Hangisi güzeldi?

Güncelleme Tarihi:

Hangisi güzeldi
Oluşturulma Tarihi: Şubat 09, 1999 00:00

Korkut GÖZE
Haberin Devamı

Önce Hagi'ye nice yıllar dileyip, sonra onun yaşını dillerine dolayanlara sesleniyorum. Onu, yaşına eklenen yıllardan hiç şikayet ederken gördünüz mü... 34 yaşını bahane edip, sahada tembelliğe yönelik yorgun bir adım attığına hiç rastladınız mı...

Öyleyse, kalemi her elimize alışta, Hagi'ye 34 yaşını hatırlatmanın gereği ne? Böyle bir adamı yakalamışken, onun güzelliklerini doyasıya seyredip, bir 34 yıl daha sahalarda kalmasına dualar edelim. Ve laf güzelliklerden açılmışken, geçen haftaya dönüp, övgüler yağdırdığımız gollerin ve golcülerin arkasında unutulan kahramanları gündeme getirelim.

İşte beğenilenler

Şimdi soruyorum... G.Saraylı Arif'in Bursa'ya attığı şahane kafa golü mü güzeldi... Yoksa, golden önce Hagi'nin taca giden topu kurtardıktan sonra, bir çalım ve nefis bir topuk pası ile Ümit'e orta için hazırladığı pozisyon mu... Hangisi güzeldi?

Yine Arif'in üçüncü G.Saray golünde yaptığı kafa vuruşu mu güzeldi... Yoksa, Okan'ın auta giden topu hırsla, inançla attığı depar sonucu yakalayışı ve yaptığı orta mı... Hangisi güzeldi?

G.Birliği maçında Moldovan'ın attığı ikinci gol mü güzeldi... Yoksa, Murat Yakın'ın hiç oyalanmadan Rumen santrfora attığı 40 metrelik uzun ve kontra pas mı... Hangisi güzeldi?

Haftanın en çok beğenilen ve yine Moldovan'ın attığı muhteşem kafa golü mü güzeldi... Yoksa, gol öncesi Tayfun-Baliç arasındaki rakip savunmayı şaşkına çeviren pas trafiği sonucu Baliç'in adeta Moldovan'ın kafasına kondurduğu orta mı... Hangisi güzeldi?

Beşiktaşlı Ayhan'ın Antalyaspor'a attığı gol mü güzeldi... Yoksa, kalabalık Antalya savunması arasından topu iğne deliğinden geçirir gibi Ayhan'la buluşturan Ohen'ın pası mı... Hangisi güzeldi?

Peki, bunların hepsinden daha güzeli neydi... G.Saray taraftarının Ali Sami Yen'de maç öncesi Barış Manço'nun şarkılarını birlikte söylemesi hepsinden güzeldi. Ya en çirkini... Yine G.Saray taraftarının hep birlikte F.Bahçe'ye salladığı küfürdü...

Çok ararsınız

Yazdıklarım haftanın güzellikleriydi. Ve bu güzellikleri izleme fırsatı bulamayan binlerce kişi akşamı zor ediyor ve televizyon başına koşuyordu.

Ve tribünler bomboştu. F.Bahçe, Ankara'ya gidiyor, G.Birliği ile 9 yılın rövanşını oynuyor, tribünlerde yer yer boşluklar. Trabzon, Altay'la oynuyor, nerede o Trabzon seyircisi. Fatih Terim, G.Saray seyircisini Ali Sami Yen'e çağırıyor, sadece 11 bin taraftar. Beşiktaş ardı ardına kazanıyor nafile... İnönü Stadı'nda bir avuç taraftar...

Sorup, araştırıyorum, maç fiyatları hiç de ekonomik değil. İşte, Ankara'dan bir örnek. Kale arkası 5 milyon, maraton 7.5 ve numaralı 10 milyon. Bir de bunun yol masrafı var. Gel de git maça. Niyetiniz olsa da ayaklarınız geri gider. Ve sonuç, G.Birliği-F.Bahçe maçını 25 bin kapasiteli 19 Mayıs Stadı'nda sadece 8 bin 500 seyirci izliyor, diğerleri iç çekiyor.

Maçı 8 bin kişi mi izlemiş, Başkentli yöneticilerin umrunda mı?. Onlar, bilet fiyatlarını yüksek tutarak 55 milyar lira hasılat yapmanın keyfini sürüyorlar. Taraftarsa, izleyemediği maçın kahrını yaşıyor.

Endişem, seyirci sayısının her geçen hafta biraz daha azalması, eksilmesi... Korkumsa, Türkiye liglerinin bir gün seyircisiz kalacağından kaynaklanıyor. Bunu da göreceğiz, şampiyonluktan kopan veya düşme endişesi yaşamayan her takım, geri kalan haftaları seyircisiz ve hasılatsız geçirecek. Sizler de buradasınız ben de...



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!