Hulki İlgün: Güle güle HAGİ...

Hulki İLGÜN

Nerden nereye... Yaklaşık 5 yıl önce İspanyol'ların ‘‘Artık yaşlandı, takıma bir şey veremez’’ diye Romanya'ya postaladıkları Hagi'ye Galatasaray el koyunca, vay anam vay... Sen misin (Hagi'de iş yok) diyen.

O, nerdeyse bitti denilen koskoca Hagi, Galatasaray'da önce Fatih Terim'in elinde yeniden doğup, daha sonra Lucescu'nun elinde futbolunun son şaheserlerini sergiledi.

Nihayet aylar yıllar sonra Galatasaray'la birlikte dünya futbolunun vitrinine de çıkan Hagi, artık perdeyi kapatma kararı verdi.

Önümüzdeki salı günü Bükreş'te jübilesini yapacak olan Hagi ile yakın bir geçmişte yine Bükreş'te Steau Kulübü'nüan önünde bir araya gelmiş ve sormuştum: ‘‘Türk futbolu ve futbolcusu hakkında ne düşünüyorsun?’’ demiştim.

Cevabını hiç unutmuyorum: ‘‘Türk futbolu bugün Avrupa'da söz sahibidir. Göreceksiniz futbolcularınız kapışılacaktır. Ayrıca Türkiye'de her takım altyapılarına çok önem veriyor. Bu olay Türk futbolunun geleceği için çok önemlidir. Ben halen Türkiye'de ve Galatasaray'da görev yapmaktan onur duyuyorum. ’’

Şimdi gelinde Hagi'nin tamamı gerçekleşen bu sözlerine bir kelime ilave edin bakalım.

Bana göre dünyaya çok futbolcu gelir ama, Hagi gibisi zor gelir.

Güle güle Hagi, seni çok arayacağız.

Üzülme be Cimbom’um...

Galatasaray'ın Real Madrid'e yenilip elenmesini takiben gelen faks ve telefonların çoğunluğunda Fenerbahçe'liler vardı.

Aralarında İstanbul Maltepe'den Taner Erçelik ‘‘Fener'liyim. Ama o gece kralı dahil, 100 bin İspanyol'un karşısında milletimiz adına çarpışan Cimbom'luları, yenilmişte olsalar, takdirle izledim.

Özellikle hakemin daha oyunun başında, önce Okan'a, daha sonra 4 oyuncumuza gösterdiği haksız sarı kartlarla sonucu hazırladığına şahit oldum. Çok Üzüldüm. G.Saray'lılara geçmiş olsun diyor, artık Avrupa'da işleri bittiğine göre, onları kendi ligimizde görmek istiyorum. Yakında Kadıköy'ümüze bekliyorum.’’

İşte benim gerçek taraftarım böyledir. Fener'lidir, Beşiktaş'lıdır, Galatasaray'lı ya da herhangi bir takım taraftarıdır.

Ama olay Kapıkule dışına çıkınca, tek kelimeyle kardeştir ve centilmendir. Hepsine alkışlar.

Kral Alpay

Futbolumuzun ve Milli Takım'ımımızın gözbebeği Alpay'ımız futbolun beşiği İngiliz Ligi'nde başarıdan başarıya koşuyor.

Halen Aston Villa'da forma giyen Alpay'a bugünlerde Arsenal'in transfer teklifinde bulunduğu söyleniyor.

Hepimiz futbol elçimiz Alpay'ımızla bir kez daha iftihar ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.

Baskette terör

YAKIN geçmişte basket'teki fanatik olayları ve gelişmelerini yazmış, ‘‘Şayet önlenmezse, her an bir facia yaşarız’’ demiştim.

Son F.Bahçe-Beşiktaş maçındaki olayları ve toplanan döner bıçaklarıyla, kasaturaları gördükten sonra, emniyet görevlilerini bir kez daha uyarıyor, ‘‘Tanrı basketbolseven evlatlarımızı her türlü beladan korusun’’ diyorum.

Futbolsevere ilaç!...

Bugüne kadar gelen faks ve telefonlarda taraftarlar Türk Sanat Müziği'ni çok sevdiklerini belirtiyorlar.

İstanbul Erenköy'den Naci Şenyüz faksında ‘‘Sanat müziğimiz bizlere ilaç gibidir. Maçları kazanınca neşe'den, kaybedince de derdimize derman olarak dinlerken avunur gideriz.

Bu konuda rahmetli Ziye Taşkent zamanındaki muhteşem fasılları, Ayşe Taş, Nilgün Abuşka, Umut Akyürek, Gül Göre ve Lale Mumcu'ları bugünlerde mumla arıyoruz.

Oysa TRT bizleri taa yılbaşından beri bu zevkten mahrum etti. Lütfen ilgilileri uyarında, biz futbolseverleri Türk Sanat Müziği'nden mahrum etmesinler. ’’

Konu ile ilgili olarak önce TRT Genel Müdürü Yücel Yener'i, sonra program yapımcısı Samim Şenyüz'ü uyarıyorum.

Ayrıca Erenköy'lü taraftar Naci Şenyüz'e de oturduğu semtte sanatını sürdüren, Türk Sanat Müziği'nin ünlü sesi Zeki Çetin'i ziyaret etmesini öneriyorum.

Rossi’den Rüştü’ye

ROSSİ, Milan'ın ve İtalyan Milli Takımı'nın emektar kalecisi. Halen 36 yaşında ve Milan'ın da yedek kalecisi. Hatta geçtiğimiz bir iki hafta yine kaleyi o korudu.

Rossi ile yakınlarda Milan Kulübünü ziyaretimde bir araya gelmiş, ve sormuştum ‘‘Bu yaşta hala bu formu nasıl koruyorsun?’’ demiştim.

Aldığım cevabın arasında bir cümleyi hiç unutmuyorum. ‘‘Antrenmanlar da aynen maçlardaki gibi çalışırım. El ve ayak bileklerime sıkı bandaj yapar, çorabıma tekmelik dahi takarım. Hepimizin ustası Zoof, hiç unutmam dizine de dizlik takardı’’

İşte Rossi gibi ünlü bir kalecinin bu uyarısını, tüm kalecilerimizle birlikte, özellikle Rüştü'müzün dikkatine bir kez daha sunuyor, ‘‘Tanrı hepinizi sakatlıklardan korusun’’ diyorum.

BU NASIL İŞ?...

Ankaragücü-Fener maçına giriyoruz. Stadın önü tıklık tıklım. Turgay Şeren, Erdoğan Şenay ve Togay Bayatlı'yla beraberiz.

O ara yanımıza kendini Av.Zuhal Hallaç olarak tanıtan bir hanım ve refakatinde üç kişi geldi, numaralı biletleri gösterip ‘‘Biletimizle stada giremiyoruz, lütfen aracı olur musunuz?’’ dediler.

Hepimiz seferber olduk, müdahale ettik, fakat şikayetçi dört kişiyi tüm uğraşılarımıza rağmen stada sokamadık.

Durumu ilgililere iletiyor, mağdur seyircilerin haklarının teslim edilmesini bekliyoruz.