmini ve Türk rol arkadaşlarını sorduk.

Haberin Devamı

* 47. Antalya Altın Portakal’da en iyi kadın oyuncu ödülünün sahibi oldunuz. İlk hisleriniz ne oldu?   

- Evet, bu haberi aldığımda Costa del Sol Festivali’ndeydim. Tabii ki çok mutlu oldum. Hatta haberi aldıktan sonra ajanstakilerle birlikte ödülü kutlamak için şampanya içtik.   

* Bu festivalin “ulusal yarışma” bölümünde ödül alan ilk yabancı oyuncu sizsiniz. Yani tarihe geçtiniz. Türk filmiyle ödül almak nasıl bir duygu? Oyunculuğun milleti var mıdır sizce?  

- Bu ödülü alan ilk yabancı oyuncu olmaktan dolayı çok onurlandım. Bu da oyunculuğun milleti olmadığının en güzel kanıtıdır bence.

* Başka bir festivalde olmasaydınız, Antalya’ya gelmeyi düşünür müydünüz? 
 
- Evet ama maalesef aynı anda iki yerde bulunma lüksüm yoktu.    

GENÇ YÖNETMENLERLE ÇALIŞMAYI SEVİYORUM 

* Ali ılhan gibi ilk filmini çeken bir yönetmenle çalışmayı nasıl oldu da kabul ettiniz?  


- Son üç filmim hep “ilk”lerden oluşuyor zaten... Ben genç yönetmenlerle çalışmayı çok seviyorum. Çekim esnasında da her şey çok akıcı ve pürüzsüzdü. Ayrıca sigara içen bir insan olarak, sigara içilen bir ülkede/çevrede olmak hoşuma gitti!

* Filmde kullanılan Fellini repliklerine sizin de katkınız oldu mu?

- Ali ılhan’a Fellini hakkında biraz hikâye anlattım, ama bunları bir katkı olarak düşünmüyorum. Sadece kişisel anekdotlar diyelim. Bunun Ali için çok önemli olduğunu da sanmıyorum. O zaten bir yönetmen ve işi hakkındaki her şey onun zihnindeydi...

* Filmi izleme şansınız oldu mu?

- Daha dün akşam elime geçti film.

* En komik sahne sizce hangisi?

- Enrica’nın evinin önünde duran şu yazı: “Erkekler ve köpekler giremez...”

İSMAİL GERÇEKTEN KUSURSUZ BİR AKTÖR

* Filmdeki rol arkadaşlarınızdan biri de ısmail Hacıoğlu. Oyunculuğunu nasıl buldunuz?


- İsmail gerçekten kusursuz bir aktör. O Rimini’nin en soğuk aylarında, buz gibi bir nehirde yüzerken, inanın oyunculuktan çok daha fazla şey verdiğini gördüm...

* Gerçekten de sahnelerde hiç diyalog kuramadınız mı kendisiyle?

- Birbirimizi anlamamamız zaten hikayedeki en önemli noktaydı. Sette, birbirimizle iletişim kuramamamız da çok güzel bir antreman oluyordu bize. Ama tabii ki, iletişim kurduk. Çünkü dil, iletişim kurmak için tek yol değildir.

* Peki gençliğinizi oynayan Fahriye Evcen’i nasıl buldunuz? Kendisi ıtalya’da çalışabilir mi?

- Fahriye gerçekten mükemmel ama ben bir yönetmen değilim. Bu sebeple ıtalya’da oyunculuk yapıp yapamayacağını söylemeye yetkim yok.

Haberin Devamı

GÖĞÜSLERİMİ YARGILAMA İŞİNİ BİLE BAŞKALARINA BIRAKTIM

* İstanbul’da çekim yapmak sizin için nasıl bir deneyimdi?


- Enfes bir duyguydu. Boğaz benim için bir büyüydü. İstanbul, inanın bana gördüğüm en güzel şehirlerden biri...

* Filmde ilginç bir repliğiniz var: “Claudia’nın memeleri gibi güzeldi”. Eski siz ile şimdiki siz arasında ne fark görüyorsunuz?

- Ben genellikle kişisel sorulara cevap vermekten kaçınıyorum. Göğüslerimi yargılama işini bile başkalarına bırakırım!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!