G.Saray Yönetimi dolduruşa gelme

Güncelleme Tarihi:

G.Saray Yönetimi dolduruşa gelme
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 1997 00:00

Turgay ŞEREN
Haberin Devamı

Galatasaray'ın Popescu'nun gelişiyle, takıma girişiyle, çöküşünün başladığını haftalar önce yazdım. Popescu, Galatasaray'a ne verdi? Hiçbir şey. Geldiği günden beri bir emekli futbolcu gibi görev yapıyor, o kadar. Popescu, alınırken araştırması tam yapıldı mı, bunu merak ediyorum. Bir iki kez gazetelerde okumuştum, hem de manşetten; Hagi diyor ki: ‘‘G.Saray elini çabuk tutmazsa Popescu'yu kaçıracak.’’ Tabii ki, Hagi arkadaşı Popescu için bu konuşmayı yapacak. İyi güzel de, G.Saray Spor Kulübü Yönetimi, bunun araştırmasını yapmaz mı? Popescu'nun Barcelona'daki son durumunu sorup öğrenmez mi? En mühimi, Popescu'nun fiyatının G.Saray'ın ödediğinden daha ucuz olduğu, G.Saray'a gelirken fiyatının arttığını tesbit edemez mi? Bu bir.

TERİM DÜŞMANLARI

Gelelim Hagi'ye. Geçtiğimiz yıl G.Saray'a faydalı oldu. Ama dikkat edin G.Saray'ın şampiyonluğunda Hagi'nin hiçbir büyük maçta varlığı ile yokluğu belli değil. Bir tek Trabzonspor'a frikik golü attı, o kadar. Son G.Birliği karşılaşmasında onu izlerken üzüldüm. Jonklör gibi. Ayağına çok hakim bu doğru. Sol ayağı raket gibi. Bu da doğru. Rakibini sıkıştırırsa, onunla rahatlıkla alay da edebilir. Bu da doğru. Belki Hagi'nin sahadaki bu artistik hareketleri izleyenlerin hoşuna gidiyor. Bu tarz bir futbolcuyu sirkte de izleyebilirsiniz, ama futbol sahasında değil. Hagi sadece ölü toplarda var. Kornerleri atıyor, bir de ceza sahası yakınında kazanılan serbest vuruşları, o kadar. Kaldı ki, serbest vuruştan attığı her top gol değil. Hepsini o attığına göre, bir tanesi de gol oluyor.

Gelelim İlie'ye. Sahada bir Rus askerini andırıyor. Donuk ve hareketsiz. Bir ara fena oynamaz gibiydi. Şimdi ise en ufak bir mücadelesi yok. Rakip kalede becerisi de yok. Ya Filipescu? Onu G.Birliği maçında sahada gördünüz mü? G.Saray'ın sağ kulvarı yol geçen hanı gibiydi. Filipescu, ortalarda at koşturuyor. Fatih, onu oyundan çıkarmakta geç bile kaldı. Rumenler, saha içinde böyle, ya saha dışında nasıl? Son zamanlarda G.Saray kafilesi ile pek beraber uçmadım. Ankara'dan dönüşte tek uçak oydu, beraber geldik. Size karşılaştığım tabloyu çizeyim. Filipescu ile İlie yanyana oturmuş, ka ka ki, ki gülüyorlar. Kim bilir birbirlerine ne anlatıyorlar? G.Saray, G.Birliği'ne yenilmiş umurlarında mı. Onların önünde de Hagi ile Popescu oturuyor. Bu ikisi de öyle. İşin doğrusu şu. Dört Rumen futbolcu kendilerini G.Saray'dan koparmışlar, ne yapmak istediklerini anlamak mümkün değil. Ve bana kalırsa onlara çok büyük maddi imkan hazırlayan sarı kırmızılı camiaya ihanet içindeler. Nasıl mı? Umursamaz tutumlarıyla. Size Filipescu'nun Romanya'daki mukavelesini anlatayım. Filipescu, kulübü ile 3 yıllık sözleşme imzalamış, 60 bin dolara. Ve şöyle bir madde var, kulübün parası olursa bu 60 bin dolar ödenir. Şimdi Filipescu dolar zengini ve sarı kırmızılı renklerin mağlubiyetinden sonra gülüyor, utanmıyor.

Gelelim Fatih Terim düşmanlarına. Fatih'i yanlışı olursa -tabii ki bana göre- ben de eleştiriyorum. G.Saray'da liberolu oyundan yanayım, çünkü Türk futbolcusu tandem oynamayı bilmiyor. Kademe yapmasını bilmiyor. Yardımlaşmayı bilmiyor. Artı, hücuma katıldığı zaman orta sahadaki arkadaşları onun yerini doldurmuyor. Ne oluyor, defans gedik üstüne gedik veriyor. Ancaaak, son G.Birliği maçında kaleci Volkan'ın yediği 3 tane gol var. Bu üç golü bir kaleci yemez. Bu üç golü, kaleci olmayan bir futbolcu da yemez. Hatta ve hatta bu üç golü tribündeki G.Saray'a gönül vermiş bir taraftar da yemez. G.Saray golü atmış, Hakan'ın morali yerine gelmiş, rakibin üstüne bindiriyor. Volkan, üstüste iki tane mucizevi gol yiyor. Yiyeceği de belli oluyor. Hatırlayacaksınız, onu çok ikaz ettim. ‘‘Evlat’’ dedim, ‘‘Defans oyuncun rakiple mücadele ediyorsa kalenden çıkma. Yan toplarda zaman ayarlamanı iyi yap ve defans oyuncularına yardımcı ol.’’ Ama o kalesinde uyuyor. Nedenini izah edeyim, ağır. Bir kalecinin en büyük handikapıdır bu. Geçtiğimiz yıl G.Saray Volkan'ı transfer ettiği zaman aynen şöyle yazdım: ‘‘Volkan'ın büyük eksikleri var. Çok çalışması lazım. Galatasaray takımında kaleci oynamak kolay değil. Az top gelen bir kalede kendini göstermek çok zordur’’ diye de üstüne basa basa haykırdım.

AH VOLKAN, AH

Son G.Birliği maçında Volkan kalesinde 4 kez topla birleşti. Üçü gol oldu, biri de direkte patladı. Haa, şimdi Fatih düşmanlarına gelelim. Onların hepsi birlikte toplansınlar ve Galatasaray Teknik Direktörü kulübesine girsinler. Kaleci Volkan bu golleri yerse, alacakları tedbiri merak ediyorum. Ayıptır, utanmak lazımdır. G.Saray yönetimi, Fatih'in yanında duracaktır. Fatih, bu takıma şampiyonluk kazandırmıştır. Fatih, bu takıma Vedat'ı, Ümit'i, Ergün'ü, genç Fatih'i kazandırmıştır. Fatih, G.Saray'a disiplin getirmiştir. Kaybolan Galatasaraylılık aşkını yeşertmiştir. Bu nedenlerle de G.Saray yönetimi, dimdik Fatih'in arkasında durmalıdır. Fatih de G.Saray'ın başından ayrılmayı, asla ve asla aklından bile geçirmemelidir. Yapacağı tek şey şudur, G.Saray'ın defans organizasyonunu değiştirsin. Dokunulmazlığı var gibi gözüken Rumenler'in ayaklarını kırsın. Galatasaray'dan büyük hiçbir şey yok. Ve son sözüm G.Saraylı futbolculara.

Yan satırlarda İlhan Söyler'in futbolculardan aldığı izlenimler var. Onlar da utansınlar. Fatih'in onlara yaptığı, maddi-manevi katkıları düşünsünler. G.Saray, eğer son 6 maçın 5'ini mağlup bitirdiyse, burada en büyük suçlu kendileri olduğunu unutmasınlar. Ve akıllarını başlarına alsınlar. Zira, kafalarını duvarlara vura vura bi hal olurlar. G.Saray düzelecekse, ki düzelecek, belki yeni bir takım oluşacak ama inancım şu ki, Fatih düşmanlarına rağmen bunu Fatih oluşturacak. Dayan Fatih. Senin bu çalışkanlığına, bu iyi niyetine Allah da yardım edecek. Bundan endişen olmasın. Ancak sana son bir sözüm var. Bunu bana rahmetli Gündüz ağabey söylemişti. ‘‘ACIRSAN, ACINACAK HALE DÜŞERSİN.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!