Hedefim 2012

Güncelleme Tarihi:

Hedefim 2012
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 07, 2008 00:00

Pekin’de 1500 metrede havuza girecek olan genç sporcu, "Asıl hedefim, 2012 Olimpiyatları’nda altın madalya almak. Burada da en iyi derecemi yapacağım. 19 yaşında kesin kürsüye çıkacağım" diye konuştu.

TÜRK Olimpiyat Takımı’nın Beijing 2008 kafilesinde Olimpiyat Köyü’nde kulağında Ipod’u, kendi halinde dolaşıp, kendi dünyasının içinde farklı düşüncelere sahip biri var. Yüzmenin maratonu sayılabilecek 1500 metrede havuza girecek olan 15 yaşındaki Ediz Yıldırımer. Yaklaşık 11 bin kişilik sporcu ordusu içinde, sadece bizim sporcularımız değil birçok ülkenin sporcusu kendinden beklenen madalyanın ağırlığını yaşayıp, iç dünyasında savaş verirken, kimisi ilk kez olimpiyatta yarışacak olmanın heyecanını duyuyor, o ise sakin. Bu sakinlik ilk bakışta sizde bir vurdumduymazlık hissi uyandırabilir. Aman sakın yanılmayın. Neden mi, bunu bu satırları okurken daha iyi anlayacaksınız?

25 Ekim 1993 doğumlu Ediz, "Yüzmeyi çok seviyorum, çünkü kendimi suda özgür hissediyorum. Ben yüzme uğruna okulu bıraktım" diye başladı söze ve devam etti: "Bende büyük bir heyecan yok. Çünkü asıl hedefim 2012 Olimpiyatı’nda madalya almak." Gölcük doğumlu Ediz, 4 yıldır İstanbul’da yaşıyor. Ama farklı bir aile hayatı. Annesi Emine hanım bir bankada görevli. Annesi ve kız kardeşi Eda, Emine hanımın işi nedeniyle ve bu kenti sevdiği için İzmit’te yaşıyorlar. Ediz, bir ilaç firmasında çalışan babası Faruk bey ile birlikte İstanbul’da kalıyor. Hafta sonları ya İstanbul, ya da İzmit’teki evlerinde bir araya gelip 4 kişilik aileyi tamamlıyorlar.

Yüzme kızlara yakışmıyor

Basketbolla başladığı spor tercihini, havuza girince yüzme olarak değiştirmiş Ediz. Ama, "Ben kendimi özgür hissediyorum ve bunun için de başarılı oluyorum" dediği yüzme sporuyla kardeşi Eda’nın ilgilenmesini istemiyor. "Milenyum (2000) doğumlu Eda da yüzüyor ama ben profesyonel olarak bu spora adım atmasını istemiyorum. Çünkü yüzme ve onun sonrasında oluşan omuzlar kızlara yakışmıyor. Ben onun daha çok tenisçi veya voleybolcu olmasını istiyorum. Annem de öyle istiyor" diye de ekliyor.

Milli Takım dışında takım tutmuyor, "12 yaşımdan beri Milli Takım’da yüzüyorum" diyor ve devam ediyor Ediz: "15 yaşındayım çok gencim. Basketbolu ve tenisi hobi olarak yapıyorum. Benim asıl hedefim, 2012 Olimpiyatı’nda altın madalya almak. Bu yüzden de katıldığım uluslararası şampiyonalarda başarılı olmak beni heyecanlandırmıyor. Burada Avustralyalı Ian Thorpe (yüzmeyi bıraktı) ve ABD’li Michael Phelps’in ardından oyunların en genç yüzücüsü olarak bulunuyorum. Benim için 15 yaşında burada olmakla hedef tamamlandı. Şimdi hedef ikinci olimpiyata gidip madalya almak. Gittim başardım diyerek de yetinmeyeceğim. Burada da en iyi derecemi yapacağım. Ama asıl hedef 19 yaşında.

Bu uğurda okulu bıraktım

Hayatımın sonun kadar yüzmek ve yüzme sporunun içinde kalmayı arzuluyorum. Aktif sporculuk sonrası antrenör olmak istiyorum. Bunu hayat biçimi olarak kavramak istiyorum. Zaten hayat biçimim de. Bu yüzden okula gitmiyorum. Yüzme sporu için Fevziye Mektepleri Vakfı Ayazağa Işık Lise’ndeki kaydımı 1 yıl dondurdum. Bu yıl Lise 1. sınıfa başlayacağım."

Günde 9 saat çalıştığını ve 1500 metrenin zorluklarını anlatan Ediz şöyle devam etti: "50 metreler fiziksel olarak zor diye nitelendirilir, ama 1500 metre fizikselden çok mental dayanıklılık gerektiriyor. Yüzerken çok zorluklar yaşıyorsunuz. Vücut o kadar zorlanıyor ki, beyne hasar vermeye başlıyor. Gel gitler çok oluyor. Her 1500 metrecinin sıkıntısı budur. 800 metreden sonra kollarınız, ayaklarınız kasılmaya başlar, bıraksam mı, dayansam mı diye hep mücadele edersiniz. Mental olarak fiziksel yorgunluğu yenerseniz, mücadeleye devam edersiniz. Ben bugüne kadar hiç pes etmedim. İşkence gibi geliyor insana. Psikolojinizin güçlü olması gerek. Antrenörünüz size çok işkence yapar. Çalışma temposu çok ağırdır."

Ben çok pahalıyım

Bazı çocukların yüzme sporuyla ilgilenmeleri için ailelerinden baskı gördüğüne değinen Ediz, "Yüzme pahalı bir spor. Kara antrenmanım özel, beslenmem özel, gerçekten pahalı. Herkesin yediği yemeği yemiyorum. Her şeyim özel. Malzemelerim hatta testlerim bile çok pahalı. Ben çok pahalıyım ve aylık masraflarım çok yüksek. Ailem bu güne kadar bana maddi anlamda hiçbir şey hissettirmedi. Ben yüzmenin sadece sudaki kısmıyla ilgilendim, onlar ortamı ve imkanları hazırlayıp sundular" dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!