Ceketini alıp New York’a gitti, 2 mağazada 7 milyon dolar buldu
Güncelleme Tarihi:
Sadi ÖZDEMİR
Oluşturulma Tarihi: Kasım 04, 2008 00:00
Beyonce, Britney Spears, Winona Ryder, Cher gibi ünlülerin New York Soho’daki uğrak yeri haline gelen Unpomela mağazasının sahibi Ertan Seyhun, 1983’te İstanbul’dan ceketini alıp çıktığını söylüyor ve "İki mağazam var, 7 milyon dolar ciro yapıyorum. Türkiye’den markalaşmaya yakın firmaların ürünlerini modanın kalbinde vitrine çıkarmak istiyorum" diyor.
1983’e kadar ’Vegas Jeans’ markasıyla Türkiye’de büyük cirolar yapan Ertan Seyhun, New York ve Miami’deki iki mağazası ile başarılı bir grafik çiziyor. ABD’ye, Türkiye’de tüm mal varlığını kaybettiği için göç ettiğini anlatan Ertan Seyhun, New York Soho ve Miami South Beach’deki iki mağazasında yılda 7 milyon dolar ciro yaptığını ve iyi bir ’trendsetter’ olarak New York’un ünlü isimlerine ürün sattığını söylüyor. Beyonce, Britney Spears, Winona Ryder ve Cher gibi pek çok ünlünün Soho’daki Unpomela adlı mağazasının müşterisi olduğunu belirten Seyhun, marka olmaya yakın firmaların ürünlerini ABD’ye taşımak ve ABD’de mağaza sayısını artırmak istiyor.
Baba kaptan olunca
Seyhun, şöyle başlıyor anlatmaya: "Ben İstanbul çocuğuyum. Babam zamanın en iyi en genç deniz kaptanlarından Hüseyin Seyhun’dur. Şişli Koleji’ni bitirmeden ayrıldım, çünkü çok haylaz bir çocuktum. Ayrıca babamın mesleği beni çok çekiyordu. Daha 4 yaşındayken beni ve annemi yanında götürmeye başladı. Çok küçük yaşlarda dünyayı gördüm. 6 ay okula gider, 6 ay dünyayı gezerdim."
Fitaş’ta ticaret
Kaptan babası sayesinde dünyayı görünce genç yaşta ticarete başlama fırsatı da bulduğunu belirten Ertan Seyhun, şöyle devam ediyor: "İlk ticari hayatım Beyoğlu Fitaş Pasajı’nda başladı. Orada bir blucin spor giyim mağazası açmıştım. İtalya’dan getirip mağazamda satıyordum. Sonra, fason olarak blucin ürettirmeye başladım. Markam Vegas Jeans olmuştu. 1974’ten sonra kendi markamla Avrupa’da fuarlara da katılmaya başladım. Osmanbey’deki şirketimle hızlı büyüdüm. Çok uzun süre piyasanın en iyilerinden biri olarak yola devam ettim, ihracat da yaptık."
Ceketini alıp gitti
Türkiye’nin kapalı ekonomiyle yönetildiği, dövizin kıt olduğu yıllarda yurtdışından ’döviz kredisi bulan komisyoncular arasına girdiğini’ anlatan Ertan Seyhun şöyle konuşuyor: "Yabancı bankalardan Türk bankalarına kredi buluyordum. Aracılık sırasında çok yüklü döviz borçlarına imza atıyorduk. Biz libor artı 1 ile buluyorduk, bankalar bunu içerde yıllık yüzde 110 ile satıyordu. Çünkü kur garantisi vardı. Turgut Özal geldi ve kur garantisini kaldırdı. Bizim devam eden bazı aracılık işleri varken de 1983’te devalüasyon oldu. Büyük bir borçla karşı karşıya kaldım ve tekstilde en parlak olduğum dönemde bütün varlığımı kaybettim. Ceketimi alıp New York’a gittim. 1 ay sıkıntı çektim. Sonra, ticaret ve üretim tecrübemle yeniden ticarete başladım. Hazır giyimde New York’ta ’ödeyip ürünü almak’ yoktu. Mağazaya gidip numuneyi görüp ’bundan istiyorum’ diyordunuz, ürün size sonra teslim ediliyordu. Ben ’öde ve al’ sistemini başlattım. Çok iyi satışlar yaptım. Sonra imalata, ABD’den ihracata da başladım. Şimdi ise dünyadan alıp orada satıyorum."
Tom Ford kadar iyi trendsetter oldum
NEW YORK Soho’daki Unpomela ile Miami’deki Stage’in defalarca ABD medyasında çok sık haber olduğunu belirten Ertan Seyhun, şu günlerde Unpomela’nın ABC televizyonunun ekranında olduğunu, Oprah Winfrey’nin de Unpomela’yı ekrana getireceğini söyledi. Seyhun şöyle konuşuyor: "Ben aslında bütün bu işlerin içinde sadece çok iyi bir trendsetter olduğumu düşünüyorum. Bu özelliğimle Tom Ford kadar iyi olduğuma inanıyorum. Bu yüzden de Türk markalarına çok önemli katkılarda bulunacağıma inanıyorum. Şu anda iki Türk markasını mağazalarımda satıyorum. Bunların sayısını artırmak istiyorum. Oğlum Duykan H. Seyhun Miami’deki mağazamı, yeğenim Cemhan Biricik de New York’taki mağazamı yönetiyor. ABD’ye, Brezilya, İngiltere, İtalya, Almanya, Fransa ve Danimarka’dan ithalat yapıyorum. Şimdi ağırlığı Türkiye’ye kaydırmak istiyorum. ABD’de mağaza sayımızı artıracağız."
Baba kaptan olunca
Seyhun, şöyle başlıyor anlatmaya: "Ben İstanbul çocuğuyum. Babam zamanın en iyi en genç deniz kaptanlarından Hüseyin Seyhun’dur. Şişli Koleji’ni bitirmeden ayrıldım, çünkü çok haylaz bir çocuktum. Ayrıca babamın mesleği beni çok çekiyordu. Daha 4 yaşındayken beni ve annemi yanında götürmeye başladı. Çok küçük yaşlarda dünyayı gördüm. 6 ay okula gider, 6 ay dünyayı gezerdim."
Fitaş’ta ticaret
Kaptan babası sayesinde dünyayı görünce genç yaşta ticarete başlama fırsatı da bulduğunu belirten Ertan Seyhun, şöyle devam ediyor: "İlk ticari hayatım Beyoğlu Fitaş Pasajı’nda başladı. Orada bir blucin spor giyim mağazası açmıştım. İtalya’dan getirip mağazamda satıyordum. Sonra, fason olarak blucin ürettirmeye başladım. Markam Vegas Jeans olmuştu. 1974’ten sonra kendi markamla Avrupa’da fuarlara da katılmaya başladım. Osmanbey’deki şirketimle hızlı büyüdüm. Çok uzun süre piyasanın en iyilerinden biri olarak yola devam ettim, ihracat da yaptık."
Ceketini alıp gitti
Türkiye’nin kapalı ekonomiyle yönetildiği, dövizin kıt olduğu yıllarda yurtdışından ’döviz kredisi bulan komisyoncular arasına girdiğini’ anlatan Ertan Seyhun şöyle konuşuyor: "Yabancı bankalardan Türk bankalarına kredi buluyordum. Aracılık sırasında çok yüklü döviz borçlarına imza atıyorduk. Biz libor artı 1 ile buluyorduk, bankalar bunu içerde yıllık yüzde 110 ile satıyordu. Çünkü kur garantisi vardı. Turgut Özal geldi ve kur garantisini kaldırdı. Bizim devam eden bazı aracılık işleri varken de 1983’te devalüasyon oldu. Büyük bir borçla karşı karşıya kaldım ve tekstilde en parlak olduğum dönemde bütün varlığımı kaybettim. Ceketimi alıp New York’a gittim. 1 ay sıkıntı çektim. Sonra, ticaret ve üretim tecrübemle yeniden ticarete başladım. Hazır giyimde New York’ta ’ödeyip ürünü almak’ yoktu. Mağazaya gidip numuneyi görüp ’bundan istiyorum’ diyordunuz, ürün size sonra teslim ediliyordu. Ben ’öde ve al’ sistemini başlattım. Çok iyi satışlar yaptım. Sonra imalata, ABD’den ihracata da başladım. Şimdi ise dünyadan alıp orada satıyorum."
Tom Ford kadar iyi trendsetter oldum
NEW YORK Soho’daki Unpomela ile Miami’deki Stage’in defalarca ABD medyasında çok sık haber olduğunu belirten Ertan Seyhun, şu günlerde Unpomela’nın ABC televizyonunun ekranında olduğunu, Oprah Winfrey’nin de Unpomela’yı ekrana getireceğini söyledi. Seyhun şöyle konuşuyor: "Ben aslında bütün bu işlerin içinde sadece çok iyi bir trendsetter olduğumu düşünüyorum. Bu özelliğimle Tom Ford kadar iyi olduğuma inanıyorum. Bu yüzden de Türk markalarına çok önemli katkılarda bulunacağıma inanıyorum. Şu anda iki Türk markasını mağazalarımda satıyorum. Bunların sayısını artırmak istiyorum. Oğlum Duykan H. Seyhun Miami’deki mağazamı, yeğenim Cemhan Biricik de New York’taki mağazamı yönetiyor. ABD’ye, Brezilya, İngiltere, İtalya, Almanya, Fransa ve Danimarka’dan ithalat yapıyorum. Şimdi ağırlığı Türkiye’ye kaydırmak istiyorum. ABD’de mağaza sayımızı artıracağız."