Gol'de tek başına!
Güncelleme Tarihi:
Kalecilik yaptığım zamanlarda sık aralıklarla hep aynı rüyayı görürdüm. Galatasaray kalesindeydim ve stadyumda büyük bir kalabalık vardı. 1-0 galip durumdaydık ve son dakika içindeydik.
Sarı kırmızı formalı arkadaşlar akına geçmişlerdi. Metin Oktay bir şut atıyor ve top karşı kalenin direğinden dönüyordu. Rakip santrfor orta çizgi yakınında topu kapıyordu. Bizim defans tümüyle karşı kale önüne yığılmış olduğundan biraz sonra onunla başbaşa kalacağımızı biliyordum.
‘‘Çıkmalıyım, koşmalıyım, ayaklarına atlamalıyım’’ diye düşünüyordum ama, bacaklarım sanki bir mengene içine konmuşlardı; kımıldıyamıyordum.
Kaleci, kalesini sevgilisi gibi sever. Bu yüzden ‘‘şövalye’’ lakabına layık tek futbolcudur. Ben de bu yüzden kalemi terkedemiyordum. Kaleden ayrılırsam sanki sevgilimi bırakıp gidecekmişim gibi geliyordu.
O zamanlar, bazı koşullarda sevgiliyi korumak için terketmek gerektiğini bilmiyordum. Henüz çocuk sayılacak yaştaydım. Santrfor bana yaklaşıyordu. Ben altı pas çizgisine adeta yapışmıştım.
Ama o tam topa vuracakken ter içinde uyanıyordum.
*** *** ***
Uyanmak bilinçaltı bir dürtüydü. Böylece golden kurtuluyordum. Ama aslında, o durumda gol olacağını bildiğimden uyanıyordum. Uyanır uyanmaz sahaya koşuyor ve çabukluk antrenmanları yapıyordum.
Bir kaleci her şeyden önce çok ani karar vermeli ve bunu uygulayacak çabukluğu kazanmış olmalıydı. Verdiği kararı asla değiştirmemeliydi.
Topu oyuna soktuktan sonra, kalesine geri geri zıplayarak dönmeliydi. Toptan gözlerini bir an bile ayırmamalıydı.
Ve santrforla tek başına kaldığı durumlarda, onu kalesinde beklemek gibi bir enayiliğe asla düşmemeliydi.
Yoksa o da benim gibi, hep aynı rüyayı görerek ter içinde uyanacaktı.
*** *** ***
Bunları hikaye olsun diye yazmadım. Galatasaray'ın yeni sistemi. Bu sisteme uygun kaleci gerektiriyor.
Bu sistemde sarkık bir süpürücü yok. Sistem İngiltere'de oynanan ‘‘Off side trap’’(Ofsayt tuzağı) in bir versiyonu.
İngiliz futbolunda, bir de ‘‘Sweeper’’(Süpürücü) yani defansın gerisinde tek adam kullanan sistem var. Bu dünya futbolunda da benimsenmiş. Galatasaray da böyle oynuyordu. Şimdi Off side trap'a döndü.
Bu sistemde geride çizgi halinde oynayan adamlar hata yapmamak zorundalar. Aksi takdirde rakip takımın golcüleri kaleciyle başbaşa kalıyorlar. Kalecinin kaderi ‘‘Gol'de tek başına’’ şeklinde yazılıyor.
Son Fenerbahçe maçında Vedat İnceefe, Volkan Kilimci'yi böyle bir hatayla Elvir Boliç'le başbaşa bıraktı. Volkan Kilimci çabuk ve kararlı şekilde çıkamadı. Sonuç ‘‘Gol'de tek başına’’ oldu.Artık Galatasaray kalecileri aynı zamanda Sweeper olmak zorundadırlar.
Yoksa ‘‘gol'de tek başına’’yı oynamaya aday olurlar.
Bunu önlemek için sabah uyanır uyanmaz sahaya koşmalıdırlar.
Onlara artık özel ve değişik çalışma sistemleri uygulamalıyız.
Sevgiliyi korumak için onu zamanında ve kararlı biçimde terketmek gerektiğini ve bunun asla 'terk' anlamına gelmediğini öğretmeliyiz.
Şövalyelik budur.