Gol bekarı

GALATASARAY'ın Kongo asıllı yıldız futbolcusu Ali Lukunku suskunluğunu Hürriyet için bozdu. Çıkan savaştan, ailesine, çocukluğundan G.Saray'a bütün sorularımızı içtenlikle yanıtlayan Cimbom'un bombacısı söze, ‘‘Uykuyu özledim’’ diyerek başladı. Türkiye'ye ve G.Saray'a geldiği günden bu yana uyku sorunu yaşadığını belirten Lukunku, şunları söyledi:

‘‘İklim değişikliği ve eşimin yanımda olmayışı beni olumsuz etkiliyor. Türkiye'ye geldiğimden bu yana uyku uyuyamadım. Bu da performansımda düşüşe neden oldu. Uyumaya başlamıştım. Evime yerleştim, giren hırsızla bütün düzenim bozuldu. Korkudan otele yerleştim. Hala da uyuyamıyorum. Gücümde düşüş hissediyorum. Doktorlarım beni uyutmak için alarm verdiler.’’

G.Saray-R.Madrid

Şu anda performansının yüzde 40'nı gösterebildiğini ifade eden Lukunku, teknik direktör Fatih Terim'e de övgüler yağdırarak, ‘‘Terim dünyanın en iyi teknik adamlarından biri. Onunla çalışmak ayrı bir zevk. G.Saray'a gelmeden önce Daum peşimde koştu. F.Bahçe beni ısrarla istedi. Kaiserslautern ve Fulham kapımdan ayrılmadı. Ama Fatih hoca beni isteyince, gözüm diğerlerini görmedi. G.Saray ile Real Madrid aynı ayarda takımlar. Türkiye'ye gelmeden önce televizyonu açıp, Şampiyonlar Ligi'ni seyrettiğimde, bir G.Saray'ı görüyordum, bir de Real Madrid'i. ‘Real'i biliyor musun?' demek ile ‘G.Saray'ı biliyor musun?' demek aynı şey. G.Saray'ı dünya izliyor’’ dedi.

Kendisinin Hakan Şükür'e benzetilmesine ve kıyaslanmasına anlam veremediğine değinen Lukunku, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘O Hakan Şükür, ben de Lukunku'yum. Hayatımda en sinir olduğum şey birisine benzetilmek. Herkes kendi olacak. G.Saray'da yaratılan ikinci Hagi olayına da aklım ermiyor. Kimse Hagi olamaz. Çünkü herkes kendisi gibidir. Kimsenin özelliği birbirine benzemez.’’

Türkiye'yi kötülediler

G.Saray'a transferinden önce, Türkiye'de başarısız olup, ayrılan yabancıların ülkemiz hakkında çok kötü konuştuklarını vurgulayan golcü futbolcu şöyle devam etti:

‘‘Türkiye'ye geldim ve onların yalan söylediğini gördüm. Özellikle Spehar ve Mpenza bana Türkiye'yi ve G.Saray'ı kötülediler. G.Saray'a gitmememi söylediler. F.Bahçe'de forma giyen Dimas ise ‘Türkiye cennet, ama F.Bahçe büyük kulüp değil' dedi. Sadece Samsun'da oynayan Ngonge, Türkiye ve G.Saray hakkında çok olumlu şeyler söyledi.

Türkiye'ye geldim gördüm ki, burası futbol cenneti. Avrupa'da bile az görünür bir profesyonellik var. Türkiye ligi çok kaliteli bir lig ve agresif futbol oynanıyor. Lig sonuncusu bile kazanmak için savaşıyor. İşimiz hiç kolay değil, her maç final.’’

Egoist değilim

Kendisinin az gol attığı yüzünden eleştirilmesini, ‘‘Ben gol atmaktan çok takımın başarısını düşünürüm. Egoist değilim. 15-20 gol atmışım takım şampiyon olmamış, ne önemi var. Ligin sonunda şampiyon olalım yeter’’ diyerek yanıtlayan Lukunku ekledi:

‘‘Ayrıca ben gol pozisyonuna girdiğimde arkadaşım benden daha iyi pozisyondaysa ben ona pas veririm. Amaç kazanmaksa, gerekli olan da budur. Önemli olan futbolcunun ismi değil, takım oyunudur. Bir futbolcu tek başına takım değildir. Ve tek başına da takım kurtaramaz. Benim ameliyat olduğumu iddia ediyorlar. G.Saray'a gelmeden önce ameliyat olmadım. Dizimde iğne izi bile yok. Ameliyat izi neden olsun? Taş gibiyim.’’

İnandık, başaracağız

Yönetimden teknik kadroya kadar G.Saray'da herkesin şampiyonluğa inandığını belirten Lukunku sözlerini şöyle noktaladı:

‘‘İnandık ve şampiyonluk kupasına dokunmaya en yakın takım biziz. Türkiye'de hiçbir sorunum yok. Tek isteğim evime yerleşip, eşimi de yanıma almak. Ancak performansımı istediğim düzeye çıkartana kadar eşimi yanıma almayı düşünmüyorum. Çünkü sahada iyi olmadığım zaman eve gidiyorum ve eşimin yüzüne bakamıyorum. Doğal olarak onun da morali bozuluyor. Bu yüzden istediğim golleri atayım ondan sonra eşimi yanıma alacağım. Gol atmadan ve gerçek Lukunku olmadan onu Türkiye'ye getirmem. 3 hafta sonra Lukunku'nun kim olduğunu herkes görecek. Bunun sözünü şimdiden veriyorum.’’

Değerini bileceğim

‘‘G.Saray'daki arkadaşlığı ve sıcaklığı dünyanın hiçbir yerinde görmedim. G.Saray'ın bu büyük başarıları nasıl kazandığı açıkça belli oluyor. Böyle bir ortamda oynamak her futbolcuya nasip olmaz. Bunun değerini bileceğim. Beni sevip destekleyenleri üzmeyeceğim.’’

Savaşa ağlıyorum

‘‘Ben bir savaş uçağı pilotunun oğluyum. Babam İtalya ordusunda savaş uçağı pilotuydu. Ancak savaşı hiç sevmiyorum. Irak'ta çıkan savaş beni hiç huzursuz etmiyor, ama çocukların ve mahsum insanların öleceğini düşünmek beni kahrediyor. Televizyonda insanların halini gördükçe ağlıyorum.’’

3 popçunun hayranıyım

‘‘Türkiye'yi bu kadar seveceğimi hiç düşünmüyordum. Müzik tarzınıza bile çok çabuk ayak uydurdum. Tarkan'ı zaten Türkiye'ye gelmeden önce de tanıyordum. Türkiye'ye geldikten sonra da Mustafa Sandal ve Çelik fanatiği oldum. Giyime çok meraklı bir insanım. Bana göre genç insanlar iyi giyinmeli. Kıyafet insanı etkiliyor.’’

Kariyerime güveniyorum

‘‘6 aylıkken doğduğum Zaire'den ayrıldık. Futbola 8 yaşında başladım. İlk profesyonelliğimi 17 yaşında Vallance'de başladım. 2 yıl orada oynadıktan sonra Monaco'ya transfer oldum. Henry, Trezeguet, S.Andersson'la forvet oynadım. Kariyerime güveniyorum. Kimse bana laf söyleyemez. Buraya büyük tecrübelerle geldim.’’