Ağar: Gidilen yol yol değil...

Güncelleme Tarihi:

Ağar: Gidilen yol yol değil...
Oluşturulma Tarihi: Nisan 12, 2005 00:00

Türkiye’de ilk kez bir siyasi parti seçim dönemi olmaksızın reklam kampanyası yapıyor. Cem Uzan’ın Genç Parti reklamlarını saymıyorum, o kampanyalar Uzan’ın medya gücünü kullanarak, siyasi arenada ‘haksız rekabet’ yarattığı kampanyalardı. Doğru Yol Partisi ise diğer partilerle aynı şartlarda mücadele verirken, kendi bileğinin, kasasının ve aklının gücüyle çok çağdaş bir işe imza atıyor, siyasi reklam kampanyası yapıyor.DYP televizyonda, radyoda, internette duygulara hitap ediyor. DYP ‘Gidilen Yol Yol Değil, Kaygılanma Türkiye Senin Doğru Yol’un Var’ diyerek hem AKP iktidarının zayıf olduğu konuları gündeme getiriyor hem de Mehmet Ağar’a ‘Tayyip Erdoğan’a alternatif lider’ konumu yaratıyor. Duyduğumuza göre DYP’nin reklam kampanyası kongre tarihi olan 14 Mayıs 2005’e kadar artarak devam edecekmiş. İkinci televizyon filminin teması da ‘Doğru Yol Doğru Adam, Mehmet Ağar’ olarak belirlenmiş. İkinci filmle birlikte açıkhava ve basın da devreye sokularak görünülürlük artırılacakmış. DYP yönetimini seçim dönemi olmadığı halde siyasi reklam kampanyası yapma cesareti gösterdikleri için kutluyorum. Bakalım diğer partiler DYP’nin reklam atağına nasıl yanıt verecek. Hep birlikte göreceğiz..Nasıl örnek amaHelin Avşar’ın ehliyetine, alkollü araç kullanırken yakalandığı için el konmuş. Avşar ehliyetsiz olduğu halde jipini kullanmaya devam ediyormuş. ‘Neden’ diye soran gazetecilere Avşar şöyle yanıt vermiş: ‘Taksi parası vermeyeyim diye hergün sadece evimle işim arasında kullanıyorum. Bunda ne var?’. Avşar’ı, bu ‘zeki’ yanıtı için kullanıyorum. Avşar ‘zeki’ yanıtıyla bize bir kez daha Türkiye’deki trafik sorununun ne kadar insana bağlı olduğunu ve uzun süre çözülemeyeceğini gösterdi. Ve bir şey anımsattı. ABD’de ünlüler trafik suçu işlediklerinde iki katı ceza alıyorlar biliyor musunuz? Neden? Örnek oldukları için.. Helin Avşar nasıl örnek ama? O an benim bittiğim andır Güneri BeyBuzbağ, Güzel Marmara, Çubuk deyince aklınıza ne geliyor? Doğru, şarap geliyor. Bu markalar eski Tekel’in ürettiği şarap markaları. Bu tür markalarla Tekel Türkiye’de şarap pazarından yüzde 2 pay alabiliyormuş. Tekel’in mirasçısı Mey A.Ş ise ‘özel sektör’ motivasyonu ile şarap pazarından yüzde 15 pay almak istiyor. Pazarın değeri şu anda 320 milyon Euro. Mey A.Ş küçük düzeltmelerle payını yüzde 8’e çıkarmış ama daha fazla pazar payı için yeni ürün çıkarmak, ürün kalitesini artırmak şart..Mey A.Ş daha kaliteli şarap üretmek amacıyla Fransız önolog Jean Luc Colin ve Hollanda’da yaşayan Türk şarap bilimcisi (winolog) Yunus Emre Kocapaşaoğlu ile anlaşmış. Kayra şemsiye markasıyla Anadolu’nun Sultaniye, Boğazkere ve Öküzgözü gibi kaliteli üzümlerini kullanarak 6 farklı yeni şarap üretmiş: Buğu-Emir, Terra Sultaniye, Buzbağ, Terra Boğazkere, Terra Özküzgözü ve Terra Boğazkere-Öküzgözü. Ürünler piyasaya çıkacak.. Ürünleri tanıtmak lazım.. Ne yapalım? Gazetecileri çağırıp ‘tattırma’ yaptıralım, bilgi verelim, kendimizi ifade eldim.. Çok iyi fikir. Fikir uygulamaya konmuş.. Güneri Cıvaoğlu ve Fatoş Karahasan’la birlikte Mey A.Ş’nin yeni şaraplarını tatmak üzere, Swissotel’in Luzern salonunda, yuvarlak bir masanın çevresinde oturuyoruz. Genel Müdür Galip Yorgancığlu, Pazarlama Müdürü Cihan Kırımlı ve Mey A.Ş’nin halkla ilişkiler beyni Necla Zarakol da bizimle..Winolog Kocabaş itinalı bir şekilde şarap tadımıyla ilgili bilgiler veriyor. Bu arada gerektiği yerde topu önolog Luc Colin’e veriyor.. Bir yandan şarapları tadıp bir yandan çok değerli bilgiler öğreniyor, öte yandan da eğleniyoruz..Sıra Terra Boğazkere-Öküzgözü karışımı şarabı tatmaya geldi. Kocapaşaoğlu iki üzümden ne kadar karıştığı bilgisini veriyor. Biz de bir yandan şarabı tadıyoruz. Güneri Bey kadehten bir yudum aldı. Luc Colin’e döndü: ‘Bu karışımdan Loft’da (*) veriyorlar’ dedi. Luc Colin ve Kocapaşaoğlu’nun ağızlarından hayretler içinde şu sözcükler döküldü: ‘Evet oraya da deneme için bırakmıştık. Nasıl anladınız?’İşte o an benim bittiği an oldu Sedat abi! Bence Mey A.Ş’nin iyi şarap üretmek için dışardan uzmana falan gereksinimi yok. Tattırsınlar Güneri Cıvaoğlu’na, başarı kesin. Güneri Bey’in yeme içme kültürü konusundaki bilgisi görgüsünü duyardım ama gözlerimle görünce vallahi pes dedim. Bu arada Terra Öküzgözü-Boğazkere en beğendiğim Mey şarabı oldu. Piyasaya çıkınca mutlaka deneyin.. Mey’ciler iyi yoldasınız. Sadece marka mimarisine dikkat. Biraz kafanız karışık gibi geldi bana..(*) Loft, İstanbul’un ünlü lokantalarından biri.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!