Ey Fener'in kadınları önünüzde saygıyla eğiliyorum

Güncelleme Tarihi:

Ey Fenerin kadınları önünüzde saygıyla eğiliyorum
Oluşturulma Tarihi: Eylül 21, 2011 00:35

Budur.

Haberin Devamı

Dünkü maç kadınların zaferidir.
Futbola dair en renkli karelerdir.
Seyircisiz maçın, tarihe gömülmesidir.
Fener zaten büyüktü.
Ey siz Fener’in kadınları.
Siz de büyüksünüz!
Hem de çooook.

* * *

Bizim evde bir Fener odası var.
Sevgilim yemek masasını filan attı, oraya bir L kanepe koydu, karşısına da dev bir ekran, maçları oradan izliyor.
Ama dün Hamburg’daydı.
Ben kuruldum oraya.
Gelene geçene aynen onun gibi, “Dur!” dedim, “Orada kal, önümü kapatma, göremiyorum, konsantre olamıyorum, konuşma...”
Hatta uğur yaptım kendime, ikinci yarıda gittim Fener formamı giydim ki gol yemeyelim, ama yedik, hemen çıkarttım ki, başka gol yemeyelim.
Bizim ekipten İpek, Şermin, Melis tribünlerden izledi, ben evden.
Son zamanlarda seyrettiğim en şenlikli, en büyüleyici maçtı.
Bir sürü duyguyu bir arada yaşadım, gol sevinci, beraberlik telaşı, siniri, sonra gerginlik.
Ama her şeyden çok mutluluk.
Şaşkınlık.
Gözlerime inanamadım.
Bekliyordum ama bu kadarını değil.
41 bin kadın.
Çoluk çocuk.
Hepsi Fener için orada.
Sarışın kadınlar, esmer kadınlar, açık saçlılar, at kuyruklular, kırmızı ojeliler, sarı lacivert ojeliler, kukuletalılar, şapkalılar, renkli peruklular...
Türbanlılar...
Tutkulu, coşkulu Fenerli kadınlar...
Destek olmaya gelmişler...
Sadece Fenerbahçe’ye değil...
Fenerli sevgililerine, kocalarına, oğullarına, kardeşlerine, babalarına...
Bundan daha şahane bir şey yok.
Ölürüm bu ülkenin kadınlarına.
Dün bir kere daha, “Bu ülkede tatsız bir şey olmasına kadınlar izin vermez!” hissine kapıldım.
Bir kere daha kadınların gücüne inandım.

* * *

Haberin Devamı

Kamera nereye dönse, dünyanın en güzel görüntüsüydü...
Özel olarak birilerine zum yapmasına bile gerek yoktu.
Erkeklere özgü dünyaya sızmış kadınlar olağanüstüydü.
Ve hiçbir şey sakil durmuyordu.
Eskiden de kadınlar maça geliyorlardı, erkeklerin arasında çiçek gibi duruyorlardı, ama bu maçta, tribün başta aşağıya çiçek tarlasıydı.
Kucaklarında uyuyan çocuklarıyla kadınlar çok güzeldiler, maçı izlerken bir taraftan da kırmızı ojeli elleriyle çocuklarının başını okşuyorlardı.
Bazı kadınları bazı kadınların omzundaydı, güya erkeksi bir görüntü ama kadınlara da yakışıyordu, demek ki kadınlar da yapabiliyormuş.
Ama yapmadıkları şeyleri söyleyeyim...
Küfür yoktu, pislik yoktu...
Ama gerginlik, üzüntü, endişe, bir futbol maçında rastlanabilecek bütün yüz ifadeleri onlarda da vardı.
Coşku da hiç eksik değildi.
Erkeklerin dışarıdan “sarı”, kadınların içeriden “lacivert” diye bağırması, benim için aşk, bütünleşme, birleşme.
Çok duygulandım.
Şimdi hainlik yapmak istemiyorum ama bir Galatasaray, bir Beşiktaş zor toplar kadınlarını böyle. Bu benim hissim, katılmıyor olabilirsiniz. Ama işte başka bir şey var, Fener hiçbir takıma benzemiyor, Fener’in kadınları da benzemiyor. En az erkekleri kadar tutkulu kadınlarmış.
Selam olsun hepsine.
Saygıyla eğiliyorum önlerinde.
Bir de ne kadar güzel bir ırkmışız biz.
Bir futbol maçında bunu iyice görüyorsun.
Ve elimde değil itiraf ediyorum, maçın en yakışıklı adamı hakem Özgür Yankaya’ydı.
O neydi ya!
Verdiği kararları tartışmıyorum ama gözleri, fiziği, boyu, posu...
Yıkılıyordu.
Safi karizma.
Normalde gözümü Alex’den ayırmam, onu çok sempatik bulurum bu sefer Yankaya’daydı gözüm.

* * *

Haberin Devamı

Maç bitti ama mesai bitmedi!
Kimse bana dokunmasın, şimdi bilumum futbol programlarından kimin nasıl oynadığıyla ilgili yorumları izleyeceğim.
Bazı yorumlara hak vereceğim, bazılarına küfredeceğim.
Sonra da bu kanepede uyuya kalacağım.
Muhtemelen rüyamda da Fener’i göreceğim!
Tıpkı sevgilim gibi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!