Jeneratörle balıkçılık

Güncelleme Tarihi:

Jeneratörle balıkçılık
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 25, 1997 00:00

Metin SERTOĞLU
Haberin Devamı

Sözde 25 Ağustos tarihine kadar denizlerimizde avlanma yasağı var! İstanbul dışında hiçbir yerde uyulduğu kanaatinde değilim. Ege'de olsun Akdeniz'de olsun, balık halleri tıka basa her cins balıkla dolup taşıyor. İşin kılıfına da, ‘‘Kültür balıkçılığı ürünleridir’’ şeklinde uyduruluyor.

Denizlerimizde balık neslini tüketmek için adeta seferberlik ilan edilmiş. Her türlü teçhizatla donatılmış tekneler kıyıları talan, balıklarını da telef etmeye devam ediyor. Tarım Bakanlığı Su Ürünleri Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü kaçak ve usulsüz avlanmaya ne kadar duyarlı olursa olsun, ‘‘imam bildiğini okur’’ yakıştırmasına uygun bir şekilde, başta Muğla olmak üzere Bölge Müdürlükleri yan gelip keyif çatıyorlar.

Teknelerin arkasına bağlanan yatak çarşaflarıyla yapılan Akya soykırımını defalarca yazdım. Neyse ki Tarım Bakanlığı bu konuda etkinliğini göstermiş olsa gerek ki, hem bir yazıyla bana bilgi aktardı hem de görevlilerin kulağını incitmeden, birazcık olsa da çekti. Tezgahlarda Akya balığına rastlanmıyor ama turistik lokantaların büfelerinde, adına uygun bir şekilde kuzu gibi uzatılmış yatıyor.

Akya balığının telefageçilmesine sevinirken, şimdi görüp duyduklarımla iyice keyfim kaçtı. Son günlerde jeneratörle balık avcılığı almış başını gidiyor. Dolunaylı geceler haricinde Fethiye koyları bayram yeri gibi ışıl ışıl. 6-7 metre boyundaki teknelere konulan jeneratörlerle denize ışık tutuluyor. Erketede balıkların yuğunluğunu tespit edip etrafı çevirirken, küçük tekneler de görevini tamamlamanın huzuru içinde kenara çekiliyorlar. Böylece Gırgır'ın torbasına doldurulan tonlarca balık, hal tezgahlarını şereflendiriyor.

Sahil Güvenlik Teşkilatı belki, ‘‘Bu ışıkla kaçak avcılık neredeymiş’’ diye meraklanır, onun için yazıyorum; Fethiye, Tersane adasının yaz limanı, Kapıdağı yarımadasının Karanlık içi mevkii ile Sarsala koyu önlerinde doğru şayet bir dümen kırırlarsa, jenaratörcülerle pek zorlanmadan kucaklaşırlar. Elbette ki, hal hatır sorup, öpüşmek için değil! Canlarına ot tıkamak için. Bu ışık avcılığından Su Ürünleri Genel Müdürlüğü de haberdar. Hatta Muğla Bölge Müdürlüğü'nü bir yazıyla uyarmışlar. Ancak, müdürün dokunulmazlığı var. Bir yandan Ahmet Vardar yazıyor, bir yandan ben, kimseden çıt çıkmıyor. Dedik ya, adamın dokunulmazlığı var diye. Sayın Mustafa Taşar sakın ola ki yalnış anlamasın, beyefendi parlementer değildir. Sadece bölge müdürü!

Öte yandan Bursa'ya bağlı Orhanlı Barajı'nda amatör balıkçılık tutkunu çoğu emekli vatandaşlara eziyet ediliyormuş. Geçmişte, adam başı 250 bin lira ücret alınırken, şimdi ellerinden oltaları alınıp tuttukları balıklara bekçiler tarafından el konuyormuş. Bu zorbalığın durdurulması için yetkilileri uyarıyoruz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!