Filli Boya'nın başarısının arkasında 'yaratıcılık' var
Güncelleme Tarihi:
Filli Boya sponsorluğunda gerçekleştirilen, Türkiye’de düzenlenen ilk ve en prestijli basın reklam yarışması Kırmızı Ödülleri, reklamın kalbi yaratıcılık unsurunu öne çıkarması nedeniyle Türk reklam sektörüne büyük katkı sağlayan organizasyonlardan biri olarak öne çıkıyor.
Filli Boya Pazarlama İletişim Müdürü Ayşe Selda Uzun, şirket politikalarının önde gelen maddelerinden biri olan yaratıcılıkla ilgili sorularımızı yanıtladı.
İşte öne çıkan detaylar:
Kuruluşunuz ve yaratıcılık arasında nasıl bir ilişki kuruyorsunuz? Kurum kültürünüzde yaratıcılığın yeri nedir? Nasıl destekliyorsunuz, teşvik ediyorsunuz? Kuruluşunuzun pazarlama iletişim faaliyetlerinde yaratıcılık nasıl bir yer tutuyor, rol oynuyor?
Filli Boya’nın ülkemizin en sevilen, en beğenilen markaları arasında yer almasında şüphesiz ki 1990’lı yıllardan beri devam eden yaratıcı, başarılı, çok ses getiren reklam kampanyalarımızın önemli bir katkısı var.
Yaratıcılık, günümüzün başarı şifresini oluşturuyor. Sürdürülebilir bir başarı için ise bizim yaratıcılık felsefemizi; tüketiciye mutlak, yeni ve vazgeçilmez avantajlar sağlayacak ürün tasarımıyla başlamak, etik kurallar içinde yaratıcı fikirlerle de iletişimini sürdürmek olarak ifade edebiliriz.
Yaratıcılığın, yenilikçiliğin önemini bilen, bunu ürünleri, uygulamalarıyla, reklam kampanyalarıyla hayata geçiren bir marka olarak; bu bilinçle bu yıl reklamda yaratıcılığı özendiren ve destekleyen Hürriyet Kırmızı Ödülleri’nin ana sponsoru olduk.
Hayata geçirdiğimiz yaratıcı ve inovatif çalışmalarda; farklı eğilimleri, akımları ve yenilikçi düşünceleri sektörümüze kazandırırken bunu profesyonel bir yaklaşım ve alt yapıyla hazırlıyoruz. Ülkemizin renk otoritesi, renk trendlerinin öncüsü Filli Boya olarak; renge dair yeni, farklı ve gelecekten şeyler söylemeye devam ediyoruz.
Türk reklamcılığının önündeki fırsatlar ve riskler nelerdir? Sektörün geleceğine ilişkin görüş ve beklentilerinizi paylaşabilir misiniz?
Son dönemdeki teknolojik gelişmeler, dijital yayınların, tabletlerin ve akıllı telefonların artışı ve tüketici davranışlarına olan etkisi reklamcılık sektörünün önündeki en önemli olgu olarak görülüyor. Tabi reklamcılık sektörü de buna bağlı olarak yeni stratejiler ve yeni bir dil geliştirmek durumundadır. Bu reklamcılık sektörü açısından hem önemli bir fırsat hem de önemli bir risktir.
Türkiye’de reklamcılığın daha da gelişmesi için neler yapılmalı? Reklamverenler, yayın kuruluşları, ajanslar ve tabi ki sektör temsilcilerine ne tür görevler düşüyor?
Bu noktada en önemli unsurlardan birinin insan kaynağı olduğunu söyleyebiliriz. Vizyon sahibi, işini tutkuyla yapan, yaratıcı fikir üretebilen, entelektüel birikime sahip, dünyayı her anlamda takip eden reklamcıların yetişmesi, sektöre kazandırılması, sektörün gelişimini ve geleceğini açısından büyük önem taşımaktadır.
Bu bağlamda reklamcılık sektöründe faaliyet gösteren vakıf ve derneklere, reklamverenlere, yayın kuruluşları, ajanslara burada “kendi paylarına” önemli görevler düşüyor. Reklamda yaratıcılığı özendirmek, reklam ajanslarının, çalışanlarının, öğrencilerin ve reklamverenlerin başarılarını belgeleyip ödüllendirmek amacıyla düzenlenen Hürriyet Kırmızı Ödülleri’nin de bu noktada önemli bir işlevi olduğunu düşünüyoruz.