Güncelleme Tarihi:
Erdoğan gibi çocukluğumda ben de futbol hastasıydım.
İzmirspor sahasında top oynarken, iyi bir futbolcu olmayı hayal ediyordum.
O bakımdan birbirimize çok benziyormuşuz.
Ama babalarımız birbirinden çok farklıymış.
Turan Yılmaz’ın “Tayyip” kitabından okuduğuma göre, Erdoğan’ın babası, onun futbol oynamasına karşıymış.
O nedenle gizli gizli futbol oynuyormuş.
O günleri şöyle anlatıyor:
“Rahmetli babam futbolun eğitim hayatımı menfi etkileyeceğini düşündüğünden bana izin vermezdi. Hep gizli oynardım. İstanbul Genç Karması’nda iken veli muvaffakatnamesini imzalamadığı için Türkiye Şampiyonası’na gidemedim.”
Benim babam ise tam aksi bir düşünce yapısına sahipti.
Arkadaşlarımın çoğunun babası, Erdoğan’ın babasının sahip olduğu endişe ile, oğullarının futbol oynamasına karşı çıkarken, rahmetli babam beni futbol oynamaya teşvik ederdi.
Bunun için bana forma, şort, tozluk ve futbol ayakkabısı alırdı.
Aramızdaki öteki fark ise oynadığımız mevkilerle ilgili.
Erdoğan, santrfor, zaman zaman da libero oynarmış.
Bir ara gol kralı bile olmuş.
Bense sağ açık.
O nedenle idolüm, o dönemlerde Brezilya Milli Takımı’nın sağ açık oyuncusu Garrincha idi.
Ama geldiğimiz noktaya bakın.
İkimiz de futbolcu olmak istiyorduk, ikimiz de olamadık.