Sıkılıp 160 km sürat yaptım, hapisten zor kurtuldum

Güncelleme Tarihi:

Sıkılıp 160 km sürat yaptım, hapisten zor kurtuldum
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2011 10:25

BAŞBAKAN Erdoğan’ın ‘Binmeyin’ dediği Porsche’nin tamamen yenilenen modeli 911 Carrera’yı Los Angeles’ta test ettim. 400 beygirlik canavarla ABD’de hız sınırını aşınca hapsi boylamaktan şans eseri kurtuldum.

Haberin Devamı

GEÇTİĞİMİZ hafta Melekler şehri Los Angeles’e (LA) 13 saatlik uçuşun ardından indiğimde beni karşılayan yeni Carrera, tüm yorgunluğumu almıştı. Bir gün gecikmeli geldiğim için LA’de Carrera’yla başbaşaydım. Bana aracı teslim eden şöförün dışında kimsecikler yoktu. Ben de navigasyonu ayarlayıp 2.5 saati bulan enteresan bir yolculuk yaptım. Enteresan diyorum çünkü güzel başlayan, hız sınırları yüzünden bir süre sonra sıkan ama sonlara doğru tüm riski göze alıp tekrar heyecanlandıran bu test sürüşü yüzünden meğerse az kalsın hapsi boylayacakmışım.

En solda özel ÅŸerit      Â

Amerika’da trafik kurallarının çok sert olduğunu biliyordum. Bu yüzden 45 mil (72 km) ve 55 mil (88 km) sınırlarına önce harfiyen uydum. Ama LA’deki yolların sol şeridinin tek başına araç kullananlara yasak olduğunu açıkça bilmiyordum. Bu pool (havuz) diye adlandırılan özel şerit, içinde en az iki kişi olan araçlara aitmiş. Ben tabii bir çok yerde farkına varmadan bu şeride girmiş oldum. Yakalansam cezası tam 450 dolarmış. Tamam bu konuda beni uyarmadıkları için suçum olmayabilir ama hız limitleri konusunda biraz sorumsuz davranmak tamamen beni hatam. Çünkü 100 mili (160 km) aşan yolculuğumun son 30 milinde (48 km) 400 beygirlik araçla 45 mil (72 km) hızla gitmekten sıkılıp bir süre yolu boş bulup 100 mil (160 km) hıza kadar çıktım. Meğerse bu hızın cezası hapismiş.

Haberin Devamı

Bir gazeteci hapse girmiÅŸ

Bunu da otele vardığımda Porsche Satış ve Pazarlama Müdürü Kaan’dan öğrendim. Benden önce Avrupalı bir gazeteci 100 mil sınırını aştığı için hapse atılmış. Porsche devreye girip 1.000 dolar ödeyerek bu meslektaşımı zar zor kurtarmış. Gerçekten şansım varmış aksi takdirde LA’de hapse düşmek pek de hoş olmazdı. Diğer taraftan gazetecilik dürtülerim öyle bir durumda güzel haber çıkabileceğini de söylüyordu.

Polisten çok korkuyorlar

Şaka bir yana LA’de daha doğrusu Amerika’nın bir çok yerinde trafik kurallarına herkes harfiyen uyuyor. Bu yüzden yollarda büyük bir ahenk var. Sollayan, makas atan görme şansınız neredeyse sıfır. Hele o sol şerit var ya, muhteşem. Sağ şeritlerde trafik ağır ağır ilerken sol şerit hiç bir sorun olmadan yağ gibi akıyor. Çünkü otomobil tek kişi olan hiç kimse tıkalı diye sol şerite atlamıyor. Düşünsenize emniyet şeridini bile ihlal edenler olarak, böyle bir şerit açılsa kural mural tanır mıyız ki? Yani istediğin kadar kural koy, denetim ABD’deki gibi sıkı olmadıkça ve bu kuralları çok dikkatli takip eden polisten (Amerikalılar’ın deyişiyle) ‘Allah gibi’ korkulmadığı sürece trafik sorununu aşamayız.

Haberin Devamı

Antalya fuarı bile LA'den daha canlı

LOS Angeles'a gitmişken uluslararası otomobil fuarına katılmamak olmazdı. Detroit'ten sonra ABD'nin en büyük fuarı olması dolayısıyla büyük bir beklentiyle gitttiğimizi söylemeliyim. Ama büyük bir hayal kırıklığı yaşadık. Çünkü uluslararası olmasına rağmen bugüne kadar gördüğüm en cansız fuardı. Yani Antalya fuarı bile uluslarararası olmamasına rağmen bana göre çok daha canlı bir fuar, gerisini siz düşünün. Yeni modelleri geçtim, fuarlarda alışık olduğumuz müzik sesleri, şovlar, tanıtımlar, toplantılara ne yazık ki bu fuarda rastlayamadık. Diğer fuarlardan tek farkı, her stantta bir sonraki halk günü için prova yapan satıcıların bulunmasıydı. Mikrofonla panayır yeri gibi bağıra çağıra otomobilleri tanıtıyorlardı. Şöyle örnek vereyim bir tek 'gel vatandaş gel' diye bağırmaları eksikti. Fuarı 2-3 saatten tamamladıktan sonra anladık ki, burası uluslararası basın için değil otomobil satın almak isteyen ABD'lilere özel bir fuardı.

Haberin Devamı

https://twitter.com/eozpeynirci

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!