Gentlemen agreement
Güncelleme Tarihi:
Son haftalarda spor basını olarak resmen cinayet işledik. Meselelerin temelini gözlerden sakladık ve okuyucuları dolduruşa getirecek teferruatla uğraştık. Türkiye'de futbolun güzelleşmesi için gerekli can damarını ihmal ettik ve sadece fanatik taraftarlık peşinde koştuk.
Bütün bunlar bizim zaten ezelden gelen huylarımızdı. Ama artık bunları bir kenara bırakmalıyız, çünkü giderek itici ve gülünç oluyoruz.
Son haftaların futbolda temel meseleleri ne G.Saray-Fenerbahçe rekabeti, ne Ali Şen-Mehmet Ali Yılmaz kavgası, ne saat 20.45 palavrasıdır. Temel mesele, Gaziantepspor-G.Saray maçında Ümit Davala'ya atılan acımasız tekme, Otto Bariç'e fırlatılan minik taş parçası ve Ankaragücü-Dardanel maçında centilmenlik gereği rakibe atılması gerekirken, kendi futbolcusuna yollanan taç atışıdır.
Bütün bunların ve benzerlerinin ortak bir nedeni vardır. Futbolcu başta olmak üzere teknik direktör ve yöneticilerde korkunç kültür noksanlığı.
Ben bu yüzden kitap okuyun, tiyatroya, baleye, operaya gidin, satranç oynayın, dünyanın belli başlı sinema filmlerini seyredin diye çırpınıyorum. En az meramını anlatacak ve anlayacak kadar yabancı dil öğrenin diye çırpınıyorum. Bana göre futbolda ayak kırma, kafa vurma, kavga dövüş etme, sahaya taş atma gibi olayların nedeni kültür noksanlığıdır.
Biraz okumuş yazmış, içinde biraz sanat sevgisi ve yaşam aşkı bulunan futbolcu arkadaşına acımasızca tekme atmaz. Kültürlü bir teknik direktör, futbolcusuna ‘‘Rakibinin ayağını kır’’ talimatını vermez. Kültürlü yönetici, Mehmet Ali Yılmaz-Ali Şen kavgasında olduğu gibi taraftarları çileden çıkarıcı beyanatlar vermez. Futbolda imamın öksürmesi cemaatin zatürre olması anlamına geldiği için statlarda kıyamet kopmaktadır.
Kültür 5 dakikada elde edilemez. Ama 5 dakika içinde bazı kararlar alınabilir. Bütün kulüplerin yönetici ve teknik direktörleri bir ‘‘Centilmenler anlaşması’’ imzalayabilirler ve Türkiye'de futbolu kurtaracak ilk adımı atabilirler.
O zaman Milli Takım da kurtulacaktır.