Elektronik perakendesi 2 milyar dolar eridi, bir kaşık suda fırtına kopuyor

Güncelleme Tarihi:

Elektronik perakendesi 2 milyar dolar eridi, bir kaşık suda fırtına kopuyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 12, 2010 00:00

Kriz yılı 2009’da yüzde 60’la rekor düzeyde büyüdüklerini, 2010’da yüzde 40 büyüme beklediklerini anlatan Darty Türkiye CEO’su Nedim Esgin, “Türkiye’de elektronik perakendesi 10 milyar dolardan 7-8 milyara geriledi. Yerli ve yabancı organize perakendecilerin payı sadece yüzde 15-20. Aslında boşuna yaygara yapılıyor. Bir kaşık suda kıyamet kopuyor” dedi.

Haberin Devamı

7.7 milyar dolar ciroyla Fransa’nın ve Avrupa’nın önde gelen perakendecilerinden Darty, Türkiye’de ilk mağazasını açtığı aralık 2006’dan buyana 12’si İstanbul’da toplam 17 mağazaya ulaştı. 2009 yılında aynı metrekarelerde yüzde 5.9, yeni metrekareler ilave edildiğinde ise yüzde 60 büyümüş. Bu oran, grup olarak 9, Darty markasıyla 5 ülkede faaliyet gösteren Fransız şirket içindeki en hızlı büyümeye de işaret ediyor. 2010 yılında aynı metrekarede yüzde 10.5, yeni metrekarelerin eklenmesi ile yüzde 40 büyüyeceklerini, yılı 20 mağazayla tamamlayacaklarını söyleyen Darty Türkiye CEO’su Nedim Esgin ile Türkiye’deki elektronik perakende sektörünü ve işten arta kalan zamanlarını konuştuk.
Caddeyle iş planı tuttu
*  Türkiye’ye geldiniz, global kriz çıktı. Alışveriş merkezi yatırımları ertelendi. Planlarınız tuttu mu?
-  Her yıl 5 mağaza hedefi koymuştuk. 1500 metrekareden başlayan mağaza formatımızı 1000 metrekarede başarıyla uygulayınca caddelere geçtik. İş planlarımızı tutturduk. Biz AVM’lerde Power Center’larda ve caddelerde mağaza açabiliyoruz.
Boşuna yaygara kopuyor
*  Avrupa’nın 3 büyüğü, ABD’nin en büyüğü ve Türk perakende zincirleri aynı pazardasınız. Nasıl bir rekabet var?
-  Çok sıkı bir rekabet yaşanıyor. Tüketici çok avantaj sağlıyor ama promosyon, indirim ve fiyat takip etmekte zorlanıyor, kafası karışıyor. Bütün devler burada. Fransa’da Darty Almanya’da Media Markt, İngiltere’de Dixons (Electro World), ABD’de Best Buy açık ara liderdir. Şimdi hepsi Türkiye’de.
*  Herkesi Türkiye’ye çeken ne oldu?
-  Sektörde ticaretin yüzde 90’ı vadeli. 10 yıl önce her şey senetle satılırdı. Kredi kartına ve tüketici kredilerine geçildi. Pazar boş görünüyordu oysa iş bayiler üzerinde. Türkiye’de elektronik perakendesi 2007’de 10 milyar dolarken 7-8 milyara geriledi. Yerli ve yabancı organize perakendecilerin payı sadece yüzde 15-20. Aslında boşuna yaygara yapılıyor. Bir kaşık suda kıyamet kopuyor. Yabancılara, “Geldikleri gibi giderler, burası bizim çöplüğümüz” diyenler oldu. Büyüdükçe oyuncular pazarda kalır, büyüme durursa çantalarını alıp gidebilir.
Türkiye’yi boşlayamayız
*  Çevre ülkeler için siz de teklif alıyor musunuz?
-  Geçen yıl Ukrayna’dan gelen talebi Fransa, bize yönlendirdi. Ama biz Türkiye’deki odaklanmamızı kaybetmek istemedik, geri çevirdik. Çevre ülkelerden teklif var ama Türkiye şu anda boşlanacak pazar değil. Birkaç yıl sıcak bakmıyoruz. Beş yıl sonra 50 mağazaya ulaşabiliriz ve 500 milyon Euro ciro ile Darty Grubu’nda en büyük 3 veya 4’üncü ülke oluruz.

Haberin Devamı

Basketbolu bırakıp ‘siyah giyen’ ihracatçı oldum

Haberin Devamı

-  Hiç kariyer planı yapmadım. Yaptığım işi doğru yapmaya ve keyif almaya çalıştım. Zaten zevk almadığım zaman bırakıp giderim.
-  Siyah Samsonite çanta, Ray-Ban gözlük ve Cross kalem ile yurtdışında Türk malları satmak ilk işimdi. Özal döneminde dışarıya açılmış genç ihracatçılardandım.
-  Süzer ve Ram Dış Ticaret şirketlerinde et, çimento torbası, irmik, mermer, kibrit sattım.
-  Üniversitede profesyonel basketbolcuydum çok da para kazınıyordum.
-  Basketi bırakıp profesyonel iş hayatına atılmak çok önemli bir karardı.

Çocukları uğurlama ritüeli

-  Çok pozitif uyanırım.
-  07.15’te çocuklarla kahvaltıya otururum. Daha çok çocukları okula uğurlama ritüeli gibidir.
-  20 dakika spor yaparken BBC’yi izlerim.
-  Duşumu alır takım elbise ve kravatımla, 08.00’de eşimle kahvaltı ederim.
-  Yemesem de renkli reçellerle donatılmış zengin masa enerji verir.
-  Gazetelere göz atar, Türk haber kanallarını izlerim.

Haberin Devamı

Kağıt israf etmez projektör kullanırız

-  10.00’dan önce randevu vermem.
-  Bir toplantı 45 dakikayı aşmamalı.
-  Pazartesi salı şirket üst yönetimi toplanır. Diğer günler herkes dışarıdadır.
-  Görsel sunum, rapor olur.
-  Kağıt israf etmeyiz verilere projektörden bakarız.

Pilatese başlamak istiyorum

-  Sabahları 20 dakika streching ve ağırlıkla spor.
-  Ara sıra yüzerim; vakit bulursam spor salonuna giderim.
-  Pilatese başlamak istiyorum. Dizimde sıkıntı var; hoplama zıplama yapamıyorum. Basketbolu özlüyorum.
-  Hala basketbol hareketleri yaparım çalışırken, bazen kafamda basket atarım.

Arkadaşın teknesinde 2 hafta

-  Son 10-15 yıldır her yaz en yakın arkadaşımın teknesiyle 2 aile 2 hafta denize açılırız. En iyi tekne arkadaşının teknesidir.
-  Kışın 10-15 gün yeni bir ülkeye gideriz. Tanzanya ve Kenya sırada.Daha çok macera, egzotik bir yerin keşfi...

Haberin Devamı

Park sorunu yoksa şoför boşta kalır

-  Hiçbir merakım yok.
-  4X4 bir aracım var, işte de iş dışında da onu kullanıyorum.
-  Şoför var ama park sorunu yoksa, benim smokin eşimin tuvalet giymesi gerekmiyorsa kendim kullanırım.
-  Her yere kendim gittiğim için arada ihtiyacım olursa şoför burada mı diye sorarım.
-  Boş kalıp da canı sıkıldığı için şoföre şirket içinde işler yarattık.

Köşe başı yemek yok iyi yemek-şarap keyfi var

-  3 öğün ve 2 ara öğün yerim. Bunu kafama Dilara Koçak soktu. Ara öğün meyve ya da yoğurttur.
-  Hemen her şeyi yerim; Türk yemeği, ızgara... Mümkün oldukça balık. Eti azaltmaya çalışıyorum. Kuru fasülyeyi de çok severim.
-  İyi yerlere, lezzetli, tanınmış restoranlara giderim. Artık köşe başında yemek zorunda kalmıyorum daha iyi yerlere gidebiliyorum.
-  Yaşım ilerledikçe güzel yemek, güzel şarap keyfini daha çok önemsiyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!