Endösülfan faciası!

Güncelleme Tarihi:

Endösülfan faciası
Oluşturulma Tarihi: Şubat 27, 1998 00:00

Metin SERTOĞLU
Haberin Devamı

Tarım bakanlığı işin kolayını buldu. İcraat yerine nasihat etmeyi tercih ediyor. Süne ve kımıl mücadelesinde, ‘‘tarlalarınıza avcıyı sokmazsanız sağ kalan bıldırcın ve keklikler bu haşaratları yiyecek, zirai mücadeleyi gerektiren olumsuz durum da ortadan kalkacaktır’’ öğütleriyle köylüyü avcının üzerine kışkırta dursunlar, son yıllarda çiftçinin başının derdi olarak tanımlayacağım ‘‘tarla faresi’’ aşırı felaketine çözüm içinde, ‘‘avcılara vurdurun’’ önerisinde bulunacaklar mı? Doğrusu çok merak ediyorum!

Tarım Bakanlığı kuruluşlarının fare mücadelesi için dağıtmış olduğu ‘‘çinko bileşikli’’ ilaçlı tohumların artık hiçbir etkinliği kalmadı. Zira fareleri öldüreceği yerde, bağışıklık kazandıklarından etkilemiyor, daha da besliyor! Bu nedenle çiftçiler artık zehirli buğdaya itibar etmiyorlar. Bunu fırsat bilen bazı vicdan yoksunu hem de sorumsuz tarımsal ilaç bayileri, çiftçiye değişik ve yanlış ilaçları önerip, köstebek, dana burnu gibi toprak altı haşareleri için hazırlanmış % 35 ‘‘Endösülfan’’ ihtifa eden çok zehirli ilaçları bol miktarda satıyorlar! Bu ilacı su ve kepekle karıştırıp katılaştıktan sonra tarlalara leblebi gibi serpilmesi, fare ile birlikte doğadaki bütün canlıları da telef ediyor. 6 ay gibi uzun bir zaman kompoze olarak tesirini sürdüren tilki, tavşan, tarlakuşu, bıldırcın, keklik, çil ve bunların leşini yiyen alıcı kuşlar, besi hayvanları ve çoban köpekleri de dahil olmak üzere, hepsinin iştahını kabartan bu kepekli zehir tanelerinden yutan mahlukat kaskatı kesilip ölüyor.

Bu ilacı satanlara ziraat teknisyenlerinin ikazda bulunmaları gerekiyor. Halbuki bu zehiri fare deliklerinini ağzına yarım ay biçiminde, bir çay kaşığı toz olarak serpiştirseler, mücadele amacına ulaşacaktır. Çünkü fare, bu toz halindeki ilacı yemese dahi deliğine giriş ve çıkışlarında ayaklarına bulaşıp tahriş olan zehirli dokuyu yalayarak mutlaka etkisinde kalacaktır.

Dünya ülkelerinin çoğunda uygulanan diğer bir yöntem ise piknik tüplerinin ucuna bağlanan pürmüz tabir edilen ateş borusu ile fare deliklerine ateşi tutup, içindeki oksijeni bir kaç saniyede yok ederek gerekli mücadele yapılmaktadır. Küçük bir tüp 100 hektarlık bir alana kafi gelebilmekte, aynı zamanda daha ekonomik ve çevreye zararsız olmaktadır. Elbetteki çiftçi efendimizin biraz daha zahmete katlanması ve kahvehane keyiflerinden fekadarlık etmeleri de gerekecektir.

Öyle veya böyle fare, yılan, akrep de olsa hiçbir hayvanın ölüm fermanını vermeyi benim vicdanım kaldırmaz. Bunun çözüm reçetesi elbetteki ziraatçilerde mevcut olup, onların bileceği iştir. Benim derdim bilinçsiz bir şekilde sırf ‘‘malımızı satalım, keyfimize bakalım’’ diye her türlü canlıyı yok eden bu ‘‘Endösülfanlı’’ ilaçlardan başka bir seçenek şayet, kalmamış ise kullanışının kepeksiz bir biçimde uygulanması konusunda, acilen Koruma Genel Müdürlüğü bayileri, bayilerde çiftçileri uyarmalıdır. Telef edilen bütün bu canlıların hakkını koruyacak sorumluları ‘‘kış uykusundan’’ kaldırmak için, acaba hangi otelin uyandırma servisini aramamız gerekecektir? Ne hazindir ki hayvanları kurtaralım derken, Gaziantep'te bir vatandaşın ölümüne, 160 vatandaşın ise zehirlenmesine neden olan THIODAN adı altında satılan ilaç da % 35 oranlı ENDÖSÜLFAN'dır.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!