8.2 milyon dolarlık kardeş kavgasını Halis Komili kazandı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2008 00:00
Komili ailesinde yaşanan kardeş kavgasını Halis Komili kazandı. TÜSİAD eski başkanlarından Halis Komili aleyhine; sahte talimatlarla 8 milyon dolar ve 201 bin İsviçre Frangı’nı zimmetine geçirdiği iddiasıyla, ablası Ayşe Lütfiye Komili’nin açtığı dava 7 yıl sonra Halis Komili lehinde sonuçlandı.
TÜRKİYE’nin önde gelen ailelerinden Komili’de yıllardır süren milyonlarca doların söz konusu olduğu kardeş kavgasını Halis Komili kazandı. 1993-1996 yılları arası Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) başkanlığı görevinde de bulunan Halis Komili aleyhine; sahte talimatlarla 8 milyon dolar ve 201 bin İsviçre Frangı ’nı zimmetine geçirdiği iddiasıyla, ablası Ayşe Lütfiye Komili’nin açtığı dava 7 yıl sonra Halis Komili lehinde sonuçlandı.
ALTI YIL SONRA AÇILAN DAVA: 1995 ylında Komili kardeşlerin ortak oldukları Komili üretim tesislerinin Unilever ’e satılmıştı. Bu satıştan elde edilen geliren hesaplara geçirilmesi ve ortak borçların ödenmesiyle ilgili yürütülen işlemleri Ayşe Lütfiye Komili, satış işleminden altı yıl sonra 2001’de mahkemeye taşımıştı. Ayşe Lütfiye Komili, kardeşini 8 milyon dolar ve 201 bin İsviçre Frangı ’nı (toplamı 8 milyon 183 bin dolar) kendi hesaplarına aktarmakla suçlayarak Halis Komili ’ye ve Deutsche Bank’a dava açmıştı. Dava yedi yıl boyunca karşılıklı suçlamalarla sürmüştü. Halis Komili ise, ablasının amacının 1995 ’de tahsil ettiği milyonlarca doları yargıyı da yanıltmak suretiyle bir kez daha alabilmek olduğunu iddia etmişti.
DOLANDIRICILIK SUÇLAMASI: Ağabey Komili, kız kardeşinin yaklaşık 12 milyon 650 bin YTL’lik alacağı olduğunu iddia edip sembolik olarak açtığı 100 bin dolarlık alacak davasının ilk etabını Mart 2006’da kazanmasının ardından karşı atağa geçip suç duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurusu üzerine soruşturma başlatan Cumhuriyet Savcısı’nın çağrısı üzerine ifade veren Halis Komili, "Daha önce tahsil ettiği parayı, başkalarına imzalar attırarak yeniden tahsil etmek istiyor. Kapsamlı bir dolandırıcılık planı yaptı" iddiasında bulunmuştu. Komili, kız kardeşinin, resmi belgede sahtecilik, buna azmettirmek, nitelikli dolandırıcılık, resmi mercileri yanıltmak ve iftira suçlarından cezalandırılmasını istemişti.
KREDİ KARTI BORÇLARI: Komili kardeşler arasındaki kavga, Ayşe Lütfiye Komili’nin, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurusuyla ortaya çıkmıştı. Kardeşinin Deutsche Bank’taki şahsi hesabından sahte talimatlarla Kasım 1995’te toplam 8 milyon dolar ve 201 bin İsviçre Frangı çekerek İsviçre’deki Credit Suisse bankasındaki ortak hesaplarına yolladığını öne süren Ayşe Lütfiye Komili şu iddialarda bulunmuştu: "Bu parayı ben görmedim, daha sonra Türkiye’ye getirip şahsi hesabına geçti, repo yaptı. Bu, onun ilk eylemi değil. Sahte vekaletname ile arazimin üzerine ipotek tesis ederek banka kredisi kullandı. Bu yüzden pasaportuma el kondu, tedbir ve tahsil işlemleri yapıldı." iddialarında bulundu. Ayşe Lütfiye Komili, kardeşinin eşi Ayşe Alev Komili’nin isim benzerliğinden yararlandığını, Alev adını kullanmadan kredi kartı alıp, kendi adresini göstererek işlemler yaptığını da öne sürmüştü. Mahkeme, Halis Komili’nin 100 bin dolar ödemesine hükmedince, dosya Yargıtay’a gitmişti.
İMZALARDAN ŞÜPHE DUYDU: Halis Komili, bu davaya suç duyurusuyla karşılık vermişti. Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet dilekçesi veren Halis Komili, kız kardeşini sahtecilik ve dolandırıcılıkla suçlamıştı. Kendisine ait olduğu söylenen imzaların gerçekliği konusunda kuşku duyduklarını belirtip incelenmesini isteyen Komili, ellerindeki belgeleri delil olarak sunacaklarını bildirmişti. Soruşturmayı yürüten Savcı Erdal Köker, Komili’yi şikayetiyle ilgili adliyeye çağırıp ifadesine başvurmuştu.
ALTI YIL SONRA AÇILAN DAVA: 1995 ylında Komili kardeşlerin ortak oldukları Komili üretim tesislerinin Unilever ’e satılmıştı. Bu satıştan elde edilen geliren hesaplara geçirilmesi ve ortak borçların ödenmesiyle ilgili yürütülen işlemleri Ayşe Lütfiye Komili, satış işleminden altı yıl sonra 2001’de mahkemeye taşımıştı. Ayşe Lütfiye Komili, kardeşini 8 milyon dolar ve 201 bin İsviçre Frangı ’nı (toplamı 8 milyon 183 bin dolar) kendi hesaplarına aktarmakla suçlayarak Halis Komili ’ye ve Deutsche Bank’a dava açmıştı. Dava yedi yıl boyunca karşılıklı suçlamalarla sürmüştü. Halis Komili ise, ablasının amacının 1995 ’de tahsil ettiği milyonlarca doları yargıyı da yanıltmak suretiyle bir kez daha alabilmek olduğunu iddia etmişti.
DOLANDIRICILIK SUÇLAMASI: Ağabey Komili, kız kardeşinin yaklaşık 12 milyon 650 bin YTL’lik alacağı olduğunu iddia edip sembolik olarak açtığı 100 bin dolarlık alacak davasının ilk etabını Mart 2006’da kazanmasının ardından karşı atağa geçip suç duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurusu üzerine soruşturma başlatan Cumhuriyet Savcısı’nın çağrısı üzerine ifade veren Halis Komili, "Daha önce tahsil ettiği parayı, başkalarına imzalar attırarak yeniden tahsil etmek istiyor. Kapsamlı bir dolandırıcılık planı yaptı" iddiasında bulunmuştu. Komili, kız kardeşinin, resmi belgede sahtecilik, buna azmettirmek, nitelikli dolandırıcılık, resmi mercileri yanıltmak ve iftira suçlarından cezalandırılmasını istemişti.
KREDİ KARTI BORÇLARI: Komili kardeşler arasındaki kavga, Ayşe Lütfiye Komili’nin, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurusuyla ortaya çıkmıştı. Kardeşinin Deutsche Bank’taki şahsi hesabından sahte talimatlarla Kasım 1995’te toplam 8 milyon dolar ve 201 bin İsviçre Frangı çekerek İsviçre’deki Credit Suisse bankasındaki ortak hesaplarına yolladığını öne süren Ayşe Lütfiye Komili şu iddialarda bulunmuştu: "Bu parayı ben görmedim, daha sonra Türkiye’ye getirip şahsi hesabına geçti, repo yaptı. Bu, onun ilk eylemi değil. Sahte vekaletname ile arazimin üzerine ipotek tesis ederek banka kredisi kullandı. Bu yüzden pasaportuma el kondu, tedbir ve tahsil işlemleri yapıldı." iddialarında bulundu. Ayşe Lütfiye Komili, kardeşinin eşi Ayşe Alev Komili’nin isim benzerliğinden yararlandığını, Alev adını kullanmadan kredi kartı alıp, kendi adresini göstererek işlemler yaptığını da öne sürmüştü. Mahkeme, Halis Komili’nin 100 bin dolar ödemesine hükmedince, dosya Yargıtay’a gitmişti.
İMZALARDAN ŞÜPHE DUYDU: Halis Komili, bu davaya suç duyurusuyla karşılık vermişti. Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet dilekçesi veren Halis Komili, kız kardeşini sahtecilik ve dolandırıcılıkla suçlamıştı. Kendisine ait olduğu söylenen imzaların gerçekliği konusunda kuşku duyduklarını belirtip incelenmesini isteyen Komili, ellerindeki belgeleri delil olarak sunacaklarını bildirmişti. Soruşturmayı yürüten Savcı Erdal Köker, Komili’yi şikayetiyle ilgili adliyeye çağırıp ifadesine başvurmuştu.