Köşk'ten vergi paketine onay

Güncelleme Tarihi:

Köşkten vergi paketine onay
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 30, 2004 00:00

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yeni vergi paketi, Pamukbank'ın Halk Bankası'na devrine ilişkin kanunla memur ve diğer kamu görevlilerinin yargılanmasına ilişkin kanunu onaylayarak yayınlanması için Başbakanlığa gönderdi.Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Sezer, 5228 sayılı “Bazı Kanunlarda ve 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 5230 sayılı ”Pamukbank Türk Anonim Şirketinin Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketine Devri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun”u onayladı. Sezer, 5232 sayılı “Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”u da tasdik etti.Açıklamada, 5232 sayılı Kanun'un daha önce bir kez daha görüşülmesi için 25 Haziran 2004 tarihinde TBMM'ye geri gönderildiği ancak, TBMM'ce 17 Temmuz 2004 tarihinde yeniden görüşülerek, aynen kabul edildiği anımsatıldı.Açıklamaya göre, onaylanan 3 kanun da yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderildi.VERGİ KANUNUSezer'in onayladığı 5228 sayılı “Bazı Kanunlarda ve 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” vergi paketi olarak biliniyor. Kanuna göre, Maliye Bakanlığı, yangın, tabii afet gibi nedenlerle ”mücbir sebep hali” ilan edebilecek. Bakanlık, mücbir sebep hali nedeniyle yerine getirilemeyecek vergi yükümlülüklerini belirleyerek, mükelleflerin beyanname verme sürelerini yeniden tespit edebilecek, toplu beyanname alma yoluna gidebilecek ya da beyanname verme zorunluluğunu kaldırabilecek. Maliye Bakanlığı, mücbir sebep hali ilan edilen yerlerdeki mükelleflerin, ödeme süresi afet tarihinden sonraya rastlayan her türlü vergi, ceza ve gecikme faizleri ile verecekleri beyannamelere istinaden tahakkuk ettirilen vergilerin ödeme sürelerini, vadelerinin bitim tarihinden itibaren azami bir yıl süreyle uzatabilecek. Bu yetki bölge, il, ilçe, mahal ve afetten zarar görenler ile afetten zarar görme derecesi veya vergi türleri itibariyle farklı süreler belirlemek suretiyle de kullanılabilecek. Vergi yükümlülüklerinin yerine getirilmesi sırasında meydana gelen ve zor durum haliyle karşılaştıkları için yükümlülüğünü zamanında yerine getirmeyen mükelleflere de bir ayı geçmemek üzere süre verilecek. Maliye Bakanlığı, süre verme yetkisini tamamen veya kısmen mahalline devredebilecek. Bu yetkiyi, bölgeler, iller, ilçeler veya sektörler ile iş kolları ya da mükellef grupları itibariyle yazılı başvuru şartı aramaksızın da kullanabilecek. İNTERNETTEN BEYANNAME GÖNDERİLMESİMükelleflerin beyannameleri elektronik ortamda göndermesi durumunda tahakkuk fişi elektronik ortamda düzenlenerek mükellef veya elektronik ortamda beyanname gönderme yetkisi verilmiş gerçek veya tüzel kişiye elektronik ortamda iletilecek. Bu ileti, tahakkuk fişinin mükellefe tebliği yerine geçecek. Bakanlar Kurulu bu tür belgelerde damga vergisini sıfıra kadar indirmeye yetkili olacak. Yatırım indirimi ve döviz kazandırıcı faaliyetler için uygulanan istisnalara ilişkin hükümlerin ihlal edilmesi sonucu kısmen veya tamamen alınmayan vergilere ilişkin zamanaşımı süresi, istisna veya muafiyet şartlarının ihlal edildiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren işleyecek. Kanun, faal olmayan mükellefler ile mesleki faaliyeti olmadığı halde sadece sahte belge ticareti yapanların kayıtlarının silinmesini de düzenliyor. Sahte belge ticareti yaptıkları tespit edilenlerin kayıtları ise vergi inceleme elemanının raporu ve önerisiyle silinecek. Ancak bu işlem, kayıtların silinmesinden önceki ve silinme tarihinden sonra belirlenen faaliyetlere ilişkin yükümlülükleri ortadan kaldırmayacak. Kayıtları silinenlere ilişkin bilgiler, internet ve benzeri araçlarla kamuoyuna duyurulacak. KAYITLARDAKİ DİL VE PARA BİRİMİYasa, Vergi Usul Kanunu'na göre Türkçe tutulması zorunlu olan defter ve kayıtların, Türkçe kayıtları bulunmak kaydıyla defterlerde başka dilden de yapılabileceğini öngörüyor. Bu kayıtlar, vergi matrahını değiştirmeyecek şekilde tasdik ettirilecek diğer defterlere de yapılabilecek. Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılacak. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilecek ancak yurtdışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmayacak. Bakanlar Kurulu kararıyla, Türkiye'ye ayrılan ödenmiş sermayesi en az 100 milyon ABD Doları ya da eşiti yabancı para karşılığı Türk Lirası olan ve sermayesinin en az yüzde 40'ı ve merkezi yurtdışında bulunan, Türkiye'de oturmayan kişilere ait olan işletmeler, Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle de kayıt tutabilecekler. Bakanlar Kurulu, öngörülen miktar ve oranları sektörler itibariyle ayrı ayrı yarısına kadar indirebilecek veya iki katına çıkarabilecek. Koşulların ihlal edildiği hesap dönemini izleyen dönemden itibaren Türk para birimine göre kayıt tutma zorunluluğu başlayacak. Bu mükellefler, diğer para birimleriyle kayıt tuttukları sürece enflasyon düzeltmesi yapamayacaklar. Türk para birimiyle kayıt yapmaya başlamaları halinde ise üç yıl süreyle anılan enflasyon düzeltmesinden yararlanamayacaklar. ALTIN-GÜMÜŞÇÜLERE ENFLASYON DÜZELTMESİKanunla getirilen bir düzenleme ile de yabancı para cinsinden borçlanmaların enflasyon muhasebesindeki maliyetinin hesaplanmasında, düzeltme tarihindeki değil borcun alındığı tarihteki Türk Lirası karşılığı esas alınacak. Kanun ile mükelleflere, öz sermaye kalemlerine ait enflasyon fark hesaplarında yer alan tutarları düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edebilmelerine de olanak sağlanıyor. Sürekli olarak; işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali ile uğraşan mükelleflere, gerekli şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın enflasyon muhasebesi yapabilme imkanı getiriliyor. Tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uymayan mükelleflere, her bir işlem için işleme konu tutarın yüzde 5'i kadar özel usulsüzlük cezası kesilecek. MALVARLIĞI ARAŞTIRMASI HIZLANDIRILACAKKanun uyarınca, kamu alacaklarının takip ve tahsili amacıyla yapılan malvarlığı araştırmasının şekli, alanı, kapsamı, alacağın türü ve tutarı itibariyle sınırlandırılacak. Kamu alacaklarının tahsilini hızlandırmaya yönelik bu düzenleme uyarınca Maliye Bakanlığı amme alacaklarının takibinde haczolunacak malların tespiti amacıyla yapılacak malvarlığı araştırmasının şekli, alanı ve kapsamı ile araştırma yapılacak amme alacaklarının türü ve tutarını belirlemeye yetkili olacak. Bakanlar Kurulu, Vergi Usul Kanunu haddi istisna uygulamasını asgari tutar olarak belirlemeye, belirlenen bu tutarı 2 katına kadar arttırmaya, sıfıra kadar indirebilecek. Maliye Bakanlığı, istisna kapsamına girecek teslim ve hizmetleri tanımlamaya, istisnaya ilişkin usul ve esasları belirleyecek. Kanun, deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetleri, altın, gümüş ve platin ile ilgili arama, işletme, zenginleştirme ve rafinaj faaliyetleri ile petrol arama faaliyetlerini yürütenlere yapılan teslim ve hizmetleri, limanlar ve hava meydanlarının inşası, yenilenmesi ve genişletilmesi işlerini fiilen kendisi yapan veya yaptıran mükelleflere bu işlere ilişkin olarak yapılan mal teslimleri ve inşaat taahhüt işlerini KDV'den muaf tutuyor. Kanunla şu işlemler de istisna kapsamına alınıyor: “Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğüne milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçları için uçak, helikopter, gemi, denizaltı, tank, panzer, zırhlı personel taşıyıcı, roket, füze ve benzeri araçlar, silah, mühimmat, silah malzeme, teçhizat ve sistemleri ile bunların araştırma-geliştirme, yazım, üretim, montaj, yedek parça, bakım-onarım ve modernizasyonuna ilişkin olarak yapılan teslim ve hizmetler ve bu teslim ve hizmetleri gerçekleştirenlere bu kapsamda yapılacak olan, miktarı ve nitelikleri yukarıda sayılan kuruluşlarca onaylanan teslim ve hizmetler.” Maliye Bakanlığı, istisna kapsamına girecek mal ve hizmetler ile bunların asgari tutarlarını ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirleyecek. OKULLARA VERGİ İSTİSNASIKanuna göre, üniversite ve yüksekokullar ile özel okullarda öğrenci kapasitesinin yüzde 10'unu geçmemek üzere verilen bedelsiz eğitim ve öğretim hizmetleri de KDV istisnası kapsamına alınıyor. Kanunlar uyarınca bedelsiz olarak yapılan mal teslimi ve hizmet ifaları, bazı kurum ve kuruluşlara bedelsiz olarak yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifaları ile fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulanan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığı'nca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda maddelerinin teslimi de KDV'den istisna tutuluyor. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, kanunlarla kendilerine verilen görev gereği ve kuruluş amaçlarına uygun ruhsat, izin, onay ve benzeri hizmetleri ile bu hizmetlerle ilgili olarak kullanılacak basılı kağıtların bu kuruluşlar tarafından teslimi de istisna kapsamına alınırken, motorlu taşıtlar tescil plaka teslimleri hariç tutuluyor. Darphane ve Damga Matbaası tarafından yapılan teslim ve hizmetler ile Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü'nce düzenlenen piyango, sayısal loto, hemen kazan ve benzeri oyunların tertiplenmesi veya oynanmasına ilişkin işlemlerden de KDV alınmayacak. Şans oyunları vergisinin getirilmesi nedeniyle bu kalemler KDV kapsamı dışına alınıyor. Lastik ve kauçuk, kıymetli taşlar, free-shoplar ile bunlara ait ve depo ve ardiye gibi bağımsız birimlerin kiralanması, gümrük antrepoları ve geçici depolama yerleri ile gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarda ihracat ve ithalat için verilen depolama, ardiye, terminal hizmetleri istisna kapsamına alınırken, dore külçe altın istisna kapsamı dışına çıkarılıyor. Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü'nce yapılan taşınmaz mal teslimleri de kısmi istisna kapsamına alınıyor. Kanunla kamu menfaatine yararlı dernekler ve Bakanlar Kurulu'nca vergi muafiyeti tanınan vakıflara, kuruluş amaçlarına uygun olarak işletmek ve yönetmek suretiyle ifa ettikleri teslim ve hizmetler için kendilerine tanınmış istisnadan vazgeçme hakkı tanınıyor. ARAÇLARIN ÖTV'SİBazı kanunlarda değişiklik yapan kanun, bineğe dönüştürülen ticari araçlara uygulanan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranlarını artırıyor. Kanuna göre, Maliye Bakanlığı, yangın sebebiyle mücbir sebep ilan ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait katma değer vergisinde indirim yapabilecek. Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar çerçevesinde ülkede gerçekleştirilecek toplantıları düzenleyenlere bu amaçla yapılacak teslim ve hizmetler ile bu toplantılara katılan yabancı heyetlerin konaklamaları ve bunlara görevlerinin ifası kapsamında verilecek teslim ve hizmetler, 31 Aralık 2005 tarihine kadar KDV'den müstesna olacak. Bu kapsamda teslim edilen mal ve hizmetler için yüklenilen vergiler, indirime tabi tutulacak. İndirimle giderilmeyen vergiler, iade edilmeyecek. Karayolları Genel Müdürlüğü'nce yapılacak taşınmaz mal teslimleri ile Orman Genel Müdürlüğü Döner Sermaye sabit kıymetlerinde kayıtlı tapulu taşınmaz malların teslimleri ise 31 Aralık 2004 tarihine kadar KDV'den muaf olacak. Öngörülen istisnalarla ilgili olarak, yasanın yürürlüğe girmesinden önce yapılan tarhiyatlardan vazgeçilecek ve tahakkuk eden tutarlar terkin edilecek. Kanun, malul ve engelli vatandaşların ÖTV ödemeksizin araç edinebilme haklarını genişleterek, sakatlık derecesi yüzde 90 veya fazla olan malul ve engellilerin, maddede belirlenmiş araçları tadilat yaptırılıp yaptırılmadığına bakılmaksızın ÖTV'siz edinebilme imkanı sağlıyor. Ayrıca malul ve engellilerin sakatlık derecesine bakılmaksızın, sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yapılan araçları bizzat kullanma amacıyla ilk iktisabında uygulanan ÖTV istisnası da kapsamdaki araçlar otomobil, kapalı kasa kamyonet ve motosikletler ile sınırlandırılarak muhafaza ediliyor. BİNEĞE DÖNÜŞTÜRÜLEN ARAÇLARTicari araç olarak üretilmişken koltuk ve pencere eklenerek binek hale getirilen taşıtlar için Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranları yeniden düzenlendi. Motor silindir hacmi 3000 cc'yi geçmeyenlerin olanların ÖTV'si yüzde 10, silindir hacmi 3000-4000 olanlar yüzde 52, silindir hacmi 4000 cc'nin üzerindekilere yüzde 75, diğerlerine ise yüzde 4 olarak uygulanacak. KÜLTÜR YATIRIMLARINA TEŞVİKKültür yatırımları ve girişimlerini teşvik kapsamında, genel ve özel bütçeli kamu idareleri ile il özel idareleri ve belediyeler, köyler ve kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar Kurulu'nca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruşlar tarafından yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen kültür yatırımlarına ilişkin harcamalar ile bu amaçla yapılan bağış ve yardımların yüzde 100'ü yıllık beyanname ile bildirilen gelirden indirilebilecek. Bakanlar Kurulu bölgeler ve faaliyet türleri itibariyle bu oranı yarısına kadar indirmeye veya kanuni oranına kadar çıkarmaya yetkili olacak. ÖZEL OKULLARA İSTİSNAKanuna göre, okul öncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim ve ortaöğretim özel okullarının işletilmesinden elde edilen kazançlar, ilgili bakanlığın görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı'nın belirleyeceği esaslar çerçevesinde 5 vergilendirme dönemi gelir ve kurumlar vergisinden müstesna tutulacak. Söz konusu istisna, bu okulların faaliyete geçtiği vergilendirme döneminden itibaren başlayacak. Dershaneler ile bilgisayar kursları, şoför okulları gibi özel öğretim kurumları ise bu istisnadan faydalanamayacak. Kamuya bağışlanan okul, sağlık tesisi, 100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ile bakım ve rehabilitasyon merkezi inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için yapılan her türlü bağış ve yardımlar, yıllık beyanname ile bildirilecek gelirden indirilecek. Mükelleflerin işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının yüzde 40'ı oranında AR-GE indirimi olacak. Bu şekilde araştırma ve geliştirmeye yönelik harcamaların yüzde 40'ının beyan edilen gelirden indirilmesine olanak sağlanacak. Kanunla kurulan dernekler ve vakıflar ile Bakanlar Kurulu'nca vergi muafiyeti tanınan vakıflar, kamu menfaatine yararlı dernekler ile dernek ve vakıf olmamakla birlikte odalar borsalar meslek örgütleri ve bunların üst kuruluşları, siyasi partiler emekli ve yardım sandıkları gibi vergi uygulamalarında dernek ve vakıf olarak kabul edilenler hariç, dernek ve vakıflar stopaj vergisi ödemeyecek. KURUM KAZANÇLARIKurumların yurtdışından elde ettikleri iştirak kazançları ile şube kazançları, belirli şartların yerine getirilmesi halinde Kurumlar Vergisi'nden istisna ediliyor. Bu düzenlemeden yararlanabilmek için iştirak edilen yabancı kurumun kanuni ve iş merkezinin Türkiye'de bulunmaması, anonim veya limited şirket olması, iştirak edilen kurumun esas faaliyet konusunun finansal kiralama ya da her nevi menkul kıymet alım satımı olmaması, iştirak edilen yabancı kurumun sermayesine, kazancın elde edildiği tarihte devamlı surette en az 2 yıl süre ile yüzde 25 ve daha fazla oranda iştirak edilmesi, dağıtıma tabi tutulan iştirak kazancının da en az yüzde 75'inin ticari, zirai ve serbest meslek kazancı olması şartı bulunacak. Kurumların bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 31 Aralık 2004 tarihine kadar, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlardan elde ettikleri iştirak kazançları ile yurtdışında bulunan işyeri veya daimi temsilcisi aracılığıyla elde ettikleri kurum kazançları, 30 Haziran 2005 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilmiş olmak kaydıyla kurumlar vergisinden müstesna olacak. Maliye Bakanlığı, mükelleflerin hukuki statülerini, faaliyet gösterdikleri alanları ve tasfiyeye giriş tarihindeki aktif büyüklüklerini dikkate almak suretiyle, tasfiye işlemlerine yönelik inceleme yaptırmamaya yetkili olacak. Kanuna göre, Maliye Bakanlığı, mükelleflerin hukuki statülerini, faaliyet gösterdikleri alanları ve tasfiyeye giriş tarihlerindeki aktif büyüklüklerini dikkate alma|"PAMUKBANK'IN HALK BANKASI'NA DEVRİCumhurbaşkanı Sezer tarafında onaylanan ve yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilen 5230 sayılı “Pamukbank Türk Anonim Şirketinin Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketine Devri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun” Pamukbank'ın Halk Bankası'na devrini öngörüyor. Kanuna göre, Pamukbank'ın tüm aktif ve pasifleri ile bilanço dışı yükümlülükleri, Pamukbank ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve Halkbank arasında düzenlenecek bir protokol ile Halkbank'a devredilecek. Devir işlemleri, Bankacılık Kanunu'nun, “bankaların devir, birleşme ve tasfiyesi”ni düzenleyen hükümlerine göre yapılacak. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 15 gün içinde, devir işlemleri için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na müracaat edilecek. Pamukbank'ın bilançosundaki özkaynak açığından kaynaklanan olumsuz fark, devir tarihine kadar Hazine tarafından TMSF'ye ikrazen Özel Tertip Devlet İç Borçlanma Senedi verilmek suretiyle TMSF tarafından ödenecek. TMSF ve Halkbank, devir işleminin kesinleşmesinden sonra kesin özkaynak açığı üzerinden mahsuplaşacak. Devir ile ilgili yapılacak işlemler ve bu işlemlere ilişkin olarak düzenlenecek kağıtlar, her türlü vergi, resim ve harçtan istisna tutulacak. Ticaret siciline tescil ve Sermaye Piyasası Kurulu kayıt işlemlerinden ücret alınmayacak. Kanun, “Pamukbank'ın Halkbank'a en az maliyetle devredilebilmesini sağlamak için” devir ile ilgili işlemlerde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair KHK'nin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun, 4857 Sayılı İş Kanunu, Belediye Gelirleri Kanunu ve Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un uygulanmamasını öngörüyor. EMEKLİLİĞE TEŞVİKKanun, Pamukbank'tan Halkbank'a devrolunacak personelin yanı sıra Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun'a tabi bankalarda çalışan personelin azaltılmasına yönelik teşvik hükümleri içeriyor. Buna göre, tabi oldukları sosyal güvenlik kuruluşlarına bakılmaksızın emeklilik hakkını kazanmış olanlara, bu kanunun yayımından itibaren üç ay içinde talep etmeleri halinde emekli ikramiyeleri veya İş Kanunu hükümlerine göre hesaplanacak kıdem tazminatları yüzde 20 fazlasıyla ödenecek. Bakanlar Kurulu, bu süreyi üç ay daha uzatabilecek. Bu kapsamda emekli olan personel, bu bankalarda yeniden istihdam edilemeyecek. BİLDİRİMSİZ İŞÇİ ÇIKARMA YETKİSİPamukbank'ın Halkbank'a devrinin tamamlanmasından sonra yeniden yapılandırmada hedeflenen şube sayısı ve norm kadro ile ekonomik, teknolojik ve organizasyon değişikliği sonucu doğabilecek benzeri nedenlerle Halkbank Yönetim Kurulu, mevcut personelin iş sözleşmelerini feshedebilecek. Yönetim Kurulu bu yetkisini daha alt organlara da devredebilecek. Kanun, personelin işten çıkarılmasında İş Kanunu'nun bildirimlere ilişkin hükmünün uygulanmamasını öngörüyor. Bu durumda Halkbank yönetimi, sendika temsilcisine, çalışma bölge müdürlüğüne ve Türkiye İş Kurumu'na bir ay önceden haber vermeden personelin sözleşmesini feshedebilecek. Kanun ile Pamukbank'ın Halkbank'a devri amacıyla TMSF'ye ikrazen özel tertip devlet iç borçlanma senedi ihraç edilmesi hüküm altına alınırken, 2004 Mali Yılı Bütçe Yasası'nda yüzde 1 oranında öngörülen ”İkrazen özel tertip devlet iç borçlanma senedi ihracı” limiti yüzde 3'e çıkarılıyor. PERSONEL MAAŞLARINA SINIRKanun, 2000 yılında çıkarılan, “Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun”nun bazı hükümlerini de değiştiriyor. Yeniden yapılandırma işlemlerinin tamamlanma süresi 3 yıldan 5 yıla çıkarılıyor. Kanun, bu bankaların kadrolarının maaşlarına ilişkin hüküm de değiştiriliyor. Söz konusu bankaların yönetim, denetim ve tasfiye kurulu üyeleri dahil özel hukuk hükümlerine tabi tüm personelinin mali ve sosyal hakları, personelin eğitim durumu, unvanı, hizmet yılı, yapılan görevin önemi, sorumluluğu, güçlüğü ve iş riski, ilgili bankanın kar-zarar durumu ve özel sektör bankalarında çalışan emsali personelin ücret seviyesi gibi kriterler dikkate alınarak, bankaların genel kurullarınca tespit edilecek. Bu bankalarda 4857 sayılı İş Kanunu'na tabi olarak çalışanlarla bankalar arasında çıkacak ihtilaflarda iş mahkemeleri yetkili olacak. Bu değişiklikle personelin idare mahkemelerine dava açması engelleniyor. Kanun, halen bu bankalarda çalışmakta olup başka kurumlara nakledilmeyen personelin, Devlet Personel Başkanlığı'na bildirilmesini de hükmediyor. BORÇLULARA KOLAYLIKKanun ile bankalara borcu olan firmalara yeni bir olanak sağlanıyor. Buna göre, kredi alacaklarının yeniden yapılandırılması veya itfa planına bağlanması durumunda, ayrıca sorumlular hakkında tazminat davası açılabileceği gibi açılmış olan tazminat davalarına da devam edilecek. Sorumlular hakkında açılmış veya açılacak davalarda bankalar lehine verilen ilamların icrasına ilişkin zaman aşımı süreleri, yeniden yapılandırılmanın veya itfa planının borçlular tarafından ihlal edildiği tarihte başlayacak. Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Emlak Bankası ile TMSF'ye devredilen bankalar, kredileri kısmen veya tamamen iştirake çeviremeyecekler. Tasarıyla bu bankalar, özel sektör bankalarıyla rekabet edebilmeleri için bazı yasalarla getirilen yükümlülüklerden muaf tutuluyor. MEMURLARIN YARGILANMASINA DAİR KANUNCumhurbaşkanı Sezer tarafında onaylanan ve yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilen 5232 sayılı “Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” Başbakanlık, bakanlık ve bağlı kuruluşların merkez teşkilatında görevli olup ortak kararla atanan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında soruşturma açılması konusunda yeni düzenleme getiriyor.Buna göre, Başbakanlık, bakanlık ve bağlı kuruluşların merkez teşkilatında görevli olup ortak kararla atanan memurlar ve diğer kamu görevlileri için ilgili bakan veya başbakanın izni gerekecek. İhbar ve şikayetlerin soyut ve genel nitelikte olmaması, kişi ve olay belirtilmesi, iddiaların ciddi bulgu ve belgelere dayanması, dilekçe sahibinin ad, soyadı ve imzası ile iş veya ikametgah adresinin bulunması zorunlu olacak. Bu şartları taşımayan ihbar ve şikayetler, cumhuriyet başsavcılıkları ve izin vermeye yetkili merciler tarafından işleme konulmayacak, ancak iddialar şüpheye mahal vermeyecek şekilde belgelerde ortaya konulursa bu şartlar aranmayacak. Cumhuriyet başsavcılıkları ile izin vermeye yetkili merciler, ihbar ve şikayetler konusunda daha önce sonuçlandırılmış bir ön inceleme olması halinde başvuruyu işleme koymayacak. Ancak ihbar veya şikayet eden kişilerin konuyla ilgili olarak daha önce ön incelemenin neticesini etkileyecek yeni belge sunması halinde başvuruyu işleme koyabilecek. Hazırlık soruşturması, genel hükümlere göre görevli cumhuriyet başsavcılığı tarafından yapılacak. Ancak, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, TBMM Genel Sekreteri, müsteşar ve valilerle ilgili hazırlık soruşturmasını, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı veya başsavcı vekili yapacak. Kaymakamlarla ilgili hazırlık soruşturması ise il cumhuriyet başsavcısı veya başsavcı vekili tarafından yapılacak. Hazırlık soruşturması sırasında hakim kararı alınması gereken konularda, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, TBMM Genel Sekreteri, müsteşarlar ve valiler için Yargıtay'ın ilgili ceza dairesine, kaymakamlar için il asliye ceza mahkemesine, diğerleri için ise genel hükümlere göre yetkili ve görevli sulh ceza hakimine başvurulacak. Davaya bakmaya yetkili ve görevli mahkeme, genel hükümlere göre yetkili ve görevli mahkeme olacak. Ancak, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, TBMM Genel Sekreteri, müsteşar ve valiler için Yargıtay'ın ilgili dairesi; kaymakamlar için ise il ağır ceza mahkemeleri yetkili olacak. Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında ihbar ve şikayetlerin, ”ihbar veya şikayet edileni mağdur etmek amacıyla” yapıldığının anlaşılması sonucunda, haksız isnatta bulunanlar hakkında, yetkili ve görevli Cumhuriyet başsavcılığınca resen soruşturma açılacak. Düzenlemenin yürürlüğe girmesinin ardından Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun'a göre, Yargıtay'ın ilgili ceza dairesinde ve il ağır ceza mahkemesinde açılmış davalar ile Danıştay'ca itirazen incelenen kararlar, genel hükümlere göre yetkili ve görevli mahkemelere devredilecek.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!