Fransa'nın freni patladı
Güncelleme Tarihi:
Tuhaf bir duygu işte. Arap marap da olsa Parreira'nın hatırı için Suudiler'in mağlup olmamasını istiyordum. Ama Fransız'ın şakası yok. Arap'ına beyazına bakmıyor, yakaladı mı Allah korusun öyle yapıyor, böyle yapıyor, çakıyor gollerini ve maçları kazanıp, finallere doğru koşuyor.
Bir Zidane var ki, yalnız Fransa değil bütün Dünya ona adeta deli divane... Ama bu maçta iki yüzde yüz gol kaçırdı ki doğrusu şanına hiç yakışmadı. Üstelik kırmızı kartı yiyince, kusura bakmasın benden kocaman bir YUHHH ona... Ayrıca Fransa'da Monacolu bir arap Henry var ki, El Nino gibi deyyus... Tut, tutabilirsen.
Herşeyin ötesinde kolay mı beyler, bütün Dünya Fransa'ya çöreklenmiş... Hele Paris, Paris olalı futbol adına böylesine renkli ve bu kadar cıvıl cıvıl zafer fiestaları yaşamamış. Eyfel bile sanki daha bir haşmetli... Hele Champ Elysse'deki Rio'msu şölenlere doyum olmuyor.
Futbolseverime yazık değil mi?
Fransızların karşısında, Suudiler'e bakıyorum da vallahi özellikle ilk yarıda hele ve hele 10 kişiyle verdikleri mücadeleye tek kelimeyle helal diyorum. Ayrıca, onlar bile futbol adına top çevirip, ver-kaçlara girip çeşitli varyasyon ve fantazilerle alkış alırken aklım ister istemez bizimkilere takılıyor.
Bir anlamda Dünya gidiyor Mersin'e, bizim beyzadeler de tersine... Sanki Dünya'ya küsmüşüz, kayıplara karışmışız. Federasyonu, yöneticisi, topçusu ve herşeyin ötesinde kara gömlekli hakemleriyle tüm futbol dünyamız nanay ki ne nanay... Yoksa Fransa tabii kazanacak ve şampiyonluğu tabii kovalayacak. Ama futbola canını veren benim milyonlarca futbolseverime yazık günah değil mii kardeşim?