Hey gidi hey..

Güncelleme Tarihi:

Hey gidi hey..
Oluşturulma Tarihi: Nisan 22, 1998 00:00

Devrim SAĞIROĞLU
Haberin Devamı

Hey gidi hey.. Ne günlerdi onlar.. Uçağın kalkmadığı, otobüse talim ettiğimiz zamanlar.. ‘‘Trabzon'a gideceğiz’’ diye, çocuklar gibi sevinirdik.. Daha gençtik, tansiyon sorunumuz yoktu, ilaçları leblebi niyetine kullanmıyorduk, belki de ondan.. Heyecan doluyduk, ataktık.. Sonra, bir de izlediğimiz takımın verdiği keyif vardı.. Trabzonspor, önüne geleni devirir, sahada döverdi.. Bildiğimiz anlamda değil, futbol olarak döverdi.. Karşı takım, yarım saat sonra teslim bayrağını çeker, her türlü sonuca peşinen razı olurdu.. Ali Kemal, Necmi, Ahmet, arkalarında Hüseyin.. Hangi defans bunlara dayanabilirdi? Turgay, Necati, Kadir, Cemil'den kurulu defansın yanına hangi forvet yanaşabilirdi? Kalecilik için kısa sayılacak boyuna rağmen, hangi file bekçisi Şenol'un eline su dökebilirdi?

COŞKUN NEREDE

Ya, ‘‘Diyojen'in feneriyle aranan’’ eski yöneticiler? Salih Erdem, Şamil Ekinci, Ahmet Celal Ataman gibi başkanlar? Rahmetli Süha Akçay gibi genel kaptanlar? Süha Akçay kadar acısını içimizde duyduğumuz Ruhan Öngür gibi yöneticiler? Utku Bozoğlu, Ergin Kulaçoğlu, Besim Kahraman, Nizamettin Algan, Nihat Özgür, Hüseyin Usta ve hafızamın azizliğine uğrayan diğerleri? Peki, onlar nerede? Heyecanım, coşkum nerede? Neşemi, kederimi paylaştığım dostlarım nerede? Namık Sevik müdürümden gizli, Trabzon'a yaptığım sayfalar nerede? ‘‘Yarın beni arayıp hesap soracak’’ diye korka korka attığım çılgınca başlıklar nerede? Hayattayken kıymetini bilemediğim, sonra sağanak yağmur altında, mezarı başında ağlayarak günah çıkardığım Namık Sevik nerede? Neredesin Namık ağabey, nerede?

Buğulu gözlerle, serviste bir başıma dolanıp duruyorum.. Önümden siluetler geçiyor ve kaybolup gidiyor.. Anılarım, beni inanılmaz ölçüde etkiliyor.. Yaşlanmak, yaşlanmayı hissetmek, böyle oluyor demek ki.. Sözleri Murathan Mungan'a ait besteyi, Yeni Türkü'nün yorumuyla söylemeye çalışıyorum:

‘‘Telli telli telli, şu telli turna / Sanma ki yaralı, uçmaz bir daha / Takılmış kanadı, göçmen buluta / Anlatır eski beni, şimdiki bana / Sakın çıkma patika yollara / O dağlara, kırlara, o karlı ovaya / Yenik düşüyor herşey zamana / Biz büyüdük ve kirlendi dünya!’’






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!